Kolları Olmayan Ressam Çizdiği Resimlerle Yaşama Bağlandı

Çocukken tırmandığı yüksek gerilim hattında elektrik akımına kapılan ve iki kolunu da kaybeden Akgün, ağzıyla tuttuğu kalemiyle çizdiği resimlerle hayata tutundu Akgün'ün Yeşilçam sanatçılarının portrelerinden oluşan 'Yeşilçam'ın Renkleri' sergisi, 3 Aralık 'Dünya Engelliler Günü'nde sanatseverlerle buluşacak Engelli ressam Akgün: 'Engelliler zorluklarla mücadele ederlerse hem topluma hem de kendilerine katkı sağlarlar. Vizyon sahibi olurlar. Bugün örnek verebileceğimiz, önemli noktalara gelmiş, pek çok engelli büyüğümüz var'

AHMET SERTAN USUL - Henüz 5 yaşındayken tırmandığı yüksek gerilim hattında elektrik akımına kapılması sonucu iki kolunu da kaybeden Yusuf Akgün, ağzıyla tuttuğu kalemiyle çizdiği resimlerle hayata tutundu.

32 yaşındaki ressam Akgün, engelli bir çocuk olarak yaşadıklarını ve hayat mücadelesini AA muhabirine anlattı.

Kollarını kaybetmesinin ardından ailesinin, kendisini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı bir çocuk yuvasına verdiğini belirten Akgün, ailesinden uzakta büyümenin ve engelli bir çocuk olarak tek başına hayata tutunmaya çalışmanın kendisi için çok zor olduğunu aktardı.

Akgün, toplumun büyük çoğunluğunun engellileri, gelecek için umut vadetmeyen, pasif insanlar olarak gördüklerini ifade ederek çocukluğundan beri bu bakış açısını kırmak, toplumda yer edinebilmek ve engelli bireylerin de pek çok işi başarabileceğini göstermek için çabaladığını dile getirdi.

- Resim yapmaya başladı

İlkokul öğretmeninin sınav yapmak için test kağıtlarını dağıttığı sırada, dalgınlıkla kendisinin önüne de kağıt bıraktığını söyleyen Akgün, "İlk kez o zaman kalemi ağzımla tuttum ve soruların cevaplarını işaretledim. Bu benim var olduğumu gösterdiğim an oldu ve heyecanım bu şekilde başladı." dedi.

Akgün, 9 yaşına geldiğinde ilgi duyduğu çizgi romanların fantastik karakterlerini ve film oyuncularını ağzıyla tuttuğu kalemiyle resmetmeye çalıştığına işaret ederek şöyle konuştu:

"İlk başta kolları olmadığı için hiçbir şey yapamayan bir çocuktum. Daha sonra çizgi romanlar okumaya, televizyonda Bruce Lee, Van Damme gibi oyuncuların hareketlerini izlemeye başladım. Onları resmetmeye ve taklit etmeye çalıştım. Farkında olmadan vücudumu geliştirmeye başladım. Örneğin, Jackie Chan'in filmlerinde ellerini kullanmadan akrobasi hareketleriyle giyinmesini veya kelepçeden kurtulmasını izlemek ben de bir şeyler canlandırdı. Ben de kıyafetlerimi giyerken kapı kollarını kullanmaya başladım."

- "Engellilere örnek olmak için daha çok çalıştım"

Lise yıllarında, ağzıyla yön verdiği kalemiyle hem kendisi hem de arkadaşları için resimler çizmeye başladığını anlatan Akgün, "Resim öğretmenimiz çiçek vazosunu önümüze koyar 'Hadi çizin' derdi. Ben de hem kendim hem de arkadaşlarım için o vazonun resmini defalarca çizerdim. Aynı resmi yapa yapa resimdeki gölgeleri, olması gereken detayları keşfettim ve daha hızlı resim yapabilmeye başladım." dedi.

Atılım Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümünden mezun olduğuna işaret eden Akgün, üniversitedeyken kendisi gibi engelli olanlara örnek olmak amacıyla ağzıyla yön verdiği kalem ve fırçalarla daha güzel resimler yapmak için daha çok çalıştığını vurguladı.

- "Acılarımı Yeşilçam filmleriyle unuturdum"

Yeşilçam filmlerini izleyerek büyüdüğünü dile getiren Akgün, son yıllarda Yeşilçam oyuncularının portrelerini çizdiğini söyledi. Akgün, Yeşilçam filmlerinin hayatının birçok bölümünde olduğunu ifade ederek "Çocukken, otobüsle Iğdır'a ailemi görmeye giderken, 27 saat boyunca yolculuk yapardım. Yolculuk boyunca rahmetli Kemal Sunal'ın 'Sakar Şakir', 'Meraklı Köfteci' gibi filmlerini izlerdim. O filmlerle çocuk duygusallığını ve aile ayrılığının acısını unuturdum." diye konuştu.

Çocuk yuvasında kaldığı yıllarda, zaman zaman arkadaşlarıyla yuvadan kaçtıklarını aktaran Akgün, "Sokakta özgürlüğü ararken, kışın buz gibi havada üşürken, bir kahvedeki televizyonda yine rahmetli Kemal Sunal'ın bir filmini görür ve merakla beklerdik. Açlığı, susuzluğu, soğuğu unuturduk. Bunlardan dolayı ben Yeşilçam oyuncularını resmetmek istedim." şeklinde konuştu.

- "Yeşilçam'ın Renkleri" sergisi açacak

Yeşilçam aktör ve aktrislerinin portrelerinden oluşan koleksiyonunu "Yeşilçam'ın Renkleri" adıyla sergileyeceğini bildiren Akgün, serginin 3 Aralık "Dünya Engelliler Günü"nde Kızılay Metro sergi alanında açılacağını vurguladı.

Akgün, yaklaşık 1,5 yıllık bir çalışmayla ortaya çıkan sergide 34 aktör, 25 aktris ve 1 çocuk oyuncunun portrelerinin yer alacağını bildirdi.

Oyuncuların portre çalışmasını yaparken mevcut fotoğrafları kullanmadığını kaydeden Akgün, oyuncuları, izlediği filmlerin duygusal sahnelerindeki görüntüleri durdurarak resmettiğini anlattı.

- "Engelliler kendilerine inanmalı"

Akgün, engellilerin kendilerini geliştiremedikleri takdirde hayatın zorluklarını yaşamaya mahkum olacaklarına işaret ederek "Engelliler zorluklarla mücadele ederlerse hem topluma hem de kendilerine katkı sağlarlar. Vizyon sahibi olurlar. Bugün örnek verebileceğimiz, önemli noktalara gelmiş, pek çok engelli büyüğümüz var." değerlendirmesini yaptı.

Engellilerin öncelikle kendilerine inanmaları gerektiğinin altını çizen Akgün, "Çevrelerindeki insanlar onlara inanmasalar bile onlar yapmak istediklerini başarabileceklerine inanarak çalışmalılar." dedi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile