KKTC Cumhurbaskani Ersin Tatar, Pamukkale Üniversitesi’nde düzenlenen "KKTC’nin Türk Dünyasindaki Stratejik Önemi" konulu konferansta, Kibris meselesinin dünü ve bugünü hakkinda bilgiler paylasti.
Türkiye’nin hep Kibris Türk’ün yaninda yer aldigina dikkat çeken KKTC Cumhurbaskani Tatar, "Türkiye, 1955 New York görüsmelerinde ’Eger siz tek tarafli olarak bir BM karariyla Kibris’i Yunan’a baglamaya yeltenirseniz, biz Türkiye Cumhuriyeti olarak gerekirse savasa gireriz’ demistir. Mekanlari cennet olsun, o zamanin Basbakani Adnan Menderes ve Disisleri Bakani Fatin Rüstü Zorlu, Kibris’ta yeni bir dönemin baslangicina imzalarini atmislardir. Onlar agirligini koymasalardi, o günün siyasetinde Kibris’i Yunanistan’a baglayacaklardi. Türkiye güneyden bir kez daha kusatilacakti ve bu sekilde aciyi millet olarak yasayacaktik. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk, her subaylarina ‘Dikkat ediniz, Kibris Ingiltere yönetimindedir. Ama düsman eline yani Yunanlilarin eline hiçbir zaman geçmemelidir’ demisti. Kibris Cumhuriyeti 1960’da kuruldugunda açik ve net anayasasi vardi. 1571’den 1923’e kadar bir Türk adasi olan Kibris, Türkiye’nin burnunun dibinde Yunanistan’a baglanmadi. Kibris Türk halkinin da esit kurucu ortagi olarak yeni bir cumhuriyet kurulmasini biz millet olarak basari bildik” dedi.
"Bizim mücadelemiz milli bir mücadele olarak tarihimizde yerini almaya devam ediyor"
“20 Temmuz 2024 önümüzdeki Temmuz ayinda insallah sizleri Kibris’ta görecegiz" diyerek Denizli protokolünü Kibris’a davet eden Tatar, "50’nci yilimizi kutlayacagiz. Yani 20 Temmuz 1974 Kibris Baris Harekatinin 50. yilini hep birlikte kutlayacagiz. Bu 50 yilda çok seyler degismistir, çok gelismeler olmustur. Bir üniversite ortaminda, çok degerli ögrencilerimize bunlari anlatirken Kibris’in Türkiye için ne kadar önemli oldugunu söylemeye herhalde gerek yoktur. Çünkü haritaya baktiginizda görüyorsunuz ki, Türkiye’nin burnunun dibinde sabahleyin de kalktiginizda Toros’lari görebilirsiniz. Bu taraftan baktiginizda Besparmaklari görebilirsiniz. Su projesiyle Toros Daglari’ndan süzülüp eriyen karlardan akan suyu, asma borularla Kibris’a götürülmüs. Simdi kabloyla elektrik baglantisi için projeler üstünde çalisildigi bir durumda Kibris bir bakima Anadolu’nun bir parçasi gibi. Eger bu mücadele verilmeseydi, eger Kibris’ta fedakarliklar yapilmasaydi, 1974 Baris Harekati olmasaydi, o bedeller o fedakarliklar yapilmasaydi; Kibris bugün bir Yunanistan adasi olacakti. Türkiye’nin güneyden kusatilmasi, Türkiye’nin güvenligini olumsuz olarak zarar görmesine ve Kibris Türk halkinin imhasina neden olacakti. Eger bu mücadele verilmeseydi adada hiçbir Kibris Türk’ün kalacagini düsünmüyorum. Dolayisiyla bizim mücadelemiz, milli bir mücadele olarak tarihimizde yerini almaya devam ediyor. Bundan sonraki süreçte elbette gelecekte çok önemli. Çünkü su anda uluslararasi camianin baskisi sürüyor. Kendilerine göre Kibris, Avrupa Birligi’nin bir parçasi olmustur” diye konustu.
