Kırsaldaki Kadınlara Yönelik 'Girişimcilik' Seminerleri Büyük İlgi Görüyor

Kırsaldaki Kadınlara Yönelik 'Girişimcilik' Seminerleri Büyük İlgi Görüyor

Kadınların girişimci olmaya teşvik edilmesi ve aile ekonomilerine katkıda bulunmalarını sağlamak amacıyla aralık ayında başlayan ‘Girişimci olmak istiyorum’ seminerleri, büyük ilgi görüyor.

Katılımın yüksek olduğu kırsal bölgelerdeki seminerlerde, Kürt kökenli kadınların girişimciliğe istekli olmalarına rağmen önlerinde aşılmaz engellerin bulunduğu belirtiliyor. Frankfurt School Uzmanı Belgin Güzaltan, en büyük engelin ise katı töre gelenekleri olduğunu söylüyor.

Kadınların iş hayatına katılımda Türkiye, gelişmiş dünya ülkelerinin gerisinde. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 'in verilerine göre kadınların yüzde 22 'si iş gücüne katılırken, kendi işini kuran ve para kazanan girişimci kadın sayısı oranı ise yüzde 6 'da kaldı. Bu oran ABD 'de yüzde 69, AB ülkelerinde yüzde 28 ve OECD ülkelerinde ise yüzde 25 seviyesinde. Türkiye 'deki oranların artırılması çerçevesinde Mikro ve Kobi Finansman Programı kapsamında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) 'nın başlattığı ve Frankfurt School Of Finance Management 'in yürüttüğü 'Girişimci olmak istiyorum ' seminerlerinin birinci etabı mayıs ayında tamamlanacak. Projede ağırlık, Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerine veriliyor. 43 ili dolaşacak olan Frankfurt School uzmanları, girişimcilik üzerine verdikleri temel eğitimlerle, ev hanımlarını cesaretlendirmeye ve üretmeye teşvik ediyor.
Proje ile ilgili bilgi veren Frankfurt School Uzmanı Belgin Güzaltan, seminerleri düzenledikleri bölgelerde kadınları girişimci olmaya istekli gördüklerini ancak eğitimsizlik, kadına yönelik şiddet, yüksek sorumluluk duygusu ve sosyal imkan eksikliğinin büyük problem oluşturduğunu ifade ediyor. Güzaltan, “En büyük engel eğitim. Mecburi eğitim uzatılıyor ama pratikte kız çocuklarımız 4-5 sene okuyabiliyor. Bu bölgelerimizde 13 yaşındaki kız çocuklarımız hala evlendiriliyor. Ama bu engeller yavaş yavaş aşılmaya çalışılıyor. Eğitimlerle ne kadar ilerleyebilirsek ilerleyeceğiz. Son 10 yılda bu konuda da önemli oranda ilerleme kaydedildi. Girişimcilik sadece ekonomik açıdan değil kadının sosyalleşmesi açısından da çok önemli. O nedenle sabırla anlatmaya ve sorunları hatırlatmaya devam edeceğiz.” diye konuşuyor.

Kadınların sosyal yaşamda daha aktif hale getirilmesinin önemine değinen Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Kezban Çelik de buna en çok kırsal kesimde yaşayan kadınların ihtiyacı olduğunu vurguluyor. Çelik, “Kırsalda yaşayan kadınlarımızın eğitilmesi, bilinçlendirmesi ve kapasitelerinin geliştirmesi ve her türlü ayrımcılık ve şiddetten korunmaları lazım. Töre geleneklerinin esnetilmesiyle birlikte bütün bunlar kırsaldaki kadınların toplumdaki yerini sağlamlaştırabilir. Onların emeklerini değerlendiren atölyeler, eğitim merkezleri açılabilir, kooperatifler kurulabilir. Çeşitli kültür-sanat etkinlikleri, sergi ve gösteriler düzenlenebilir, bayan sanatçılarla buluşma ve söyleşiler yapılabilir. Böylelikle toplumda aktif olarak yer almaları sağlanabilir.” şeklinde konuşuyor.

Samsun Ticaret ve Sanayi Odası İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Yeşim Kıyıcı ise bu bölgelerdeki kadınlar üzerindeki baskıyı azaltıcı politikalar oluşturulması gerektiğini savunuyor. Kıyıcı, “Şiddet sorununu, çocuk evliliklerini, akraba evliliklerini, töre problemlerini çözmemiz ve kadınlar üzerindeki baskıları kaldırmamız lazım. Bunların üzerini örtmekle bir yere varamayız. Kadınların sorunlarının çözümü konusunda hükümetin çalışmalarıyla önemli gelişmeler sağlandı. Ancak bunlarla kalınmamalı. Kadının daha pozitif çözümlerle buluşturulması gerekiyor.” diyor.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile