Köylüler Ezan Sesine Hasret

Edinilen bilgiye göre, Sarıbeyli, 1955'te köylüler arasında yaşanan bir olaydan sonra göç vermeye başlayan ve 9 nüfus ve 4 hane kaldı.

Camisi bulunmayan Menderes Nehri kenarındaki köyde, köy odası mescit olarak kullanıldı. Cuma ve bayram namazlarını Çıtak beldesinde kılan vatandaşlar, cenazelerine de yakın köylerin imamlarını çağırıyor.

Sarıbeyli Muhtarı Ahmet Aksoy, gazetecilere yaptığı açıklamada, 58 yaşında olduğunu, yaşamı boyunca köyde cami bulunmadığını, ezan okunmadığını söyledi.

Verimli topraklara sahip olan köylerinin daha önceleri büyük bir yerleşim yeri olduğunu dile getiren Aksoy, 1955'te yaşanan bir cinayetten dolayı köylülerin çevre köylere dağıldığını anlattı.

Küçüklüğünde köy odasının mescit olarak kullanıldığını, köylülerin yardımıyla tutulan imamın ramazanda ve bayramlarda namaz kıldırdığını ifade eden Aksoy, "Artık nüfus iyice azalınca imam da tutulmuyor. Köyümüzün hiç camisi olmadı, hiç ezan okunmadı. Resmi olarak 17 kişinin yaşadığı köyde şu anda 9 kişi var, diğerleri Çıtak, Kavakköy ve Sarılar köylerinde kalıyor. Köyün nüfusunun az olmasından dolayı cami ve imam için hiçbir yere müracaat etmedik. Ama en azından merkezi sistemle köyümüzde ezan okunabilir. Ezan sesi ile orucumuzu açarız. Onun için girişimde bulunmayı düşünüyoruz" dedi.

Cuma namazlarını kılmaya 6 kilometre uzaklıktaki Çıtak kasabasına gittiklerini anlatan Aksoy, cenazelerine yakın köylerin imamlarının yardımcı olduklarını, elektrik, yol, içme suyu, telefon gibi hizmetlerin bulunduğunu, tek eksiklerinin cami ve imam olduğunu, en azından "hasret kaldıkları" ezan sesini merkezi sistemle gidermek istediklerini dile getirdi.