Açılış konuşmasını yapan DTO Başkanı Özer, Türkiye'deki firmaların yüzde 96'sının KOBİ tanımına girdiğini belirterek, onların problemlerini toplumun problemleri olarak gördüklerini ifade etti. DSO Başkanı Keçeci ise özellikle son zamanlarda KOSGEB tarafından dağıtılan kaynakların aşırı derecede büyüdüğünü herkesin gördüğünü dile getirdi. Prof. Dr. Müftüoğlu da parası olmayıp yeteneği ve projesi olan binlerce genci piyasaya sürebilmek için KOSGEB'e ihtiyaç duyulduğunu anlattı. Direktör Sanlı ise Türkiye genelindeki firmaların yüzde 96'sını oluşturan KOBİ'lerin sağladığı katma değerin yüzde 7 olduğunu, bu oranın büyümesi için işbirliği ve ortaklığın şart olduğunu vurguladı.
KOSGEB Başkan Yardımcısı Tüysüz, Türkiye genelinde KOBİ'lerin oranının aslında yüzde 99,76 olduğunu, kurumlarının da KOBİ'leri destekleme misyonu üstlendiğini açıkladı. Küçük ölçekli işletmelerin işbirliği yapmadan ayakta kalmasının mümkün olmadığının altını çizen Hüseyin Tüysüz, "Dün mahallenin her tarafında bakkalımız vardı, bugün sayıları azaldı, yok olmaya doğru gidiyorlar. Terzilerimiz, fırıncılarımız da aynı şekilde. Bunlara işbirliğiyle, güç birliğiyle ortak hizmet sunma, ortak üretme, ortak tedarik etme, ortak çabayla ortak sorunlara ortak çözümler bulma yeteneğini kazandıramazsak, yavaş yavaş kaybolacaklar." dedi.
KOSGEB tarafından verilecek desteklerin artık kredi bazlı olmadığını belirten Tüysüz, ''Biz kredi işine çok sıcak bakan bir kuruluş değiliz. Kredi, bir ağrı kesici. Ağrı kesici niteliğinde gördüğümüz pansumanı çok da istediğimizi söyleyemeyiz, çünkü sadece para almanın, çözüme bir katkısı olmayacağını düşünüyoruz. Sadece KOBİLER arasında ticarette nakit dönüşümünün azaldığı dönemlerde, belli aralıklarla kredi programlarını devreye alıyoruz.'' diye konuştu.
KOSGEB'in veri tabanında olmayan işletmelerin bir an önce kayıt olmasını da isteyen Tüysüz, şunları söyledi: "KOSGEB İcraat Komitesi tarafından kabul edilen iki kredi programı var. Kredi açıklandığında çok ciddi bir yoğunluk olacak. O nedenle bir an önce işletmelerimiz kayıtlarını yaptırsın. Türkiye'nin şu an itibariyle yeni destek programlarını 50'ye yakın ilde gerçekleştirdik. Bu programların KOSGEB Başkan ve başkan yardımcıları aracılığıyla daha da tanıtılmasını, sahaya anlatılmasını bir mesaj olarak vermeye çalıştık. Hazırladığımız menüye inandığımızı, gerçekten sanayicinin, esnafın, zanaatkârın ve işadamımızın ihtiyaçlarına çözüm üreteceğini göğsümüzü gere gere söylemek için buralara geldik.''