Günay, Manisa'nın Akhisar ilçesinde AK Parti Akhisar İlçe Teşkilatı'nın Gölet Restoran'da partililer için verdiği iftar yemeğine katıldı.
Günay, iftarda yaptığı konuşmada, Türkiye'ye gelen turist sayısının her geçen yıl arttığını, turizm bereketinin çocuklara istihdam anlamına geldiğini söyledi.
Turizmin gelişmesi ve gelen turist sayısının artmasının üretilen peynirin, yumurtanın, domatesin, narenciyenin dalında gelen yabancıya satılabilmesi anlamına geldiğini ifade eden Günay, turizmin Türkiye'nin ekonomisi açısından çok önemli bir alan olduğunu belirtti.
Bu imkanları Anadolu sathına yaymaya çalıştıklarını anlatan Günay, Türkiye'nin her yerinde kongre merkezleri, turizm yolları, ören yerleri, kış sporları merkezleri, sağlık turizmi merkezleri yapmaya çalıştıklarını kaydetti.
İzmir'e de bir müze yapımı için girişimlerinin olduğunu, Cuma günü Aydın Müzesi'nin, hafta içinde de Urfa'da bir müzenin açılışını yapacaklarını ifade eden Günay, şöyle konuştu:
''Bütün bunları, milletin kazancıyla yapıyoruz. Milletin kazancını eskiden olduğu gibi haramzadelere yedirmiyoruz. Milletimizin kazancını millete hizmet için kullandırıyoruz. 9 yıldan bu yana yaptığımız budur. Ekonomimizde, demokrasimizde 9 yıldan bu yana bir bir gelişme varsa, bu sizlerin sayesindedir. Sizin bize gösterdiğiniz güven, sizin bize gösterdiğiniz destek sayesindedir. İşte bu desteği başının üzerinde tutan bir iktidar, hükümet, bakanlar ve başbakan var. İstiyoruz ki, çocuklarımızın hayatı bizim çocukluğumuzdan daha güzel olsun. Biz Türkiye'de siyasi anlayışı değiştirdik. Eskiden siyaset bir kavga ve çatışma aracıydı, birbirine kötü söz söyleme aracıydı. Şimdi biz siyaseti hizmet aracı haline getirdik. Biz bunları yaptık, bunlardan daha iyisini yapacak olan birisi sizleri inandırırsa, buyursun gelsin. Bizim 9 yılda yaptıklarımız geçmiş 80 yılda yapılanlardan çok daha fazladır.''
-''İstiyoruz ki bir tek ananın gözünden yaş dökülmesin''-
Türkiye'deki büyümeden ve gelişmelerden rahatsız olanların olduğunu ifade eden Günay, terörist saldırıların barışın, kardeşliğin inanç dünyasında egemen olduğu ramazan ayında bile kan dökmekten çekinmediğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Daha dün 6 askerimizi, 2 geçici köy korucumuzu bayraklara sardık. Biz milletimizi ayırmamaya gayret ediyoruz. Nerede olurlarsa olsunlar. Doğuda doğmuş, batıda doğmuş. Saçının rengi karaymış, sarıymış... Dini inancı, mezhebi, etnik kökeni ne olursa olsun cebinde Türkiye Cumhuriyeti nüfus kağıdı varsa o bizim için yeter. Biz bütün vatandaşlarımızı eşit görmeye, onu dünyada başı dik gezdirmeye çalışıyoruz. Gayretimiz bu, bizim amacımız bu. Birileri bu birliktelikten ne yazık ki rahatsızlık duyuyor, 27-28 yıldır milletimizin sinesini kanatıyorlar. Biz tabi milletimizi hiçbir zaman bu ayrımcılarla bir tutmuyoruz. Türkiye'nin hiçbir bölgesine bunların yüzünden katiyen kötü bir duygu, düşmanca bir duygu, nefret beslemiyoruz. Herkese anlatmaya çalışıyoruz ki, artık bu ayrılıkçı teröre kimse güler yüz göstermesin, destek vermesin. Bunların beslenmesi için eskiden bazı eksiklikler, bazı yanlışlar oldu. İstiyoruz ki bir tek insanın yüreği yanmasın, bir tek ananın gözünden yaş dökülmesin. Ne Anadolu'nun herhangi bir dağ köyünde bir Kürt ananın ne o Anadolu'nun bir başka yerinde bir başka annenin gözünden yaş dökülsün. Bu mübarek ayda bunu bütün içtenliğimizle ifade ediyoruz. Türkiye'nin önüne sürekli tuzaklar çıkaranlar var. Bu ayrılıkçı terörün müsebbipleriyle en acımasızca şekilde mücadele edeceğiz. Ama milletimizin her kesimini en şefkatli şekilde kucaklamaya devam edeceğiz.''
Türkiye'nin sadece içeride sorunlarla karşılaşmadığını, dışarda da sorunların yaşandığını ifade eden Günay, Türkiye'nin sıkıntılı bir coğrafyada bulunduğunu dile getirdi.
I. ve II. Dünya savaşlarını yaşayan Avrupa'nın kendi içinde birliğini sağladığını ve AB adı altında toplandığını hatırlatan Günay, komşu ülkelerde yaşanan gelişmelerin ateşinin harı, harareti ve sıcaklığının Türkiye'ye yansıdığını söyledi.
Türkiye'nin hiçbir ülkeye karşı düşmanlık beslemediğini kaydeden Günay, ''Hiçbir ülkeye karşı bizim emperyal heveslerimiz yok. Bizim anlayışımız Atatürk'ün söylediği gibi yurtta barış, dünyada barıştır. Bizim kimsenin toprağı ile ilgili, kimsenin bölgesi ile ilgili herhangi bir talebimiz, herhangi bir ısrarımız yok. İstiyoruz ki bu başka coğrafyalarda var, bizim coğrafyamızda da demokrasi olsun, insan hakları olsun, halka saygılı olunsun'' dedi.
''Oku'' emri ile başlayan bir dinin mensupları olan İslam dünyasının bunun biraz gerisinde kaldığını ifade deen Günay, İslam dünyasının okumayı ve aydınlanmayı ihmal ettiğini ancak 21. yüzyılın başında İslam dünyasının aydınlanmaya başladığını kaydetti.
Günay, ''Hak aramak için ayağa kalkmazlarsa, orası zaten ne İslam olur ne insan olur. Bunu gecikmiş biçimde İslam dünyası anlamaya başladı.
Ama dileğim şudur ki ne kendi coğrafyalarına ne çevrelerine daha fazla acı çektirmeden, demokrasi ve insan hakları doğrultusunda başarılı bir şekilde sonuca gitsin, ne kendilerine daha fazla acı çektirsin, ne de bunun harı ve harareti bizim ülkemizi de yaksın'' diye konuştu.
Muhabir: Mustafa Yıldırım / Senem Yazıcı
Yayıncı: Orhan Topal
Kültür ve Turizm Bakanı Günay: Milletimizi ayırmamaya gayret ediyoruz
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''Biz milletimizi ayırmamaya gayret ediyoruz. Nerede olurlarsa olsunlar. Doğuda doğmuş, batıda doğmuş. Saçının rengi karaymış, sarıymış... Dini inancı, mezhebi, etnik kökeni ne olursa olsun cebinde Türkiye Cumhuriyeti nüfus kağıdı varsa o bizim için yeter'' dedi.