KKTC'den Türk İş Adamlarına Yatırım Çağrısı

Ekonomik kalkınmaya ivme kazandırmak için özelleştirmede düğmeye basan KKTC, başta turizm ve liman işletmeciliği olmak üzere tarım, telekomünikasyon ve yenilenebilir enerji alanlarında yatırımcı bekliyor Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Toros: 'Yenilenebilir enerji alanında yatırımcılar beklemekteyiz. Telekomünikasyon alanında özelleştirme yapılacaktır. Kuzey Kıbrıs'ın 2 limanı var, bu limanların hem uluslararası standartlara ulaştırılması gerekiyor hem de gerek devletimize gerek iş dünyamıza çok daha çağdaş hizmet verebilir hale getirilmesi gerekmektedir. Onun için orada da ivedilikle yatırımcı arıyoruz' '(Kıbrıs Konferansı) Rumların 1 milim bile geri adım atmaması üzerine çöktü. Çok büyük bir hayal kırıklığı içerisindeyiz, çok üzgünüz ama şokta değiliz, şaşırmış da değiliz. Kıbrıs sorununun esas sebebi 54 yıldan beri olduğu gibi hiç değişmemiştir'

Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros, Türk iş adamlarına, Kuzey Kıbrıs'ta turizm, liman işletmeciliği, su hizmetleri, tarım, telekomünikasyon ve yenilenebilir enerji alanındaki yatırım fırsatlarını değerlendirme çağrısında bulundu.

Kocaeli Sanayi Odası temmuz ayı meclis toplantısına katılan Toros, konuşmasına, Kıbrıs'ta çözüm arayışları ve İsviçre'nin Crans-Montana kentinde düzenlenen Kıbrıs Konferansı hakkındaki değerlendirmelerle başladı.

BM tarafından yürütülen çözüm arayışlarının 1968'dan beri devam ettiğini ancak 11 Şubat 2014'te taraflar arasında imzalanan ortak metin çerçevesinde başlayan en son sürecin diğerlerinden farklı olduğuna dikkati çeken Toros, geçen yıllarda BM ortak zemin arayışı içerisindeyken, en son sürecin ilk kez Kıbrıslı liderler arasında ve sivil toplum kuruluşlarının da katıldığı bir seviyede yürütüldüğünü aktardı.

Toros, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin gözetiminde 28 Haziran'da başlayan Kıbrıs Konferansı'nın Türk tarafının tüm olumlu çabalarına rağmen 'Rumların 1 milim bile geri adım atmaması' üzerine çöktüğünü belirterek, 'Çok büyük hayal kırıklığı içerisindeyiz, çok üzgünüz ama şokta değiliz, şaşırmış da değiliz. Kıbrıs sorununun esas sebebi, 54 yıldan beri olduğu gibi hiç değişmemiştir.' diye konuştu.

Şu anda herkesin kendine 'Bu çıkmazdan nasıl kurtulabiliriz?' sorusunu sorduğunu dile getiren Toros, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Kurtulmak mecburiyetindeyiz çünkü Kıbrıs'taki durum sadece Kıbrıs Adası için değil, aynı zamanda Türkiye, Yunanistan, AB ve Doğu Akdeniz'deki diğer komşu ülkeler için de kabul edilemez ve sürdürülemez bir sorundur. 80 milyonluk Türkiye, AB'ye 21 yıldan beri katılım müzakere süreci yaşayan Türkiye, 800 bin nüfuslu Kıbrıs Rum toplumunun çıkardığı engeller nedeniyle maalesef 23 başlığın 13'ünde engellenmek durumunda. AB, batı ucunda Brexit, sonrasında çok ciddi bir yıpranma hatta yıkılma yaşıyor. AB'nin doğu ucunda istikrar öyküsüne ihtiyacı vardır. Bu istikrar öyküsü, Kıbrıs sorununun çözümüyle mümkündür. Ancak Kıbrıs sorunu çözülürse Kıbrıs ile Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşmesiyle Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıyabilir. Kıbrıs sorunu çözülürse Doğu Akdeniz Doğalgaz ve Petrol Projesi, bölgesel jeopolitik ve jeoekonomik ilişkiler tesis edilebilir ve ancak o şekilde Türkiye katılım müzakerelerinde ilerleme sağlayabilir.'

- 'AB müktesebatıyla uyum şart'

Toros, şu andan itibaren Kıbrıs Türk toplumunun ekonomik kalkınmasına öncelik vermesi gerektiğini anlatarak, AB'den ve dünyadan izole, risk faktörü çok yüksek, ölçek ekonomisinden yoksun, dış pazarları sınırlı, finansmana erişimin pahalı ve sınırlı olduğu mevcut koşullarda ekonomik kalkınmanın AB müktesebatına uyumla mümkün olduğunu ifade etti.

