Korona tedavisinde son gelişme; Türk araştırmacılar başardı

Korona tedavisinde son gelişme; Türk araştırmacılar başardı

Türkiye’de etkisini sürdürmeye devam eden koronavirüse karşı Türk bilim insanlarının etkili bir serum geliştirdikleri duyuruldu.

Yalçın Bayer, bugün yayınlanan, ‘Bağışıklık serumu' umut olur mu?' başlıklı yazısında, koronavirüse çare olabilecek önemli çalışma hakkında bilgilere yer verdi. Yalçın Bayer'in yazısının ilgili bölümü şöyle:

CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, koronavirüsle ilgili olarak Türk bilim insanlarının hastalığa etkili bir serum geliştirdiklerini duyurdu.

Bunun ‘sevindirici' bir haber olduğunu iddia eden Adıgüzel, “Ama herkes evden çıkmayacak” uyarısını da yineledi. “Dünyanın birçok ülkesinde COVID-19 virüsü üzerine etkili bir ilaç geliştirilmeye çalışılırken, Türk bilim insanları bugüne kadar bilinenler içerisinde daha etkili ve yan etkisi neredeyse hiç olmayan bir tedavi yöntemini geliştirmeyi başardı. Ancak 15 gündür bakanlık bürokrasisini ve hantallığını aşamıyorlardı.

Tedavi yönteminin adı ‘immun plazma', yani ‘bağışıklık serumu'. Bu yöntem şu şekilde çalışıyor: Daha önce COVID-19 virüsüyle hasta olup hastalığı yenmiş kişilerin bu virüse karşı geliştirmiş oldukları antikor dediğimiz bağışıklık maddelerinden bir serum elde ediliyor. Bu serum hastalara verilerek ondaki virüsleri tanıyıp kolayca yok ediyor. Tamamen doğal ve bilimsel bir yöntem. ABD ilaç dairesinin de onayladığı bir yöntem. COVID-19'a karşı etkili olduğu iddia edilen ya da araştırma aşamasında olan tüm yöntemlerden ve ilaçlardan çok daha etkili olması bekleniyor. Üstelik tedavi için serumlar şu anda hazır durumda. Yerli olduğu için ülkemize bir mali yükü de yok. Bu yöntemin ülkemizde tedavi için umutla bekleyen hastalara kullanılabilmesi için Sağlık Bakanlığı'na başvuru da yapılmıştı. 15 gündür bürokrasiyi aşamıyorlardı. Nihayet dün akşam (önceki akşam) olur verildi. Yoğun bakımlarda 800 hasta bunu bekliyor. Her gün 100'den fazla kayıp veriyoruz. Birçoğunu bu yöntem ile kurtarabiliriz diye umudum var. Prof. Dr. Ercüment Ovalı ve ekibinin çabası takdire şayandır.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile