Kültür Ve Turizm Bakanı Günay, Soruları Yanıtladı

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ayasofya'nın ibadete açılmasıyla ilgili "Ayasofya dünyanın çok eski yapıtlarından birisi

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ayasofya'nın ibadete açılmasıyla ilgili "Ayasofya dünyanın çok eski yapıtlarından birisi. 500 yıllarında yapılmış bir mabet ama o şu anda büyük bir ziyaretçi kitlesi olan bir anıt müze olarak değerlendiriliyor. İçinde zaten sürekli olarak restorasyon çalışmaları var. İskeleyi mekandan mekana gezdiriyoruz. Orayı bırakalım, o şekilde insanlar değerlendirsinler. Ayasofya için sadece bir tek dinin değil, birçok dinin talebi olabilir. O zaman hepsine
birer gün verdiğimiz zaman müze olma vasfını büyük ölçüde yitirir. Orası çok özel bir mekandır. Onun için özel statüsüyle durmasından yanayım" değerlendirmesini yaptı.
Bakan Günay, Milli Kütüphane'de düzenlenen 'Kaşgarlı Mahmud'dan, Fethi Naci'ye: Kültür ve Turizm Bakanlığı 2009 Yayınları Kitap Sergisi' ve '2009 Yılı Yayınlarının Tanıtımı' toplantısına katıldı. Toplantıya gelişinde gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bakan Günay, bir gazetecinin 'İstanbul Film Festivali'nde dün mızıkacı kızların protestosuna maruz kaldınız. Bu neyin protestosuydu?' sorusu üzerine, ne olduğunu çok anlamadığını, protestonun Bülent Eczacıbaşı kürsüye çıkarken başladığını kaydetti.
Kendisi kürsüdeyken de kısa bir şov yaptıklarını ama enstrümanları çalmayı bilmediklerini ifade eden Günay, bu yüzden çok başarısız sesler çıktığını söyledi. Kendisinin de, 'Eğer eğitim alırlarsa bu enstrümanlarla daha iyi müzik gösterisi yapabileceklerini' söylediğini ifade eden Günay, "Bunları hoşgörü ile göreceğiz tabii" dedi.
Cer Modern Sanat Merkezi'nin açılışına sanatçıların zorunlu olarak katıldıklarına ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine, "Böyle saçma şey olur mu? Eğer sanatçılar Cer Atölyesi'nin açılışına katılmayı kendileri için içten gelen bir duygu olarak hissetmiyorlar da zorlama olarak kabul ediyorlarsa, kendisine sanatçı nitelemesi yakıştıran arkadaşların bu duygusuna şaşarım. Yani Ankara'ya 11 bin 500 metrekare bir kültür sanat merkezi açılacak ve biri çıkacak, 'ben sanatçıyım, beni oraya zorla götürdüler'
diyecek. Bunu söylemiş arkadaşım varsa gerçekten çok üzülürüm. O arkadaşım demek ki, eline bir yay almış ama onun gerçekten sanat eseri olup olmadığının, bir sanat işlevine uygun olup olmadığının katiyen duygusunu içselleştirmemiş" diye konuştu.

BAZI ANIT ESERLERİN İBADETE AÇILMASI
Akdamar Kilisesi'nin ardından 16 anıtın eserin ibadete açılacağına dair bir çalışma yaptıklarına ilişkin açıklamaların hatırlatılması üzerine ise Günay, ellerinde böyle bir sayı olmadığını belirtti. Sadece anıt müze olarak kullanılan bazı kiliselerde, özel günlerde, her inancın kendi özel gününde usulüne göre bir başvuru olursa zamanla, saatle, süreyle belirlenmiş olmak kaydıyla izin vereceklerini genel bir ilke olarak söylediklerini belirten Günay, Akdamar ve Sümela ile ilgili başvurular olduğunu,
başvuruların birkaç saatlik olduğunu söyledi. Bakan Günay, "365 günün içinde yarım gün, birkaç saat insanlar gelseler ve farklı bir dille bizi yaradan o yüce varlığa teşekkür etseler, bundan kimin ne zararı olabilir? Biz artık Türkiye'de kendi inançlarına, kendi duygularına, ayağını bastığı yere son derece güvenen bir anlayışı temsil ediyoruz. Demokrasi, çoğulculuk, laiklik, bütün bunlar zaten başkalarının haklarına, özgürlüklerine, başkalarının inançlarına, duygularına saygı gösterme ile
gerçekleştirilebilir. Yoksa eğer sadece anayasa maddesi içinde yazar da eğer içinde hiçbir anlam taşımazsa o kağıt üzerinde demektir" diye konuştu.
Akdamar'da ibadet süresinin uzatılmasının söz konusu olup olmadığına ilişkin bir soruya da Günay, "Çok özel bir topluluk gelmiştir, dünyanın bir yöresinden. 'Bir saat de biz dua edelim'... Buyursunlar, etsinler. Önemli olan bir kilisede, bir camide, bir sinagogda, bir mabette, bir açık alanda, bir kapalı mekanda, barışçı duyguların ifade edilmesidir. İnsanlığın içinden gelen başkaları için iyilik isteyen barışçı duygular hangi dille, hangi inanç adına ifade edilmiş olursa olsun, bu insanlığa bir
katkıdır. Bundan çekinmemiz gerekmez. Ama bizim ibadete açık bulundurduğumuz mekanlarda veya dünyada çeşitli gösterilerin özgürce yapıldığı mekanlarda eğer savaş veya şiddet kışkırtıcılığı yapılırsa, asıl tehlikeli olan bu. Onun için barışçı duygular her yerde olabildiği kadar ifade edilsin. Bunun kimseye bir zararı olmaz" yanıtını verdi.
Bir gazetecinin 'Ayasofya için de benzer bir istek gelir mi?' sorusu üzerine ise Bakan Günay, "Hiç zannetmiyorum. Ayasofya dünyanın çok eski yapıtlarından birisi. 500 yıllarında yapılmış bir mabet ama o şu anda büyük bir ziyaretçi kitlesi olan bir anıt müze olarak değerlendiriliyor. İçinde zaten sürekli olarak restorasyon çalışmaları var. İskeleyi mekandan mekana gezdiriyoruz. Orayı bırakalım, o şekilde insanlar değerlendirsinler. Ayasofya için sadece bir tek dinin değil, birçok dinin talebi olabilir. O
zaman hepsine birer gün verdiğimiz zaman müze olma vasfını büyük ölçüde yitirir. Orası çok özel bir mekandır. Onun için özel statüsüyle durmasından yanayım" şeklinde konuştu.
(MÜG-EA-Y)


Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile