'Kısa Süreli Yoğun Güneş Kanser Riskini Artırıyor'

Ali Bacanlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, güneşten korunmanın sadece koruyucu krem sürmeyle mümkün olamayacağını, en etkili yöntemin, güneşe uzun süre maruz kalmamak olduğunu ifade etti.

Plaj şemsiyelerine güvenerek kumsalda kalmanın yanlış olduğunu, kumdan yansıyan ışınların da vücudu etkilediğini belirten Bacanlı, 09.00 ile 17.00 saatleri arasında güneşe çıkılmamasını önerdi.

Kulakları ve gözleri gölgede bırakacak ve terletmeyecek şapka kullanımının alışkanlık haline getirilmesi gerektiğini belirten Ali Bacanlı, geniş çerçeveli ve koyu renkte kaliteli bir gözlüğün de yararına işaret etti. Kıyafetlerin ultraviyole ışınlarını engellemekte kremlerden daha etkili olduğunu vurgulayan Bacanlı, yaz günlerinde gezintiye çıkarken uzun kollu bir gömlek tercih edilmesinin daha uygun olacağını bildirdi.

Bacanlı, güneşten korunmak kullanılan kremi seçerken cilt uzmanına danışmak gerektiğini belirterek, ''Hem ultraviyole A hem ultraviyole B'ye karşı etkin bir krem seçilmelidir. 50 faktörden az bir krem seçmek gerekli korumanın olmaması anlamına gelir. Kremin çinko oksit veya titanyum oksit içermesi etkinlik açısından önemlidir'' dedi.

Güneş koruyucu kreminin sadece denize giderken değil, her güneşe çıkıldığında sürülmesi gerektiğini anlatan Bacanlı, güneş koruyucu kremin etkisinin de 2 saat sonra biteceğinin altını çizdi.

-Çocuklar güneşe karşı daha hassas-

Ali Bacanlı, çocukların erişkinlerden günde ortalama 2-3 saat daha fazla güneşe maruz kaldığını ve güneş hasarına karşı erişkinlerden daha hassas olduklarını bildirdi. Çocukların büyük bölümünün en az bir kez güneş yanığı geçirdiğine işaret eden Bacanlı, her güneş yanığının Yıllar Sonra deri kanseri riskini bir kaç kat artırdığını dikkati çekti.

Güneşin deri kanseri dışında iç organ kanserlerine yakalanma ihtimalini de artırdığını vurgulayan Bacanlı, ''Solaryumla güzelleştiğini düşünen insanların aslında gelecekteki güzelliklerinin yanında belki de sağlıklarından da vazgeçtiğini bilmesi gerekir'' dedi.

Dünyada her yıl on milyonlarca insana deri kanseri tanısı konduğunu ifade eden Bacanlı, şöyle konuştu:

''Tatil zamanı kısa sürede çok yoğun güneşe maruz kalmak, deri kanseri riskini artırmaktadır. Açık ten rengi, renkli gözlü olmak, çilli olmak, ailede deri kanseri geçirmiş birinin bulunması, çok sayıda ben bulunması, deri kanseri için risk anlamına gelir. Bir benin riskli olduğunu düşündüren bazı özellikleri bilmekte fayda vardır. Bir benin 6 milimetreden büyük olması, birden fazla renk içermesi, büyüme göstermesi, yakın bir zamanda ortaya çıkmış olması, yaraya dönüşmesi, kaşınması, şeklinin ve sınırlarının biçimsizliği riskli olabileceğini gösterir.''