Kilo Veremeyince Kendi Merkezini Kurdu

Doğumdan sonra aldığı fazla kilolarını vermek için çeşitli yollarla çözüm arayan Mine Yılmaz, diyetisyenlerden poliklinik hizmeti aldı, ancak çalışma hayatının içinde sabah bir kibrit kutusu büyüklüğünde peynir, öğlen yağı tuzu ayarlanmış sebze bulamamış bu seçeneğin uygun olmadığını gördü. Yılmaz, konaklamalı zayıflama kampları diye bilinen wellness merkezlerinde de kalan ancak bu otellerde aileyi, işi, sorumlulukları bırakıp fazla kiloları verene kadar kalmanın hem çok maliyetli, hem de çok zor olduğu için spor merkezlerine gidip spor ağırlıklı ilerlemek istediğini ancak tek başına spor yapmaktan sıkılanlardan olduğu için bu seçenek de başarılı olamadığını söyledi.

Tüm bu yöntemlerin tek başına yeterli olamadığını anlatan Yılmaz, kalıcı kilo vermede en sağlıklı ve etkili çözümün, bunların hepsinin bir arada olduğu ve insanların ayağına getirilmesi gereken bir sistem olduğunu deneyimledi. Yılmaz, bir ay boyunca bulunulan yere tüm gün yenmesi gereken kalorisi, porsiyonu ve besin değeri dengelenmiş yemeklerin getirilmesiyle, diyetle beraber yapılması gereken sporun organize edilmesiyle kısa sürede kilo verebildiğini anlattı. Yılmaz, 1,5 ayda 10 kilo veren ve bu sistemin konusunda uzman kadroyla ihtiyaç sahiplerini buluşturmak için İstanbul’un Anadolu Yakasında hizmet vermek üzere theSlimFit’i kurduğunu belirtti.

BİR AYDA NASIL 7-10 KİLO VERİLİYOR?
theSlimFit programının sağlıklı ve hızlı kilo vermek isteyenleri amacına ulaştırdığını söyleyen Mine Yılmaz, “Program bir aylık, kapıya teslim kişiye özel günlük yemek, spor ve gün boyu verilen koçluk hizmetlerinden oluşmaktadır” dedi.

Mine Yılmaz, theSlimFit programını şöyle anlattı: “Uzman diyetisyenimiz zayıflama programına kabul öncesi tüm adayların beslenme alışkanlıklarını dinliyor. Alerjisi bulunan, sevilen, sevilmeyen yiyecekler belirleniyor ve kan tahlil sonuçları ışığında üyelerin bir aylık beslenme ve spor programı oluşturuluyor. Programın başarısında tamamen kişiye özel bir çalışma yapılmasının önemi çok büyük; theSlimFit ismi de buradan geliyor; kişinin üstüne oturan, kişinin üstünde şekillenen bir program. Bir kişinin sağlık durumuna (insülin direnci, demir eksikliği, glikoz, kolesterol gibi), beslenme alışkanlıkları (vejeteryan) ve alerjik durumları (çölyak veya gluten alerjisi) gözetilerek bir program çıkarılıyor. İlk yüz yüze görüşme sonrası adayın fikren zayıflama sürecine hazır olup olmadığına bakıyoruz. Aksi takdirde programa alamıyoruz.”
Günlük 3 ana ve 3 ara öğünden oluşmak üzere bir ayı kapsayacak menü planlanıp hazırlandığını anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her gün üyelerimizin kapılarına, bulundukları yere ulaştırılır. Her gün tempolu yürüyüş yapılması gerekiyor. Yürüyüşlerde eşlik ediyoruz. Her gün her an diyetisyenimiz hayat koçumuz whatsapp’tan yüz yüze veya telefonla sizinle iletişim içerisinde zayıflama sürecinizde üyelerimizin yanındayız. Her gün düzenli olarak kilo takibi yapılır. Her gün üyemizin kilosunun fotoğrafının gönderilmesi gerekiyor. Buna göre gerekli durumlarda ertesi günkü menüsü ve spor planlaması revize ediliyor. Programın sonunda da kilo korunması için beslenme ve yaşam reçetesi tanzim edilir.”
“AMAÇ SAĞLIKLI KİLO VERDİRMEK”
Yemeklerdeki malzemelerin her sabah A sınıfı yerlerden tedarik edildiğini belirten Diyetisyen Mehmet Akif Atay da, şunları söyledi: “Yemeklerde çeşme suyu kullanılmaz içme suyu kullanırız. Et tahtamız, tavuk tahtamız ayrıdır. Yeşil yapraklı sebzelerde vitamin mineral kayıplarını en aza indirmek için bıçak kullanmayız. Kaplarımız kullanışlı mikro dalgaya dayanıklıdır. Gün içinde hijyenik şartlarda üretim yapılmakta ve her gün öğleden sonra sevkiyatı yapılmaktadır. Lezzetli yiyecekler ve kaliteli hizmet bizim vazgeçilmezlerimiz. Biz başarıyı sadece kilo verdirmek olarak görmüyoruz, başlangıçta yapılan kan değerlerindeki olumlu yönde değişiklikle beraber verilen kiloyu yani sağlıklı kilo verdirmeyi başarı olarak tanımlıyoruz. Sonuçlarımız da hep bu yönde; bir ayda 8 kilo veren bir üyemizin kronik kabızlık şikayeti theSlimFit’le çözüldü ve edindiği yeni beslenme bilgileriyle hayatının kalitesinin arttığını söyledi.

”