Önemli olan bu bilginin, o birey tarafından, uygulamaya geçirilmesi ve alışkanlık haline getirilmesi`` (Fotoğraflı-Görüntülü) HATAY - 15.11.2011 - Abdulgafur Kılıç - Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) Genel Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel, en son Dünya Dişhekimleri Birliği`nin yaptığı kongrede, Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler`in ağız ve diş hastalıklarını, bulaşıcı olmayan kalp, diyabet gibi hastalıkların oluşmasında temel etken olarak kabul ettiğini söyledi
Yücel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ağız ve diş sağlığını genel sağlığın bir parçası olarak kabul edilmesi ve önemsenmesi gerektiğini ifade etti
Ağız ve diş sağlığının önemini artık topluma daha etkili yöntemlerle anlatmak gerektiğini vurgulayan Yücel şöyle konuştu: ``En son Dünya Dişhekimleri Birliği`nin yaptığı kongrede, Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler ağız ve diş hastalıklarını, bulaşıcı olmayan kalp, diyabet gibi hastalıkların oluşmasında temel etken olarak kabul etti. Dolayısıyla artık bu sorun sadece meslek örgütlerinin konusu değildir. Ağız ve diş sağlığı BM kanalıyla ülkelerin sağlık politikalarında, genel sağlığın düzeltilebilmesi için daha çok yer alacaktır.`` Yücel, Türkiye`de birçok ülkede olduğu gibi ağız ve diş sağlığının istenilen seviyede olmadığını belirterek, ``Ağız ve diş sağlığı konusunda iki sorun var, biri diş çürüğü, diğeri de diş eti hastalığı. Bu iki hastalığın da ülkede çok yaygın olduğunu görebiliyoruz. Bu durum koruyucu ağız diş sağlığı hizmetinin verilmediğini, organize bir ağız diş sağlığı politikamızın olmadığını gösteriyor`` diye konuştu
-Koruyucu ağız ve diş sağlığı hizmetleri- Türkiye`de bu kadar çok diş hekimliği fakültesi, diş hekimi ve Sağlık Bakanlığının kurduğu Ağız Diş Sağlığı Merkezi (ADSM) bulunmasına rağmen koruyucu ağız ve diş sağlığı hizmetinin tam olarak amacına ulaşamadığını belirten Yücel, şunları kaydetti: ``Koruyucu ağız ve diş sağlığı hizmetlerine yeteri kadar önem verilmemesi çocuklarda ve büyüklerde çürük, kayıp, dolgulu dişler için kullandığımız DMFT indeksi oranını yükseltiyor. Bunun azaltılması gerekiyor. Bunun iki yolu var; biri toplumsal ağız diş sağlığı koruyucu hizmeti vermek, diğeri de bireysel koruyucu ağız diş sağlığı çalışmaları yapmak. Şu anda burada temel rol devletin. Türkiye`de ilk defa Sağlık Bakanlığı, Ağız Diş Sağlığı Merkezleri`nde koruyucu ağız diş sağlığına yönelik olarak ilköğretim okullarına, eğitici hizmet vermek için bazı girişimlerde bulundu. Bu bir proje olarak başladı ve biz çok isabetli buluyoruz. Bu konuda TDB olarak, bizim tüm emeğimizden, gücümüzden ve muayenehane hizmeti veren diş hekimlerinden faydalanılarak, ülke genelinde tüm çocukların diş çürüğü ve diş eti hastalığının minimuma indirilmesi ve buna yönelik ciddi bir projenin hayata geçirilmesi için tüm desteğimizi vermeye hazırız.`` -Herkes diş fırçalamanın önemine inanıyor ama..-- Yücel, koruyucu önlemlerin en başında diş fırçalamanın geldiğini söyledi. Toplumun birçok kesiminde diş fırçalamanın öneminin kavranmış durumda olduğunu belirten Yücel, şöyle devam etti: ``Türkiye`de kime sorsanız diş fırçalamanın önemli olduğunu söyler. Önemli olan bu bilginin, o birey veya çocuk tarafından, uygulamaya geçirilmesi ve alışkanlık haline getirilmesi. Sadece `dişini fırçala` demekle olmuyor, diş hekimi muayenehanelerini muhakkak bu işin içine sokmak gerekiyor. Dünya örnekleri var, özellikle gelişmiş ülkeler, önemli bir karar almışlar. Bireysel koruyucu girişimler muayenehaneler kanalıyla daha kolay takip edilebiliyor. Yoksa devlet vatandaş dişini fırçaladı mı, fırçalamadı mı? diye takip etmesi mümkün değil.`` Yücel, muayenehane hizmetlerinin desteklendiği ve bu yolla koruyucu girişimlerin yürütüldüğü ülkelerde ancak 10 yıl sonra diş çürüğü ve diş eti hastalığında daha iyi bir konuma gelindiğini ve bu işin sabır gerektirdiğini kaydetti
Türkiye`de de bugün alınacak bir kararın ancak 10 sene sonra TDB`nin belirlediği 06-12 yaş aralığındaki çocuklarda DMFT indeksinin istenen seviyeyi yakalamasını sağlayacağını belirten Yücel, ``Ama bugünden bu kararların çekinilmeden hükümetimiz tarafından alınması çok önemli. Bu yüzden Sağlık Bakanlığının ADSM`lerde başlattığı koruyucu hizmetleri sonuna kadar destekliyoruz. Bunun daha yapısal daha organize hale gelmesi konusunda TDB`nin de hazır olduğunu belirtmek istiyoruz`` diye konuştu
Yücel, Türkiye`de Sağlık Bakanlığının açtığı Ağız Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM) kanalıyla toplumun diş hekimlerine ulaşamayan önemli bir kısmının diş hekimliği hizmeti almaya başladığını bu durumun TDB`yi de memnun ettiğini söyledi
70 milyona ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin sadece kamu tarafından verilmek istenmesinin ciddi sorunları beraberinde getirdiğini öne süren Yücel, ``Bu durum bir dengesizlik oluşturuyor. Kamu tarafından verilen hizmet, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından desteklenirken, muayenehanelerde verilen hizmet SGK tarafından desteklenmiyor, yani sigorta kapsamına alınmıyor. Bu gerçekten haksızlık. Çünkü SGK 70 milyonun ödediği sağlık primleriyle ayakta duruyor. Dolayısıyla bu sağlık primlerinin adaletli bir şekilde topluma dağıtılması gerekiyor`` dedi
(KLÇ-RŞ-ERS)
Koruyucu Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri
``Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler, ağız ve diş hastalıklarını bulaşıcı olmayan kalp, diyabet gibi hastalıkların oluşmasında temel etken olarak kabul etti`` -``Türkiye`de kime sorsanız diş fırçalamanın önemli olduğunu söyler.