Bozkurt, yaptığı yazılı açıklamada, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının daha çok keneler tarafından taşınan bir virüsle oluşan ve ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır durumlarda kanama gibi bulgularla seyredebilen bir enfeksiyon hastalığı olduğunu belirtti.
Türkiye'de ilk kez 2002 yılında görülen ve 2003 yılında tanımlanan hastalığın her yıl mart-kasım ayları arasında görüldüğünü ve haziran temmuz ayları arasında görülme sıklığının arttığını ifade eden Bozkurt, şunları kaydetti:
"Hastalıkla ilgili, tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçi ve çobanlar, kasaplar, mezbaha çalışanları, veteriner hekimler, kamp ve piknik yapanlar ve korumasız olarak yeşil alanlarda bulunanlar risk altındadır. Hastalığın aşısı yoktur ancak aşı geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Vücuda tutunmuş kene görüldüğünde, asla çıplak elle çıkartılmamalıdır. Eldiven, naylon poşet, bez parçası ile tutularak ya da ince uçlu bir pens veya varsa kene çıkartma kartı ile ezilmeden çıkarılmalıdır."
Bozkurt, kenenin vücuttan çıkarılamaması halinde bir sağlık kuruluşuna başvurulması, kene vücuttan ne kadar erken çıkarılırsa, hastalığa yakalanma riskinin de o kadar az olduğunu vurguladı.
Hastalığın hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğini aktaran Bozkurt, hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde hayvanların kan, vücut ve dokularına çıplak elle temas edilmemesi gerektiğini ifade etti.
Kkka Hastalığı Uyarısı
Uzunköprü Sağlık Müdürü Zülfiye Yılmaz Bozkurt, vücuda tutunmuş kene görüldüğünde asla çıplak elle çıkarılmaması gerektiğini bildirdi.