Kktc Din İşleri Başkanı Talip, Kıbrıs’taki Dini Liderlere Yemek Verdi

Yemeğe Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Hrisostomos’un yanı sıra BM Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Lisa Buttenheim, Maraonit Başpiskoposu Youssef Soueif, Ermeni Dini Temsilcisi Sebouh Tavitian, Latinlerin dini görevlisi Papaz George Kraj, İsveç Dini Sosyal Demokratlar Birliği Başkanı Peter Weiderud ve İsveç Büyükelçisi Klas Gierov ile bazı diplomatlar ve diğer bazı dini görevliler katıldı.

Lefkoşa’daki Merit Otel’de verilen yemek öncesinde Din İşleri Başkanı Talip Atalay, Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Hrisostomos, Maraonit Başpiskoposu Youssef Soueif ile İsveç Dini Sosyal Demokratlar Birliği Başkanı Peter Weiderud birer konuşma yaptılar. Basının görüntü almasının ardından yemeğe geçildi. Din İşleri Başkanı Atalay, konuşmasında tarihi bir gün yaşandığını belirterek, davetine icabet eden dini liderlere ve Buttenheim’a teşekkür etti. Atalay, dinin dilini öne çıkararak bir arada olmak ve geleceğe dönük umutlar besleyip yeşertmek konusunda hep beraber önemli adımlar attıklarını söyledi.

Karşılıklı pek çok sorunları bulunduğunu fakat sorunların ancak konuşularak, iyi ilişkiler kurularak aşılabileceği hususunda hemfikir olduklarını ifade eden Atalay, olabildiğince siyaset dilinden uzak durarak, din dilini konuşarak kendi aralarında güveni geliştirip gerçek sorunların masada müzakereciler tarafından konuşulmasına ne kadar destek olabilirlerse dini liderler olarak o kadar katkı sağlayacaklarını belirtti.

Dini liderlerin esas desteğinin psikolojik bariyerleri aşma konusunda olabileceğini belirten Atalay, iki tarafta da dini hassasiyetlerin korunmasına büyük önem verdiklerini söyledi.

Atalay, 2. Cumhurbaşkanı Talat’a yönelik saldırıyla ilgili Hrisostomos’un yaptığı açıklamanın kendilerini memnun ettiğini, kendilerinin de KKTC’de yaşanan mezarlıkta fotoğraf çekilmesi olayının bir sorumsuzluk örneği olduğunu ancak etkilerinin çok büyük olduğunu düşündüklerini ve bunu dile getirdiklerini kaydetti.

Bu konudaki üzüntülerini dile getirdiklerini aktaran Atalay, mezarlıklar ve dini ibadethaneler konusunda tün dinlerin inançlarına ve hassasiyetlerine saygı gösterdiklerini, tüm Kıbrıs Türk toplumunun da bu konuda hassasiyet gösterdiğini, yapılanı onaylamadıklarını belirtti.

Atalay, dinin sevgi, merhamet ve kendisiyle aynı olmayanla da birlikte yaşanabilmesi yönündeki potansiyelinin kullanılmasını ve bu şekilde geleceğe doğru adım atılmasını umut ettiğini dile getirdi.

Güney Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Hrisostomos ise, yemek davetinden dolayı Atalay’a teşekkür etti. Hrisostomos, Atalay’ın Girne’deki Hristiyan mezarlığında yaşanan fotoğraf çekme olayıyla ilgili yaptığı eleştirileri, olumlu konuşmaları ve topluma tavsiyelerini memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.

Dini liderler olarak birlikte çalışma taahhüdünde bulunduklarını kaydeden Hrisostomos, Kıbrıs’taki tüm halkların birlikte çalışacağı günlerin geleceğini, memnuniyetle neşenin adada hakim olacağını söyledi.

Sevginin adanın tümünü kaplamasını arzu ettiklerini belirten Hrisostomos, Kıbrıs’ta dini sorunlar yaşanmadığını, yaşanan anlaşmazlıkların dinle alakalı olmadığını kaydetti.

Amaçlarının sevginin tüm adayı kaplaması olduğunu ve buna ulaşmak için çalıştıklarını ifade eden Hrisostomos, kendilerine düşeni yapacaklarını, adada daha güzel günlerin yaşanacağını söyledi.

Hrisostomos, birlikte çalıştıklarını gören siyasi liderlerin de kendilerini örnek alacağını kaydetti.

Maraonit Başpiskoposu Youssef Soueif de, herkesin aynı ve tek Allah’a inandığını, Allah’ın her şeyin yaratıcısı olduğunu ve Allah’ın herkesin kalbine özgürlük, barış ve sevgiyi koyduğunu kaydetti.

Bugünkü buluşmanın bu değerleri yenilemeye yönelik ortak bir amaç taşıdığını ifade eden Soueif, kendilerinin bu değerlere inandıklarını ve bu değerleri herkese anlatmaları gerektiğini söyledi.

Adanın birlikte yaşama yönündeki tarihçesini de herkese anlatmaları gerektiğini dile getiren Soueif, adadaki barış ve sevginin tüm bölgeye yarar sağlayacağını kaydetti.

Soueif, “Barış, uzlaşı, bağışlamanın işareti olmalıyız. Adada sosyal istikrar kurarak, barış ruhunu tüm bölgeye yaymamız gerekir“ diye konuştu.

İsveç Dini Sosyal Demokratlar Birliği Başkanı Peter Weiderud ise, dini liderlere konuşmalarından dolayı teşekkür edere, Hrisostomos’un dediği gibi Kıbrıs sorununun dini bir sorun olmadığını, politik bir sorun olduğunu söyledi.

Bununla beraber dinin etkilendiğini, kurban haline geldiğini dile getiren Weiderud, Kıbrıs’ta dinin insanların kimlikleriyle alakalı olduğunu söyledi.

Kıbrıs’ta dini liderlerin diyalog içine girmesiyle Kıbrıs’taki dini liderlerin birbirleriyle 1963 yılında iletişimi bıraktıklarının görüldüğünü kaydeden Weiderud, insanların da birbirini anlamayı bıraktıklarını, birbirleriyle konuşmadıklarını, bunun büyük bir problem teşkil ettiğini söyledi.

Kıbrıs’ın tarihte Hristiyaların ve Müslümanların iş birliği yaparak birlikte yaşadığı ve uyum içinde var olduğu AB’deki tek yer olduğunu dile getiren Weiderud, bu tarihi unsurun yeniden kazandırılabileceğini kaydetti.

2009’da diyalog için girişim başlattıklarını belirten Weiderud, dini liderlerin diyaloğunun insanların kalplerini birbirlerine açmalarına, birbirlerini anlamalarına ve siyasi liderlerin çabalarına katkı sağlayabileceğini ifade etti.