Atatürk Kültür Merkezinde 29-26 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek etkinliğin açılışına AK Parti Ankara Milletvekili Nevzat Ceylan, Ankara Vali Yardımcısı Fatih Ahmet Kurt, Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Okan İbiş, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Törende konuşan Ankara Vali Yardımcısı Kurt, “Düzenlediğimiz bu fuarla, toplumun hafızasından silinmek üzere olan ya da silinen kültürel değerlerimizi canlandırmayı, her kültürel değerin kendi illeri tarafından en doğru şekilde ve özüyle anlatılmasını hedefliyoruz. Birçok kültürel değerimiz, gelenek ve göreneğimiz yeni nesil tarafından pek bilinmiyor. Çocuklarımız, gençlerimiz bunları öğrenmeden büyüyor. Kültürel mirasın daha yaşanılır olması, gelecek kuşaklara anlatılması ve nesilden nesile taşınması için bu tür etkinlikler büyük önem arz etmektedir. Bu fuar vesilesiyle ne kadar renkli, keyifli ve sahip çıkmamız gereken, zengin bir kültürümüz olduğunu hatırlatırken bir taraftan da milli değerlerimizden aslında ne kadar uzaklaştığımızın da farkına varılmasını istiyoruz. Daha geç kalmadan kültürümüzü yeniden tanıtmak ve sevdirmek mecburiyetindeyiz. Çocuklarımızı Kül Kedisi yerine Bal kız, Robin Hood yerine Köroğlu’nu öğreterek özümüze dönmeli ve kendi kültürümüzün fark edilmesini sağlamalıyız. Böylece, kültür turizmine de önemli bir katkı sağlamış oluruz” dedi.
Türkiye’nin 19 Ocak 2006 tarihli ve 5448 sayılı Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesinin uygun bulunduğuna dair kanunla bu sürece dahil olduğunu ve 26 Mart 2006’da resmen taraf olduğunu belirten Kurt, “Bu bağlamda somut olmayan kültürel mirasın aktarılmasında taşıyıcı işlevi gören dil ürünleri başta olmak üzere, destanlar, atasözleri, masallar, fıkralar gibi anlatılar; karagöz, meddah gibi gösteri sanatları; nişan, düğün gibi toplumsal uygulamalar ve geleneksel yemekler, halk metodolojisi gibi doğa ve evrenle ilgili uygulamalar; dokumacılık, nazar boncuğu, bakırcılık gibi el sanatlarımız var. bu yıl ilki düzenlenen, Ankara, Edirne, Denizli, Çankırı, Sivas, Kütahya, Giresun, Eskişehir ve Şanlıurfa illerinin kültürel değerlerini halkımıza tanıtmak açısından büyük önem taşıyan fuarın başarılı geçmesini temenni ediyorum” diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Gül, kültürel değer, medeniyet ve uygarlık unsurlarının, bir milleti millet yapan en önemli değerler olduğunu söyleyerek, “Türk Milleti olarak da Dünya tarihinde herhalde en zengin kültürel değere ve kültürel unsura sahip milletiz. Bizim görevimiz bunlara sahip çıkmak, korumak ve gelecek kuşaklara aktarmaktır. Bu anlamda bu tür etkinliklerin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Okan İbiş, 21. yüzyılın hemen başında, dünyanın kültürel kaynaşmayı ve karşılıklı anlayışını geliştirme, kalıcı diyalog ve işbirliği oluşturma yollarını aradığı bir süreçte kültürün büyük önem arz ettiğini söyledi.
Kültürel çeşitliliğin korunması ve desteklenmesini temel ilke olarak benimseyen UNESCO’nun 17 Ekim 2003 tarihinde Paris’te düzenlenen 32. Genel Kurul Konferansında, Somut Olmayan Kültürel Miras Sözleşmesi’ni kabul ettiğini ve Türkiye’nin de bu sözleşmeye 2006 yılında taraf olduğunu anımsatan İbiş, şunları kaydetti:
"Ülkemizin sözleşmeye taraf olmasının akabinde Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğümüz sözleşmenin Türkiye’deki icracı birimi olarak belirlenmiştir. İcracı birimin genel müdürü olarak 26- 29 Nisan 2018 tarihlerinde düzenlenen ’Somut Olmayan Kültürel Miras Tanıtım Günleri’nde sizlerle bir arada olmanın mutluluğunu yaşadığımı ifade etmek istiyorum. Kadim bir uygarlığın temsilcisi olan bizler, aynı zamanda zengin bir kültürel mirasın da taşıyıcısıyız. Hiç kuşkusuz, bu mirasın zuhur ettiği alanlardan biri de somut olmayan kültürel mirasımızdır. Hepinizin bildiği gibi, kültürel miras, toplulukların, grupların ve kimi durumlarda bireylerin kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladığı uygulamalar, temsiller, anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar- gereçler ve kültürel mekanlar biçiminde tanımlanmaktadır. Bizler, bakanlık olarak somut olmayan kültürel mirasımızın korunması ve yaşatılmasına yönelik gerçekleştirdiğimiz çalışmaları sadece geçmişin ihyası değil, geleceğin de biçimlendirilmesine yönelik çalışmalar olarak ele alıyoruz. Bir kültürün yaşatılmasındaki en temel şart o kültürün uygulayıcısı ve aktarıcılarını korumak ve yaşatmaktır. Bir başka değişle, insanları, taşıdıkları kültürel mirası icra etmeleri ve aktarmaları yönünde teşvik etmektir. Bu kapsamda genel müdürlüğüm bünyesinde yürürlüğe koyduğumuz sanatçı tanıtma kartı uygulamasıyla, halk kültürü alanında çalışmalar yürüten sanatçıları, sanatlarını yaşatmaya yönelik teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Bu kartı almaya hak kazanan sanatçıların öncelikle halk kültürü Bilgi ve Belge Merkezi’nde somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı olarak kaydı yapılıyor, kendilerine bakanlık referansı sağlanarak Bakanlığımızın düzenlediği ya da içinde yer aldığı sergi, fuar ve festivallere katılımında öncelik veriyoruz. Ayrıca bu sanatçılarımıza yurt dışı seyahatlerinde vize kolaylığı gibi kolaylıklar sağlıyoruz. Bu güne kadar 3688 sanatçı, bu kartı almaya hak kazandı. Önümüzdeki süreçte hem sanatçı tanıtım kartının sanatçılarımıza getirdiği avantajları hem de kart alan sanatçı sayısını hedefliyoruz. Genel Müdürlüğümüzce hayata geçirilen ‘Yaşayan İnsan Hazineleri Türkiye Ulusal Envanteri’ çalışmalarını da yürütüyoruz. Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü olarak uluslararası alanda da önemli çalışmalara imza atıyoruz, 176 ülke arasında UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Komitesi üyesi seçilerek, bu alanda söz sahibi 24 ülke arasına girdik. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras listesine 16 kültürel miras unsurumuzu kaydettirdik. Bu listeler vasıtasıyla kültürel değerlerimizi insanlığa armağan ediyor ve bilinirliğini artırmaya çalışıyoruz."
İbiş, bu etkinliğin temel amacının, Türkiye’nin sahip olduğu kültürel değerlere ve somut olmayan kültürel miraslara yönelik toplumsal farkındalığı arttırmak olduğunun altını çizdi.
Karagöz, kına gecesi kutlaması, yağlı güreş gösterisi, Mevlevi sema gösterisi gibi gösterilerin ve çeşitli kültürel mirasın görücüye çıktığı ‘Somut Olmayan Kültürel Miras Tanıtım Günleri’, 26-29 Nisan tarihlerinde Atatürk Kültür Merkezinde devam edecek.
Kültürel Miraslar İlk Defa Ankara'da
Türkiye’nin somut olmayan kültürel değerlerinin tanıtılacağı “Somut Olmayan Kültürel Miras Tanıtım Günleri” Ankara’da başladı.