Açık büfelerdeki birçok yiyeceğin tadına aynı anda bakmak istenildiğinde hem bir lezzet karmaşası yaşanacağını hem de tüketilmesi gereken porsiyon miktarının aşılacağını söyleyen Dyt. Gündüz, yemeğe gitmeden önce ne yemek istenildiğinin belirlenmesini önerdi. Dyt. Gündüz, kahvaltısız güne başlayamayanlar için şu önerilerde bulundu:
“Kahvaltı tabağının 1/3’lük kısmının protein içermesi sağlıklı bir tercih olabilir. Bunun için haşlanmış yumurta, omlet veya menemen çeşitlerinden biri; peynir olarak ise lor, çökelek, dil peyniri ya da beyaz peynir gibi yağ miktarı diğer peynirlere oranla daha az olan ürünler tüketilebilir.”
Kahvaltıda salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş gıdalardan kaçınılmasını söyleyen Dyt. Gündüz, “Sağlıklı ve dengeli bir kahvaltı için tabağın diğer 1/3’lük kısmında domates, salatalık, maydanoz, nane, dereotu, roka ve limon; geriye kalan 1/3’lük kısımda ise ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumlar veya zeytin olması gerekiyor. Tatlıdan vazgeçemeyenler ise 1 tatlı kaşığı kadar reçel veya bal tüketebilir” dedi.
Kahvaltıda ekmek tercihinin mutlaka tam buğday olmasını, eğer simit tercih edilecekse 1 simidin 4 dilim ekmeğe eşdeğer olduğunu hatırlatan Dyt. Gündüz, yağ içeriği yüksek hamur işlerinden ise uzak kalınmasını ifade etti.
Öğle ve akşam yemeklerinde tabağın aynı şekilde 3 parçaya bölünmesini öneren Dyt. Gündüz, tüketilebilecek besinleri şöyle aktardı:
“Tabağın 1/3’lük kısmının protein içeriği yüksek kırmızı et, tavuk, balık veya hindi etinden yana olması gerekiyor. Diğer 1/3’lük kısmı ilk olarak yoğurtlular tercih edilmek üzere, istenilen mezelerden oluşturulmasında sakınca görülmüyor. Denemek istenilen başka lezzetler varsa tatlı kaşığı ile alınmalı, tadı beğenilmezse bitirmeye çalışılmamalı.”
Tabağın geriye kalan son 1/3’lük kısmında pilav, makarna veya tam buğday ekmeği tüketilebileceğini söyleyen Dyt. Gündüz, 3 yemek kaşığı pilav veya makarnanın 1 dilim ekmeğe eşdeğer olduğunun unutulmamasını sözlerine ekledi.
Öğle ve akşam yemeklerinin yanında mutlaka bol miktarda salata tüketilmesini öneren Dyt. Gündüz, “Salatadaki yeşillikler içerdiği yüksek lif ve posa sayesinde hareketsiz metabolizmanın hızlanmasına ve bağırsak hareketlerinin de artmasına yardımcı oluyor. Salataya lezzet katmak için birer tatlı kaşığı zeytinyağı ve nar ekşisi ile istenilen miktar ve çeşitte baharat eklenebilir” şeklinde konuştu.
Ara öğünlerin iştah kontrolünü sağladığı ve kan şekerini dengede tuttuğu için önemli olduğunu belirten Dyt. Gündüz, bir sonraki öğüne aç oturmayı önlemek için taze meyveler tüketilmesini önerdi.
Açık büfelerde ayrı bir lezzet durağı olan tatlıların ara öğünlerde değerlendirilmesini söyleyen Dyt. Gündüz, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar, meyve tatlıları veya dondurma gibi alternatiflerin yarım porsiyon miktarında tüketilmesini söyledi.
Her gün egzersiz yapılması gerektiğini belirten Dyt. Gündüz, “Tatil boyunca bulunulan yerde kısa yürüyüşler gerçekleştirin. Deniz veya havuzda hafif tempolu bir şekilde yüzün. Lezzet kaçamakları ancak böyle telafi edilerek kilo alımını önler” dedi.
Kilo Almadan Tatil Yapmak Mümkün
Acıbadem Adana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Çisem Gündüz, tatilde her gün için farklı ve lezzetli alternatifler belirleyerek, porsiyon kontrolünü sağlamanın tüyolarını verdi.