AB katılım müzakere sürecinde olmasalar da kendilerini AB müktesebatından dışlayamayacaklarının altını çizen Toros, 'Rekabet edebilirlik, yabancı sermayeli yatırımlara daha güvenilir iş ortamı sunabilmek, dış pazarlara kapı açabilmek için muhakkak AB müktesebatıyla uyumlaşmamız şarttır. Katılım müzakereleri olmadan da ciddi, kararlı bir hükümet politikasıyla, Türkiye'nin yardımıyla bunu yapmalıyız. Bu olmadan Kıbrıs'ta cazip iş ortamından bahsetmek mümkün olmayacaktır.' değerlendirmesinde bulundu.

- 'Kuzey Kıbrıs'ın mülkiyetini yasallaştırmamız gerekiyor'

Toros, Kıbrıs sorununun hala devam etmesi nedeniyle Kuzey Kıbrıs'ta savaş sonrası terk edilen Rum mallarının mülkiyetinin hala yasal bir tartışma içerisinde olduğuna işaret ederek, 'Muhakkak bunların sahipleri çağrılarak gerekli tazminat veya güneyde kalan Türk mallarıyla takas edilmesi, yani özetle tapuların statülerinin yasallaşması gerekmektedir. Kuzey Kıbrıs'ın toprağını, mülkiyetini yasallaştırmamız gerekiyor. Olası bir federal çözümde de zaten bunu yapmak mecburiyetinde olacağız. Onun için biz bu umutsuzluğu bir fırsata çevirelim. Şimdiden 'Taşınmaz Mal Komisyonu' kurarak fon oluşturalım ve bu komisyon Rumlara olan borcumuzu ödesin, Rumlardan olan alacağımızı da alsın. Eğer mülkiyet yasallaşırsa bunları ipotek edip, uluslararası finans kurumlarından yüzde 1,5-2'ye finansman alabileceğiz.' diye konuştu.

- KKTC'de yatırım alanları

KKTC Hükümeti'nin Türkiye ile yaptığı ekonomik ve mali işbirliği protokolü çerçevesinde çok hızlı şekilde kamu kurumlarını özelleştirdiğini, büyük özelleştirme projelerinin devam ettiğine dikkati çeken Toros, 'Havalanını 4,5 sene önce özelleştirdik. KKTC Devleti şu an Ercan Havaalanı'nın gelirinin yüzde 47'sini alıyor ve mükemmel bir işletme, orada çağdaş hizmet veriyor. Nitekim Türkiye'den Kıbrıs'a giden su, şu an itibarıyla kullanıma verilmeye başlanmıştır fakat işletme ihalesi açılmadığı için kullanılan suyun arıtılması ve sonra tarıma sağlanması henüz hizmete girmemiştir ama eli kulağındadır, DSİ tarafından şartnamesi hazırlanmaktadır ve umuyorum ki yıl içerisinde ihalesi açılacaktır.' ifadelerini kullandı.

Toros, Kuzey Kıbrıs'ta yatırım yapmak isteyenlere her türlü desteği vereceklerini belirterek, şunları kaydetti:

'Kuzey Kıbrıs'ta turizm sektörünün çeşitlendirilmesi gerekmektedir. 1,3 milyon turistin ziyaret ettiği Kuzey Kıbrıs'ta şu anda gazino ve kongrenin dışında satacak bir ürünümüz yoktur ama çok büyük bir potansiyelimiz vardır. Nedir bunlar? Yaşlılar evi olabilir, rekreasyon merkezleri olabilir, Girne Kalesi'nin arkasında muhteşem bir marina olabilir vesaire. Yani Antalya'nın, Bodrum'un güttüğü stratejiye benzer bir stratejiden bahsediyorum. Bunlar için vizyon, sermaye ve girişim gerekmekte. Bunlar bizde yoktur. Onun için sizler gibi başarılarını kanıtlamış yatırımcılara, bu sektörlerin tümünde ihtiyaç vardır.

Şu anda Kuzey Kıbrıs enerji ihtiyacının sadece yüzde 1,5'ini yenilenebilir kaynaklardan sağlamaktadır. Yenilenebilir enerji alanında yatırımcılar beklemekteyiz. Telekomünikasyon alanında özelleştirme yapılacaktır. Kuzey Kıbrıs'ın 2 limanı var, bu limanların hem uluslararası standartlara ulaştırılması hem de gerek devletimize gerek iş dünyamıza çok daha çağdaş hizmet verebilir hale getirilmesi gerekmektedir. Onun için orada da ivedilikle yatırımcı arıyoruz. Dolayısıyla, yenilenebilir enerji, telekomünikasyon, limanlar, su, turizmde farklı alanlar ve tarım bizim Kıbrıs'ta sunabildiğimiz yatırım fırsatlarıdır.'
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile