Kısırlık Tedavisi İçin Geç Kalmayın

Özel Gaziantep Anka Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Demir Belçika’da ve Türkiye’de çalıştığı tüp bebek merkezlerinde edindiği tecrübelerle Gaziantep’e geldikten sonra çocuk özlemi çeken çok sayıda çiftin bebek sahibi olmasına vesile olarak başarısıyla adından söz ettirmeyi başardı.

Tarihteki ilk kısırlık hastalığının tanısı ve tedavisini 4 bin yıl önce Asurlular tarafından yazılan bir çivi yazısı olan kil tablette Yrd. Doç. Dr. Ahmet Berkız Turp’ la birlikte keşfederek tüm dünyada ismini duyuran, tüp bebek üzerine spesifik çalışmaları bulunan Özel Gaziantep Anka Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Demir, kısırlığın kader olmadığına dikkat çekti.

Kısırlık olarak bilinen infertilite hakkında konuşan Doç. Dr. Demir, “Düzenli ve korunmasız, ortalama bir yıl kadar düzenli ilişkiye rağmen gebelik elde edilememesi infertilite, yani kısırlık belirtisidir. İnfertilite kavramı, binlerce yıl önce başlayan çok önemli bir sorundur. Mezopotamya’da, bir erkeğin iki eşi olması yasaktı. Ancak iki yıl geçmesine rağmen erkek, eşinden çocuk sahibi olamazsa ikinci eşinin olmasına onay verilirdi. Burada amaç soyu sürdürmekti. Kil tablet metninde bugün tıp alanında kullandığımız infertilite terminolojisi böyle anlatılmıştır” dedi.

Günümüzde artık sebepleri kolayca tespit edilebilen kısırlık sorununun ileri tıbbi tekniklerle aşılabildiğini ifade eden Yrd.Doç. Dr. Demir, kadın ve erkekte kısırlık belirtilerinin bilinip, geç olmadan doktora başvurulması ve uygun tedaviye başlanılmasının önemli olduğunu söyledi.



“Tedavi ile yüzde 90 çocuk sahibi olabilmek mümkün”

Özel Gaziantep Anka Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Demir, çiftleri çocukları olmuyorsa vakit kaybetmeden kontrollerini yaptırmaları konusunda uyararak, “Uzun zaman geçmesine rağmen çocuk sahibi olamıyorsanız infertil sınıfına giriyorsunuz demektir. Bu asla normal yollardan çocuk sahibi olamazsınız anlamına gelmemektedir. Ancak istatistiklere göre bebek sahibi olma şansınız azalmış, tıbbi yardıma ihtiyacınız var demektir. Kısırlık belirtisi varsa ertelenmemesi gerekiyor. Pek çok çift infertiliteyi utanılacak bir durum olarak görüyor ve kendini yalnız hissediyor. Oysa durum bu kadar kötü değil. Tüm dünyada pek çok çift aynı problemi yaşamakta ve bunların önemli bir kısmı çok basit tedavilerle çocuk sahibi olabilmektedir. Çocuk sahibi olamamakta pek çok faktör etkili olabilmektedir. Bazı kadınlarda, her iki tüpün de tıkalı olduğu durumlarda gebelik şansı neredeyse yok gibidir. Benzer şekilde erkekte sperm sayısının olması gerekenin altında olması gebelik şansını yarı yarıya azaltır. Bununla birlikte testislerde sperm üretimi olmayan ya da spermleri testisten dış dünyaya taşıyan kanalların fonksiyon görmediği erkeklerin de doğal yollardan çocuk sahibi olmaları büyük sürpriz olur. Bu açıdan bakıldığında çocuk isteği ile hekime müracaat eden çiftlerde hem erkek hem de kadın detaylı olarak incelenmelidir. Erkekler için, çok basit bir test olan sperm tahlili yapıyoruz. Bu testle, spermin hacmine, yoğunluğuna yani bir mililitrede ne kadar sperm bulunduğuna ve spermin şekline bakılıyor. Kadınlarda biraz daha detaylı bir inceleme yapıyoruz. 35 yaşın altındaki kadınlarda bir yıl denemenin ardından hamilelik olmamışsa tüplerin açık olup olmadığına bakıyoruz. Bunun dışında yumurtlama düzeninin ve hormonların dengeli olup olmadığının araştırılması için iki basit kan testi yapıyoruz. Günümüzde çocuk sahibi olamayan çiftlerin yüzde 90’ı tedaviyle çocuk sahibi olabilir “ ifadelerini kullandı.

“Tedavi için geç kalınmaması gerekiyor”

İnfertilitenin önemli bir problem olmasına rağmen çoğu çiftin doktora gitmeyi herhangi bir bahanenin arkasına saklanarak ertelediklerini dile getiren Özel Gaziantep Anka Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Demir, “Artık tıp çok ilerledi. Her şeyin telafisi mümkün. Yeter ki çiftlerimiz tedavi konusunda geç kalmasın. Korumasız ve düzenli ilişkiye rağmen çocuk olmuyorsa, hekime başvurmak için bir yıldan fazla beklemek de gereksiz. Özel Gaziantep Anka Hastanesi’ne tedavi için sadece Gaziantep’ten değil, farklı illerden hatta farklı ülkelerden gelen hastalar var. Hastalarımızı yakından takip ediyoruz. Telefonum 7 gün 24 saat açık. Hastalar beni istedikleri zaman arayıp sıkıntılarını anlatabiliyorlar. İstedikleri zaman hastaneye gelebiliyorlar” diye konuştu.