İçel Kültürlerarası Diyalog Merkezi (MEKADİM) ile Özel Toros Üniversitesi tarafından düzenlenen 'Kültürlerarası Diyalog ve Önyargıların Giderilmesi' panelinde bir izleyicinin, kilisenin giderlerini nasıl karşıladıklarını ve gelirlerinin olup olmadığı sorusuna cevap veren Leylek, kuralları gereği her kilisenin bağımsız olması gerektiğini kaydetti.
Ekonomik olarak bir kilisenin diğerini desteklemediğini ifade eden Leylek, "Vatikan'dan, İtalya'dan, Fransa'dan bize para gelmez. Bizim burada vakfımız var. Kiliseye ait dükkanlar, iş yerleri var. Onun geliri ile geçiniyoruz. Bizde din adamlarının maaşı da olmaz. Biz 3 kişiyiz, bizim işimiz bir gönül işi. Herkesin kendi kazancı var. Ben arkeoloğum. Turist rehberliği de yapıyorum. Bizim kazandıklarımız ortak bir kasaya gider, ortak kasada kilisenin giderleri, ihtiyaçları karşılanır. Bizim giderimiz karşılanır. Devletten aldığımız ya da dışarıdan herhangi bir mali destek olmaz. Fakat kilise onarımlarında veya bizi aşan harcamalarda biz İstanbul'daki merkezimize yazarız. Durumu anlatırız. Onların da maddi durumu uygun olursa projeye alırlar, yoksa ilerdeki bir zamana atılır." diye konuştu.
Kilisenin elektriğini, suyunu her şeyini kendilerinin ödediğini vurgulayan Leylek, "Fakat bir kaç yıldan beri elektriği müftülük ödüyor. Kilisenin elektriğini ödüyor. Biz kendilerine faturayı yolluyoruz. Bir ibadethane olduğu için ibadethanenin elektrik gideri müftülük tarafından ödeniyor." dedi.
Kilisenin Elektrik Parası Müftülükten
İçel'nde Latin İtalyan Katolik Kilisesi Papazı Hanri Leylek kiliselerinin elektrik parasını müftülüğün ödediğini söyledi.