"Rumlar hiçbir zaman paylasimci olmadi"
Her halkin kendi gelecegini tayin etme hakkinda sahip olduguna isaret eden Tatar, sözlerini söyle tamamladi:
"Egemenlik hakki ve milletlerin kendi geleceklerini tayin etme hakki, bu anlayislardan kaynaklidir. Bu çerçevede Kibris kendi gelecegini tayin etme hakkina sahip ise elbette egemenlik hakki vardir. Ben Cumhurbaskani seçildikten sonra sürdürdügüm siyaset, egemenlik ve esitlik temelindedir. Eger bu kabulü olursa, o zaman müzakere masasina oturup, Kibris’in gelecegini tartisabiliriz. Ama bizim egemenligimiz kabul edilmezse, biz müzakere masasina oturmayacagiz. Çünkü geçmiste kurucu Cumhurbaskani zamaninda bu federal anlasma için masaya oturuldugunda, biz hiçbir zaman kazanim elde etmedik. Hep karsi tarafin elini güçlendirildi. Oturdugumuz masa, her defasinda devriliyor. Rumlar hiçbir zaman ne yönetimi ne de adanin zenginligi ile gelecegini paylasma niyetinde olmadi. Onlarin niyetleri hep Kibris’i Yunanistan’a baglamak oldu. Böyle çarpik, bencil ve çag disi bir zihniyet ile karsi karsiya oldugumuz için bizim mücadelemiz hiç de kolay olmamistir. Egemen esitligimiz ve esit ulusal statümüz teyit edilmeden, bizlerin müzakere masasina geçmesi mümkün degildir. Egemen esitlik, esit uluslararasi statü, baska türlü bir yöntemle Kibris meselesini kökten çözmek mümkün degildir.”
Davetlerini kirmayarak Denizli’ye gelen Cumhurbaskani Tatar’a tesekkür eden PAÜ Rektörü Ahmet Kutluhan ise, "Pamukkale Üniversitesi, Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti’nin yanindadir, yaninda kalacaktir. Sizlerle sevinir, sizlerle üzülürüz. Dünyada Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti’nin taninmasi en dogal hakkiniz hakkimizdir. Insallah bu taninmayi görmek bizlere nasip olur. 1974 Kibris Baris Harekatimizda sahsim çocukluk dönemimizde gerçeklesti. Hafizalarimizda canligini koruyor. Türk askeri, Kibris’a barisi getirdi. Ona yazilan mars, beni sinifta kalmaktan kurtardi. Bugüne kadar vatan ugruna sehit olmus tüm askerlerimize Baskomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaslarina gani gani rahmet diliyorum. Halen sinir ötesinde terörle mücadele eden, bu topraklarda bagimsiz kalmamizi saglayan silahli kuvvetlerimizin tüm mensuplarina güç kuvvet diliyorum” seklinde konustu.
PAÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, konusmasinin ardindan KKTC Cumhurbaskani Tatar’a Denizli’ye Yatagan palasi hediye etti. PAÜ’nün Golbol Kadin Milli Takiminda yer alan basarili sporculari Seydanur Kaplan ve Berfin Altan’in da ödüllendirildigi konferans, katilimcilarin üniversite bahçesine zeytin fidani dikmesi ve Sehitlik Abidesini ziyaret etmesiyle son buldu.
KKTC Cumhurbaskani Tatar Açiklamasi 'Egemen Esitlik Kabul Edilmeden Müzakere Masasina Oturmayiz'
KKTC Cumhurbaskani Ersin Tatar, "Egemen esitligimiz ve esit ulusal statümüz teyit edilmeden, bizlerin müzakere masasina geçmesi mümkün degildir. Egemen esitlik, esit uluslararasi statü, baska türlü bir yöntemle Kibris meselesini kökten çözmek mümkün degildir” dedi.