Dünya Sağlık Örgütü geçen yıl Coronavirüsün hayvan kaynaklı olduğunu onaylasa da, virüsün insan yapımı olduğuna dair komplo teoriler ve iddialar gündemden düşmüyor.
Peru'da bir yerel mahkeme, virüsün ortaya çıkmasında George Soros, Rockefeller ailesi ve Microsoft'un kurucu ortağı Bill Gates'in olduğuna yönelik bir karar alarak, söz konusu isimleri suçladı.
Ica Yüksek Mahkemesi, Facebook sayfasında yayınladığı bir açıklamada, 'İhlal iddialarının varlığını veya yokluğunu belirlemeye yardımcı olacak kanıtlar elde etmek için Chincha ve Pisco Ceza Temyiz Dairesi kararı hakkında bir ön soruşturma başlattık.' ifadeleri kullanıldı.
Soruşturma kararı, Chinch ve Pisco mahkemesinin, 'dünyaya hakim olan elit suçlular tarafından geliştirilen virüs' iddiasını taşıyan bir dilekçeyi gerekçelendirme hamlesinden sonra geldi.
Chincha ve Pisco Yüksek Ceza Temyiz Dairesi, 'virüsün dünyaya hakim olan seçkinler tarafından geliştirildiği ve pandemiye neden olduğu' iddiasını kabul etmiş oldu.
Star'da yer alan habere göre, Belgede özellikle, kriz spekülatörü George Soros, Microsoft'un kurucu ortağı Bill Gates ve virüsü 'yeni dünya düzeninde' yönetmek ve yönetmeye devam etmek için kullandığı iddia edilen milyarder Rockefeller ailesinin isimleri yer alıyor.
Mayıs 2020'de, Dünya Sağlık Örgütü virüsün hayvan kaynaklı olduğunu duyurdu.
Ancak, Bill Gates veya George Soros'un, nüfusu COVID-19 aşıları ve 5G ağları aracılığıyla kontrol etme planının destekçileri olduğunu iddia eden teoriler, DSÖ'nün kararını tartışmalı bir konu haline getirdi.
Bildirildiği günden bu güne, dünya üzerinde 90,9 milyon insan coronavirüse yakalanırken, 2.9 milyon insan virüs nedeniyle hayatını kaybetti.
Tüm bu gelişmelerin ardından Bill Gates'in koronavirüs hakkındaki komplo teorileri akıllara geldi. Son olarak İngiltere'de görülen yeni mutasyon ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulunan Bill Gates 'Önümüzdeki 4-6 ay en ölümcül dönem olabilir'demişti.
Bilim insanlarına göre İngiltere'de ortaya çıkan yeni mutasyon Çin'in Wuhan kentinden ortaya çıktığına inanılan virüse kıyasla daha hızlı yayılıyor, ancak daha ölümcül olduğuna dair elde herhangi bir veri yok.
Virüsün yayılmasını önlemek için başkent Londra dahil, Güneydoğu İngiltere'nin birçok bölgesinde yeni, daha sıkı önlemler altına alındı.
Yeni mutasyonun aşılara farklı bir tepki verdiğine dair kanıt da yok. Ay başında Hollanda'daki bir vakadan alınan örnekler, yeni ortaya çıkan mutasyona işaret etmişti.
Ayrıca İngiltere'den virüs girişi riskinin daha da azaltılması için, önümüzdeki günlerde diğer AB üyesi ülkelerle çalışılacağı kaydedildi.
DSÖ'nün Twitter'dan yaptığı açıklamada, yeni mutasyon konusunda İngiliz yetkililerle temas halinde oldukları vurgulandı.
Mesajda, İngiltere'nin mutasyonla ilgili çalışmalar konusunda bilgi paylaşımı yaptığı ve WHO'nun 'bu virüs mutasyonunun özellikleri ve etkileri konusunda daha çok şey öğrendikçe, üye ülkeler ve halkla paylaşacağı' ifade edildi.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson 'önemli ölçüde belirsizlik' olsa da yeni mutasyonun eskisine kıyasla yüzde 70 daha bulaşıcı olduğunu belirtti. Ancak yetkililer, yeni mutasyonun daha çok ölüme yol açtığı ya da aşılar ve tedavilere farklı yanıt verdiğine dair bir kanıt bulunmadığını vurguladı.
İngiltere, 5 Kasım'da başlayan ulusal çaptaki ikinci karantinanın 2 Aralık'ta sona ermesinin ardından 3 aşamalı önlem planına geçmişti. İlk aşamada restoran ve barlar ancak saat 23.00'e kadar açık kalabiliyor, evden çalışma teşvik ediliyor.
2. aşamada, kapalı mekânda başka bir hane üyesiyle görüşülemiyor, dışarıdaki buluşmalar ise 6 kişiyle sınırlandırılıyor, barlar ancak restoran olarak hizmet verebiliyor, alkollü içecekler sadece yemeklerin yanında satılabiliyor.
3. aşamada ise kapalı spor salonları hizmet veremiyor, gerekli olmadığı sürece seyahat edilemiyor, barlar ve restoranlar ancak paket servisi yapabiliyor ve spor etkinlikleri düzenlenemiyor.
4. aşamayla da aynen karantinada olduğu gibi temel ürünlerin satılmadığı ticari işletmelerin kapatılması gerekiyor ve gerekli olmadığı sürece yurtdışına seyahat yapılmaması isteniyor. Bu nedenle 4. aşama önlemler, adı konulmamış karantina olarak görülüyor.
MUTASYON HABERİ AKILLARA BILL GATES'İ GETİRDİ
Microsoft'un kurucu ortağı Bill Gates, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada ABD'nin koronavirüs salgınında çok zorlu bir aşamayla karşı karşıya olduğunu belirterek önümüzdeki dört-altı ayın en ölümcül dönem olabileceği uyarısında bulundu.
Gates, 'Üzülerek söylüyorum ki, gelecek dört ila altı ay pandeminin en kötü dönemi olabilir. IHME (Sağlık Ölçümleri Değerlendirme Enstitüsü) tahminleri 1 Nisan 2021'e kadar 200 bin kişinin daha ölebileceğini gösteriyor. Maske ve sosyal mesafe kurallarına uyarsak, bu ölümlerin büyük bir kısmını önleyebiliriz' dedi.
2015 yılında böyle bir salgın olasılığından bahsettiğini hatırlatan Gates, şöyle devam etti:
'ABD'nin salgını daha iyi yönetebileceğini düşünüyordum. 2015'te tahminlerimi yaparken ölü sayısının daha yüksek olacağından söz etmiştim. Virüs şimdikinden daha ölümcül olabilir. En kötüsü gerçekleşmedi. Ama salgının ABD ve dünyaya ekonomik etkisi beş yıl önceki tahminlerimi aştı.'
ABD Başkanı Donald Trump'ın aşı dağıtımında önceliğin Amerikalılara verilmesine ilişkin kararnamesiyle ilgili bir soruyu yanıtlarken de 'ABD tüm insanlığa yardım etmeli. Dünya ekonomisinin dönmesini istiyoruz. Ölümleri asgariye indirmek istiyoruz. Temel teknoloji bir Alman şirketine ait. Bu nedenle uluslararası paylaşımı ve iş birliğini engellemek bir hataydı' dedi.
Bill Gates, 'Tüm aşıların kapasitesini artırmalıyız. Önümüzdeki aylarda onay alacak, üretiminin artırılması daha kolay olan birkaç aşı daha olacak. ABD diğer ülkelerin çalışmalarından yararlandı. Bu nedenle tamamen bencil olmamalıyız' diye konuştu.
KORONAVİRÜSE KARŞI YENİ MASKE
Diğer yandan İngiltere'de bilim insanları yeni tip koronavirüsü etkisiz hale getirdiği iddia edilen bir maske geliştirildi.
İngiltere'de Kovid-19 ve grip dahil temas halinde virüsleri öldürdüğü öne sürülen maske geliştirildi. Maskenin, nano-bakır antiviral bir katman dahil 5 katlı olduğuna dikkat çekilerek, standart maskelerin üç katlı olduğu belirtildi.
Mirror gazetesinin haberine göre, yeni antiviral yüz maskesi, Nottingham Trent Üniversitesinde görevli bir bilim insanı tarafından hazırlandı.
Maskenin, nano-bakır antiviral bir katman dahil 5 katlı olduğuna dikkat çekilerek, standart maskelerin üç katlı olduğu belirtildi.
Kullanılan nano-bakır materyalin, partiküllerle temas ettiğinde virüsün ölmesini sağlayan ve çoğalmasını engelleyen iyonlara sahip olduğu ifade edildi.
Deneylerde maskenin 7 saatten uzun süre Kovid-19 ve grip virüslerinin yüzde 90'ından fazlasını öldürebildiği, yüzde 99,98 oranında filtreleme özelliğine sahip olduğu gözlendi.
Maskeyi tasarlayan bilim insanı Dr. Gareth Cave, 'Maskenin temas halinde virüsleri etkisiz hale getirdiği kanıtlandı. Antiviral katman ve filtre katmanları virüsü yok ediyor.' ifadelerini kullandı. Maskenin aralık ayında satışa sunulması amaçlanıyor.
Salgınla birlikte Türkiye dahil pek çok ülkede maske takmak artık zorunlu. Ancak maskelerle ilgili önemli bir uyarı da var.
Dünya genelinde etkisini sürdüren koronavirüs salgını nedeniyle ülkemizde de maske takmak zorunlu. Ancak maskeler konusunda pek çok vatandaşın bilmediği önemli bir ayrıntı var.
Popular Science'ta yer alan habere göre 'valve mask' olarak da adlandırılan N95 tipi maskeler, salgın sonrasında sürekli önerilen ve kullanılmak istenen bir maske türü oldu. Ancak bu maskeler ciddi bir tehdidi de beraberinde getiriyor.
Uzmanlara göre bu maskeler kesinlikle koronavirüs salgın özelinde geliştirilmiş değil; bu nedenle de virüse karşı koruma insanları korumadığı gibi salgının yayılmasına da neden olabilir. Peki ama neden?
N95 tipi maskeler hava partiküllerinin yaklaşık yüzde 95'ini filtreleyerek takan kişinin virüse maruz kalma ihtimalini azaltıyor. Ancak asıl sorun kullanıcının nefesini vermesiyle başlıyor.
Üzerinde bulunan valflerin kullanıcının nefesini filtre etmeden dışarı vermesi nedeniyle virüsü yayma ihtimali artıyor. Yani filtre bazında tek yönlü bir hava akışı olmasından olayı koronavirüse karşı hiçbir işe yaramıyor.
Bu tip maskeler ağırlıklı olarak kullanıcının ortamdan korunmaya ihtiyaç duyduğu endüstriyel ortamlarda fayda sağlıyor. Yine de koronavirüs söz konusu olduğunda potansiyel enfeksiyonlu insanların çevreye mikrop yayma riskini de artırıyor
Ancak insanlar bu maskelere güvenerek birbirlerine daha fazla yaklaştığında tehdidin boyutu da artıyor. Çözüm ise basit bir cerrahi maske ya da vatandaşların kendi yaptıkları maskeleri kullanmak.
Bugüne dek üretilen ve kullanılan maskelerin temel amacı, salgını önlemek ve temiz hava solumaktı. Şimdi ise yepyeni bir maske tipi geliyor.
ABD ve Japonya ortaklığında üretilen ve UVMask adını taşıyan bu özel maskeler, N95 tipi maskelerden bile iyi. Sebebi ise ultraviyole ışınıyla anlık olarak havadaki partikülleri temizlemesi...
Ultraviyole ışın temizleme teknolojisini kullanan bu özel maske iki adet 25,000µW/cm2 UV-C LED aydınlatma ile solunan havayı anında temizliyor.
Bu iki katmandan ilki yüzde 95 oranında partikülleri temizlerken ikinci olan UV-C katmanı ile bu oran yüzde 99.99'a çıkıyor. Maske 0.1 mikron büyüklüğünde partikülleri filtreleyebilirken bu oran N95 maskesinde 0.3 mikron.
Bu maskenin kullanılabilmesi için içerisinde batarya bulunuyor ve ultraviyole ile temizlik bu batarya sayesinde oluyor. Batarya ise 6 saat ömre sahip. 6 saatin sonunda maskenizi şarj etmeniz gerekiyor.
Komplo teorileri doğru mu? Koronavirüsün arkasında o isimler mi var?
İlk olarak Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve giderek dünyayı adeta ele geçiren yeni tip koronavirüs şuana kadar milyonlarca kişiye bulaştı. Koronavirüs nedeniyle ölenlerin sayısı ise yüzbinleri aştı. Koronavirüsün bir laboratuvarda geliştirildiği ve insan yapımı olduğuna dair iddialar ve komplo teorileri gündemdeyken şoke eden bir gelişme yaşandı. Dünya koronavirüs ile savaşırken Latin Amerika'daki bir mahkemeden çıkan karar dikkat çekti. Peru'nun Ica bölgesindeki Yüksek Mahkeme, COVID-19 virüsünün George Soros, Rockefeller ailesi ve Microsoft'un kurucu ortağı Bill Gates tarafından geliştirildiğine iddia eden yerel bir mahkemenin kararını soruşturacak. İşte detaylar...