Kopenhag'da iklim orucu

7 gündür süren oruç süresince sadece su ve tuzla beslenen Greenpeace'in Akdeniz Genel Direktörü Uygar Özesmi Kopenhag'daki eylemlerinin süreceğini ve orucu dünyadaki tüm aç insanlar için tuttuğunu belirtti. Özesmi, "Kopenhag'da bulunmamın nedeni, temelde burada olan her şeyi yakından takip etmek ve buradaki liderlere mesaj göndermek. Umut ediyorum ki liderler adil, yüksek hedefli ve hukuken bağlayıcı bir anlaşmayı imzalarlar. Buradaki bireysel eylemimle dünyadaki açlığa dikkat çekmek istiyorum.

Şu anda iklim değişikliği yüzünden milyonlarca insan aç ve burada hukuken bağlayıcı güçlü bir anlaşma çıkmazsa o zaman milyonlarca kişi daha aç kalacak. Eylemimin amacı bu iklim orucuyla liderlerin vicdanına seslenerek bu insanların hayatında küçük de olsa bir pencere açmak. Daha önce aç kalmak benim yaşamımda olmayan bir şey. 7 gündür hiç bir şey yemedim. Sadece su ve tuzla yaşamımı sürdürüyorum. Dünyada böyle milyonlarca insan var.

Ben çok şanslıyım. Çünkü 7 gün sonra normal hayatıma dönüp çevre mücadelesine devam edeceğim. Ama milyonlarca insanın böyle bir lüksü yok. Onlar belirsiz bir süre için açlığa mahkumlar ve açlıktan ölüyorlar. Ben dünya liderlerinin vicdanına sesleniyorum. Buna daha fazla katlanamayız. Bunu hiçbirimiz vicdanımıza sığdıramayız. Dolayısıyla burada acilen hem gelişmiş ülkelerin hem de gelişmekte olan ülkelerin haklarını koruyacak bir anlaşmanın çıkması önemli.

Bilim adamları 2020 yılına kadar küresel sera gazı salımlarımızı yüzde 40 oranında düşürmezsek tehlikeli iklim değişikliğine gireceğimizi söylüyor. Tehlikeli iklim değişikliği 2 santigrat derece'nin üstü. Bu da dünyada açlığın sefaletin ve felaketlerin artması anlamına geliyor. Türkiye için bütün Akdeniz, Ege ve İç Anadolu'da ciddi kuraklık, Kuzeydoğu Anadolu'da sel felaketleri ve daha da artan ormansızlaşma ve tarımsal üretimde yüzde otuzlara varan düşüşler ve ülkemiz için açlık anlamına geliyor. Kaldı ki 2050'ye kadar 200 milyon kadar iklim mültecisinden bahsediliyor. Bunlar güneyden kuzeye doğru hareket edecekler.

Yani sınırlarımıza milyonlarca aç, sefil ve yollara düşmüş insan dayanacak. Dolayısıyla bence kimsenin dünyayı bu hae sokmaya hakkı yok. Bir an önce Kopenhag'da bu anlaşmanın imzalanması gerekiyor. Ben orucuma buradaki konferans bitene kadar yani 7 gün daha devam edeceğim. 14 günlük iklim orucunun sonunda ben orucu açacağım. Ancak milyonlarca insan bu orucu açamayacak. Dolayısıyla bu mücadele Kopenhag'dan sonra da devam edecek. Bir gün oğlum bana iklim değişikliği için ne yaptın dediğinde ne cevap vereceğimi düşünüyorum.

Ama ben Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü olarak zaten bu mücadelenin içindeyim. Benim de bu durum karşısında yapabildiğim tek şey vücudumu öne çıkarmak oldu. Oğluma en azından bunu söyleyebilirim. Şu anda bu iklim adaleti orucu altında 38 gündür oruç tutan gençler var. Ben de onlara destek olmak için geldim. Her gün görüşüyorum. Biri Avustralyalı, biri İsveçli iki genç bayan, bir Fransız erkek ve ABD'den 60 yaşında bir profesör olmak üzere toplam 4 kişi oruca devam ediyorlar" şeklinde konuştu.

ABD'nin dahil olmaması halinde anlaşmaya imza atılması ihtimalinin çok düşük olduğunu söyleyen ve Obama'nın bu konuda söz verdiğini söyleyen Özesmi, Greenpeace'in eylemlerini her zaman sürdüreceğini de sözlerine ekledi. Özesmi' "Obama'nın Nobel Barış Ödülü'nü aldığı törende yaptığı konuşma neredeyse savaşı haklı çıkaran bir konuşmaydı. ve iklim değişikliğini konuşmasında sadece bir kez ağzına aldı. halbuki iklim değişikliği şu anda dünyada barışı tehdit eden bir olaydır. nükleer silahlardan bile daha büyük bir tehdit" ifadesi kullandı.