Kriptolu Telefonların Dinlenmesi Davası

Mahkemeye sunulan bilirkişi raporundan:'Kriptosuz olarak yani kriptolu telefondan kriptosuz bir telefona ya da kriptosuz telefondan kriptolu telefona doğru yapılan aramalarda, normal konuşmadaki gibi bir ses akışı olduğundan, konuşmaların diğer telefonlar gibi dinlenmesi mümkündür'.

Devlet büyüklerinin kullandığı kriptoluların da arasında bulunduğu telefonların usulsüz dinlendiği iddialarına yönelik dava kapsamında mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda, 'Kriptolu telefondan kriptosuz bir telefona ya da kriptosuz telefondan kriptolu telefona doğru yapılan aramalarda, normal konuşmadaki gibi bir ses akışı olduğundan, konuşmaların diğer telefonlar gibi dinlenmesi mümkündür.' değerlendirilmesinde bulunuldu.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen bilirkişi raporununda, kriptolu telefonlar üzerinde inceleme yapıldığı kaydedilerek, bilirkişi heyetine, mahkeme tarafından incelenmek üzere 10 adet 2. Nesil Kriptolu Telefon verildiği belirtildi.

Yapılan incelemede, telefonların hem kriptolu hem de kriptosuz konuşma özelliğine sahip olduğu, kriptolu arama yapabilmek için, konuşmanın her iki tarafındaki telefonun kriptolu telefon olması ve kriptolu modda arama yapılması gerektiği belirtildi. Kriptolu bir telefondan normal bir telefona doğru yapılan çağrıda, konuşmanın kriptosuz olarak yapıldığı belirtilen raporda, aynı şekilde normal bir telefondan kriptolu telefona doğru yapılan çağrıda da konuşmanın kriptosuz olarak yapıldığı vurgulandı.

'Kriptosuz olarak yani kriptolu telefondan kriptosuz bir telefona ya da kriptosuz telefondan kriptolu telefona doğru yapılan aramalarda, normal konuşmadaki gibi bir ses akışı olduğundan, konuşmaların diğer telefonlar gibi dinlenmesi mümkündür.' denilen raporda, şunlar kaydedildi:

'Kriptolu telefonlarda kullanılmakta olan kripto yazılımlarının NATO standartlarına uygun olup olmadığı, bu kripto anahtarlarının çözülebilip çözülemeyeceği, yeterli güvenlik seviyesinde olup olmadığı konuları heyetimizin uzmanlık alanları dışında olup, bu konularda sayın mahkememiz gerekli görürse kripto uzmanlarından ve GSM mobil uygulamaları uzmanından ayrıca rapor alabilir.'

Dava dosyasındaki iddianame, rapor, sanık, tanık ve avukatların beyanlarının incelendiği bildirilen raporun değerlendirme kısmında ise şu bilgilere yer verildi:

'Sanıklarla ilgili iddialar, kriptolu telefonlar ve TİB'de bulunan sistemler aracılığıyla iddianamede adı geçen kişiler tarafından kullanılan 161 adet kriptolu telefonun dinlenip dinlenmediği, TÜBİTAK'ta görevli olan bu kişilerin bu telefonların dinlenmesi için bu telefonlara ait IMEI bilgilerini TİB'de görevli olan kişilerle paylaşıp paylaşmadıkları, TİB veri tabanında bulunan bir kısım dosyalara normal yasal işleyişin dışında bir müdahale olup olmadığı, bu sistemlerdeki dosyaların silinip silinmediği, dinlendiği var sayılan telefonların dinlenmesiyle elde edilen ses kayıtlarının yasal sınırları aşılarak başka kişilerle paylaşılıp paylaşılmadığı, sanıkların Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması kapsamında faaliyetlerinin olup olmadığı ve iddia edilen suçları işlerken bu illegal yapılanma kapmasında bir işbirliği ve dayanışma içinde olup olmadıkları, konularında toplanmaktadır.'

İkinci Nesil Kriptolu Telefonların hem kriptosuz hem kriptolu arama özelliğine sahip olduğu hatırlatılan raporda, kriptolu bir telefonla kriptosuz arasında yapılan karşılıklı görüşmenin normal kriptosuz telefonlar arasında yapılan görüşme gibi dinlenebileceği, telefonların kriptolu veya kriptosuz olmasının bir fark oluşturmadığı belirtildi.

Elde edilen bulgularda dinlemeye ilişkin hedef kayıtların yasal mevzuat gereği takip edilmesi gereken yöntem izlenilmeden sistem yöneticileri tarafından yetkilerinin aşılması suretiyle kayıtlara girildiğinin anlaşıldığı kaydedilen raporda, dava konusu 161 IMEI'nin sunucuya eski TİB Bilgi Sistemleri Daire Başkanı İlhan Elieyioğlu'nun kullanıcı adıyla girildiğinin tespit edildiğine yer verildi.

Elieyioğlu'nun yetki seviyesinin en üst seviye olan 60 olduğu, bu yetki seviyesiyle sisteme ekleme, silme, güncelleme gibi her türlü işlemi yapmaya yetkili olduğu bildirilen raporda, Elieyioğlu'nun sistemde işlem yapmaya yetkilendirilmiş 9 kullanıcı hesabı oluşturduğu ve bu hesapların, parolalarının aynı olduğunun tespit edildiği belirtildi.

Raporun sonuç kısmında, alınan imajların adli bilişim kurallarına uygun olarak alındığı, kriptolu telefonlarla kriptosuz telefonlar arasında yapılan görüşmelerin normal bir telefonla yapılan görüşmeler gibi dinlenebileceği belirtildi.

Sanıklardan Ali Osman Tekin'in ilgili sunucular üzerine zararlı kodlar ekleyerek, 26 Haziran 2014'te sunucuları işlemez hale getirdiği kaydedilen raporda, şunlar ifade edildi:

'Yunus Şahin'in yaptığı iddia edilen silme işlemine dair ilgili sunucunun iddia edilen tarihlerde imajının alınmadığı ve sunucunun Eylül 2015 tarihine kadar kullanılmış olması nedeniyle tespit yapılamadığı, Halil Çiçek tarafından silinen verilerin yasal olarak silinebilecek veriler dışında kaldığı, silme işleminin hukuka aykırı olduğu Halil Çiçek'in, Barış Yaslan, İlhan Elieyioğlu, Adil Biçer ve Osman Nihat Şen tarafından verilen hukuka aykırı talimatları uygulayarak bu silme işlemlerini gerçekleştirdiği, HİTAP veri tabanına girilen ve daha sonra silinen kriptolu telefonlara ait IMEI numaralarının tamamının 'İlhanm' isimli kullanıcı adını kullanan sistem üzerinde master yetkilerine haiz İlhan Elieyioğlu tarafından girildiği, FLS sonuçları analiz edildiğinde 31 adet kriptolu IMEI numaralı telefondan gerçekleştirilen 363 görüşmenin dinlendiği, İsmail Bakar'ın bir GSM operatörü üzerinden IMEI numarası belirlenmiş olan hedefe dair işlem yaptığı kurtarılan hitap kayıtlarında ise bu IMEI'yi 'ilhanm' kullanıcısından girildiği görülmektedir. Hedef silme komutunun ise 'ibakar' tarafından verildiği, incelenen veri tabanlarına sonradan bir veri girişi olmadığı bunun mümkün de olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.'
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile