KOBİDER: Kamusal alan özel mülkiyet değil, hizmet alan da veren de başörtülü girebilmeli

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, kamusal alanın özel mülkiyet olmadığını vurgulayarak, "Hizmet alan da

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, kamusal alanın özel mülkiyet olmadığını vurgulayarak, "Hizmet alan da veren de başörtülü olarak girebilmeli." dedi.

Özgenç, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin birinci gündemi ekonominin olması gerektiğini belirtti. Siyasi gündemi en fazla meşgul eden başörtüsü meselesine de acil çözüm bulunarak kamuoyunun rahatlatılması gerektiğine değinen Özgenç, "Kamusal alan ve kamusal olmayan alan ayrıştırmasına son verilmeli. Davetli olan vatandaş başörtülü olarak okuldaki veli toplantısına da Köşk'teki resepsiyona da katılabilmeli. Kamusal alan dayatması karın doyurmuyor. Vatandaş geçim derdinde, KOBİ'lerimiz işletmelerini nasıl ayakta tutabilirim gayreti içerisinde, iş bulamayanlar ise 'ne iş olsa yaparım' diye sokakları arşınlamakta. İnancını yaşayarak meslek sahibi olabilmek için okuyup hayata atılmak isteyenler de anlamsız yasaktan dolayı okullarına başlarını örterek girebilmenin mücadelesi peşinde. Yasakçı zihniyette ideolojisini dayatmak için türlü tanımlar ile kafaları meşgul etmekte." ifadelerini kullandı.

Özgenç, insanların giyimi, inancı, yaşayışı açısından hür olabilmesi için çözüm tartışmalarının bir sonuca varması ve başörtüsü meselesinin istismar konusu olmaktan çıkartılması gerektiğine değindi. Başörtüsünün adına 'türban' gibi farklı tanımlar yaparak halkın kafası karıştırılmaması gerektiğinin altını çizen Özgenç, şöyle devam etti: "Halkımız artık yıllardan beri süregelen bu sorunun çözümsüzlüğünden yoruldu, bıktı ve usandı. Daha fazla gerilim ve yılgınlık yaşanmadan iktidar ve muhalefet partileri ortak akıl ile bu elzem soruna bir an önce çare bulmalı."

Özgenç, devletin vatandaşları arasında başörtüsü konusunda kamu kurumlarında resmi memurlarına ve sivil halkına 'hizmet alan-hizmet' veren diye farklı ayrıştırma yapmaması gerektiğine dikkat çekti. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ister hizmet alan olsun isterse hizmet veren, başörtülü olarak kamu dairelerinde olabilmesi gerektiğine işaret eden Özgenç, "Bu konuda başörtüsüne uygulanan kamusal alan safsatasına son verilmeli. Uyduruk bir uygulama ile başörtüsü devletin bir kurumunda serbest diğerinde yasak olmamalı. Nasıl ki okula giden çocuğun annesi veli toplantısına katılabiliyorsa Cumhurbaşkanlığı köşkündeki resepsiyona da katılabilmeli. Türkiye artık enerjisini yasaklarla harcamamalı. Dünyanın değişik ülkelerinde özgür olan başörtüsü kendi ülkemizde de serbest olmalı. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları her kamu binasına girebilmeli, hizmeti alan da hizmeti veren de inanç özgürlüğü kapsamında hür olmalı."

Özgenç, kamunun malı olan kurumların başörtülü olarak birine girilebilirken, diğerine girilemez olmasının mantığı olamayacağını belirtti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile