'Kültürlerin Kültürlere Üstünlüğü Diye Bir Şeyden Söz Edilemez'

Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Erdoğan: 'Dünya Etnospor Konfederasyonu olarak geleneksel sporların popüleştirilmesi ve tanıtılması merkezli çalışmalarımızla şunu bütün dünyaya haykırmak ve anlatmak istiyoruz; kültürlerin kültürlere üstünlüğü diye bir şeyden söz edilemez. Dünyanın bütün kültürleri değerlidir, dünyanın bütün kültürleri saygıyı hak eder. Bu saygı temeli olmadığı müddetçe kültürler arası, milletler arası, toplumlar arası huzur ve barıştan söz edilmesi mümkün olamaz' 'Konfederasyon olarak dünyanın geleneksel sporlarını ansiklopedi sayfalarından, kütüphane raflarından kurtarıp yeniden sahalara, yeniden ovalara, yaylalara, sokaklara indirmek istiyoruz. Bu mesajımız, dünyanın neresinde geleneksel sporları tanıyan ya da tanımayan muhataplarımızla konuştuğumuz zaman çok güçlü bir karşılık bulmaktadır'

Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, "Dünya Etnospor Konfederasyonu olarak geleneksel sporların popüleştirilmesi ve tanıtılması merkezli çalışmalarımızla şunu bütün dünyaya haykırmak ve anlatmak istiyoruz; kültürlerin kültürlere üstünlüğü diye bir şeyden söz edilemez. Dünyanın bütün kültürleri değerlidir, dünyanın bütün kültürleri saygıyı hak eder. Bu saygı temeli olmadığı müddetçe kültürler arası, milletler arası, toplumlar arası huzur ve barıştan söz edilmesi mümkün olamaz." dedi.

Erdoğan, bu yıl "At Binenin Kılıç Kuşananın" sloganıyla 3'üncüsü organize edilen, Anadolu Ajansı'nın da iletişim ortağı olduğu Etnospor Kültür Festivali'nde, dünyanın sosyo-ekonomik ve siyasal durumunu değerlendirirken, "Yaklaşık 200 yıldır kapitalist bir paradigma üzerine kurulan dünyanın siyasi düzeninin, içinde bulunduğumuz yıllarda gitgide gerildiğini, gitgide çatışmalara elverişli bir hal aldığını görmekteyiz. Bölgesel çatışmaların çeşitli örgütler üzerinden gerçekleştiği, bunun neticesinde zulümlerin ve mağduriyetlerin arttığı, şehirlerin tahrip olduğu, kültürlerin yok olduğu bir dönem yaşıyoruz." diye konuştu.

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu dönem yaşanırken özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında çokça duyduğumuz bazı sloganlar vardı. Bunlar batı medeniyetinden bize yansıyan sloganlardı. Demokrasi, insan hakları, özgürlükler denildi, insanlar ve milletlerin kendi kaderlerini kendilerinin tayin etmesi denildi, geldiğimiz noktada bu sloganların sahibi olan Batı medeniyetinin, kendi belirttiği değerlere ihanet ettiğini gördük. İnsan hakları diyerek insanların katledilmesine, soykırımlara göz yumulduğunu gördük. Adalet ve özgürlük denilerek insanların bağımsızlıkları üzerinde vesayetler kurulduğunu, dünyada gelir dağılımı adaletsizliklerinin tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar derinleştiğini gördük. Demokrasi denildi, ülkelerin özgür demokratik seçimlerinin meşruiyetlerinin kabul edilmediğini, ülkelerdeki askeri darbelerin desteklenmesine varıncaya kadar maalesef demokrasinin altını oyan girişimlere destek verildiğini gördük."

Batı medeniyetinin kendisini üstün görmesinin, kendisinden olmayana ve kendisine benzemeyene saygı göstermemesinin dünyaya huzur, refah ve barış getirmediğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünyanın sosyal durumunda, toplumlarda huzursuzluklar artmaktadır. Teknolojinin gelişmesinden insanların refahının artacağı umulurken, teknoloji bağımlılığı, madde bağımlılığı, çeşitli sapkınlıklar insan neslinin geleceğini tehdit eder hale gelmiştir. Ne aile kurumunun, ne evlilik kurumunun geleceği pek aydınlık gözükmemektedir. O zaman dünyada bir kültürün, başka kültür ve medeniyetleri kendini üstün görmek suretiyle tahakküm altına almaya çalışması, onların hareket alanlarını kısıtlamaya çalışması, onlara saygı göstermemesi bizi ve dünyamızı maalesef karanlık bir geleceğe doğru sürüklemektedir."

Erdoğan, "Dünya Etnospor Konfederasyonu olarak geleneksel sporların popüleştirilmesi ve tanıtılması merkezli çalışmalarımızla şunu bütün dünyaya haykırmak ve anlatmak istiyoruz; kültürlerin kültürlere üstünlüğü diye bir şeyden söz edilemez. Dünyanın bütün kültürleri değerlidir, dünyanın bütün kültürleri saygıyı hak eder. Bu saygı temeli olmadığı müddetçe kültürler arası, milletler arası, toplumlar arası huzur ve barıştan söz edilmesi mümkün olamaz." değerlendirmesinde bulundu.

Geleneksel sporları ansiklopedi sayfalarından ve kütüphane raflarından kurtarıp, yeniden sahalara ve sokaklara indirmek istediklerini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Konfederasyon olarak dünyanın geleneksel sporlarını ansiklopedi sayfalarından, kütüphane raflarından kurtarıp yeniden sahalara, yeniden ovalara, yaylalara, sokaklara indirmek istiyoruz. Bu mesajımız, dünyanın neresinde geleneksel sporları tanıyan ya da tanımayan muhataplarımızla konuştuğumuz zaman çok güçlü bir karşılık bulmaktadır. Millilik ve yerlilik mesajı sadece ülkemizde değil, dünyanın bütün bölgelerinde güçlü bir karşılık bulmaktadır. Etnospor Kültür Festivalimiz vesilesiyle Türkiye'deki geleneksel sporları vatandaşlarımızın ilgisine sunuyoruz. Aynı zamanda misafirlerimizin katılımıyla Japonya'nın çok değerli ve tarihi geleneksel atlı okçuluğu Yabusame, geleneksel kılıç gösterilerini, Katar'ın Şahin avcılığını ve yarışlarını, aynı zamanda Kırgız ve Kazak milletlerinin çok önemli sporları Gökbörü'yü bu sene halkımızla buluşturacağız, tanıştıracağız. Her sene buradaki festivalimizde dünyanın çeşitli bölgelerinden çeşitli geleneksel sporların tanıtımını yapacağız."

Dünyadaki kültürel düzenin dengeye oturması ve huzura kavuşması için karşılıklı saygıya ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Erdoğan, konfederasyon olarak çalışmaları dünyanın her tarafında kardeş kuruluşlar, destekçiler ve paydaşlar yoluyla güçlendirerek devam ettireceklerini sözlerine ekledi.

Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkan Yardımcısı ve Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanı Hakan Kazancı, federasyon olarak tüm dünyada geleneksel sporların ve oyunların yaygınlaştırılması ve profesyonelleşmesi için çalışmalar yürüttüklerini belirterek, "Çeşitli medeniyetleri, geleneksel sporları, tarihin tozlu raflarından çıkarıp günümüze kazandırmak için yola çıktık. Etnospor Kültür Festivali, üstlendiğimiz bu misyonu gözler önüne seriyor." ifadelerini kullandı.

-Festivale 13 branşta 883 sporcu katılıyor

Toplam 883 sporcunun 13 branşta yeteneklerini sergileyeceğini kaydeden Kazancı, şunları söyledi:

"43 oba çadırımız olacak. 5 günlük festival çerçevesinde dünya kültürünü katılımcılarımızla buluştururken, geçmişin ihtişamını geleceğe taşımanın hazzı ve gururunu yaşayacağız. Daha çok yolumuz var bu yüzden 'At binenin kılıç kuşananın' dedik. Gelecek de geçmişe sahip çıkanlara aittir."

AK Parti İstanbul Milletvekili ve Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız, bu tür etkinliklerin medeniyet kodlarının geleceğe taşınması noktasında önemli olduğunu söyledi.

Benzer organizasyonların yerli ve milli duruşun ortaya konulması için de önemli olduğuna değinen Yıldız, bu konuda sorumluluk üstlendiklerini dile getirdi.

Yıldız, "Bizler Hira'da 'oku' emriyle başlayan büyük bir medeniyetin mensuplarıyız. Medeniyetimiz Hira'dan, Orta Asya, Anadolu'ya, Mezopotamya'ya, Kudüs'e, Endülüs'e uzanan büyük bir medeniyettir. Bizler büyük medeniyetin temsilcileri olarak, bugün bize düşen sorumluluğu yerine getirmenin şerefini, huzurunu ve mutluluğunu yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile