Kocaeli Valisi Topaca Açıklaması

Kocaeli Valisi Ercan Topaca, kentsel dönüşümle ilgili toplumun her kesiminin çabası ve gayreti bulunduğunu bildirdi.

Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş'nin , Kocaeli Üniversitesi ve Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği işbirliğiyle Körfez'deki İlimtepe Atakent Konferans Salonu'nda düzenlediği ''Yeşil Yaşam ve Yeşil Kentlerin Enerjisi Sempozyumu''nda konuşan Topaca, Türkiye'nin hızlı kentleşen bir ülke olduğunu belirtti.

1935 yılında yapılan nüfus sayımında ülke nüfusunun yüzde 75'inin köylerde, yüzde 25'inin şehirlerde yaşadığını anımsatan Topaca, 2010 yılında ise kent nüfusunun yüzde 84, köy nüfusunun da yüzde 16 olduğuna işaret ederek, ''Böyle yoğun bir nüfus hareketliliği olan ülkede, şehirlerin sorunlu olması, altyapı ihtiyaçları, hızlı göç hareketi sebebiyle ihtiyacı karşılamak için hızlı yapılan sağlıksız binaların olması çok doğal'' dedi.

Hızlı yapılaşma nedeniyle kentlerin yeşil alanlarının, sosyal tesislerinin az olduğuna dikkati çeken Topaca, şöyle konuştu:

''Yalnızca Kocaeli'de değil, ülke genelinde benzer sorunları yaşıyoruz, fakat toplum olarak bunun farkında olmamız sevindirici bir gelişmedir. Kentlerimizi dönüştürme konusunda en küçüğünden en büyüğüne herkesin bir çabası, gayreti var. Son dönemde bu gayret kanunlara girmeye başladı.

Kentsel dönüşümle ilgili, afet riski bulunan binaların dönüştürülmesiyle ilgili yasa da TBMM genel kurulundan geçen hafta geçti, Sayın Cumhurbaşkanımızın onayına sunuldu. O yasa yürürlüğe girdikten sonra özellikle kentlerin yeniden dizayn edilmesi konusunda, belli prensipler, kurallar, çerçeveler çizilecek''

Topaca, Kocaeli nüfusunun her yıl 40 bin kişi arttığını kaydederek, ''Sürekli konut, iş ihtiyacımız var. Bir de mevcut konut stokumuz içinde orta hasarlı dediğimiz, depremde hasar görmüş ama güçlendirmesi yapılmamış, ciddi sayıda binamız var. Bu kentsel dönüşüme en çok ihtiyacı olan kentlerden biri Kocaeli'dir. Belediyelerimiz, Toplu Konut İdaresi'yle ciddi bir dönüşüm yaşıyoruz, yeni konutlar yapılıyor. Yeni yasayla birlikte afet riski bulunanlar da bu kapsama dahil edilmek suretiyle, daha geniş bir çerçevede, yeni bir kent kuracağız. Bu kenti kurarken, yeşil kent ilkesine uygun hareket edilmesi gerekiyor. Binalarımız ve kentlerimizin yeşili kucaklayan, yeşilin enerjisinden yararlanan bir yapıya sahip olmasını ümit ediyoruz'' diye konuştu.

-Çevreci akaryakıt-

TÜPRAŞ Genel Müdürü Yavuz Erkut ise yüksek standartlı her ürünün toplumun tamamını ilgilendirdiğini ifade ederek, bunun akaryakıtta da böyle olduğunu söyledi.

Geçen yıla kadar motorin kalitesinin 1000 ppm, milyon parça içinde bin parça kükürt olarak tanımlandığını anımsatan Erkut, bu yıl ise motorinin 10 ppm olarak piyasada olduğunu, aradaki farkın ''10 bin ton kükürt'' anlamına geldiğini kaydetti.

Erkut, şunları belirtti:

''Geçen yıl herkesin kullandığı motorinle atmosfere attığımız kükürt miktarı, bu seneye göre 10 bin ton daha fazlaydı. 10 sene önce de 7 bin ppm olan motorin kalitesiyle bu günü karşılaştırırsak 'atmosfere salınan 100 bin tonluk kükürt engellenmiş' demek doğru olur. Bir diğer önemli konu enerji tasarrufudur. Son 4 yılda yapılan tasarruf 240 milyon dolar, ama buna karbondioksit emisyonu olarak bakarsanız 850 bin ton civarında karbondioksitten yapılan tasarruf anlamına geliyor''

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği Başkanı Haluk Sur da dünyanın 2000'li yıllarda, küresel ekonomik kriz ve küresel iklim değişikliği olarak iki küresel olguyu aynı anda yaşamaya başladığına ve sürdürülebilir olmayan ekonomik ve ekolojik modellerin bir yerden sonra tükenmeye mahkum olduğuna işaret etti.

Türkiye'nin deprem kuşağı üzerinde ve yaklaşık 19 milyon konut stokunun yüzde 48'inin 35-40 yaşın üzerinde olduğunu kaydeden Sur, ''Büyük bir kentsel dönüşümü başarma konusuyla yüz yüzeyiz. Kentsel dönüşüm insanımızı daha mutlu, müreffeh, huzurlu, korkusuz, güvenli ve yeşil ortamlarda yaşatmak için bir fırsattır. Açıklanan en asgari rakamlarla 7-8 milyon konutun yenilenmesi söz konusu'' dedi.

-Milli Yeşil Konut Sertifika sistemine doğru-

Sur, dernek olarak Milli Yeşil Konut Sertifika sistemi üzerinde çalıştıklarını bildirerek, ''Milli Yeşil Konut Sertifikasının ülkemiz açısından çok yararlı olacağına inanıyoruz. Dünyada benzer sertifikasyon sistemleri var, Türkiye'nin de böyle bir sertifikasyon sistemine sahip olmasının zamanı geldi. Türkiye açısından, ülkemizin şartlarına en uygun Milli Yeşil Konut Sertifikasını ilgili tüm paydaşlar, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, uzmanlar ve başta Çevre ve Şehircilik ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olmak üzere devletimizin resmi birimleriyle hazırlıyoruz. Hedefimiz, yıl sonuna kadar Türkiye'nin ilk Milli Yeşil Konut Sertifikasına sahip olmasıdır'' diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile