İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İrfan Fidan tarafından hazırlanan iddianamenin müşteki ve mağdurlara yönelik gerçekleştirilen eylemler bölümünde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde yaptığı telefon görüşmelerinin nasıl dinlenildiği anlatıldı.
Buna göre, şüpheliler yürüttükleri soruşturma kapsamında, çok sayıda bakan, milletvekili, siyasetçi, üst düzey görevli ve bürokratlar, akademisyenler, gazeteciler, yazarlar, iş adamları, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının başkan ve üyeleri hakkında sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü ile irtibatlarının tespiti iddiasıyla "silahlı terör örgütüne üye olmak, örgüt adına eylem ve faaliyette bulunmak" suçlamasıyla teknik takip (dinleme) kararları aldı.
Bu kapsamda bu kişilerin kullandıkları resmi ve özel telefonlar dinlenildi, hakkında fiziki takip kararları alınan birçok kişi soruşturmaya dahil edildi.
O dönemde Erdoğan'ın Başdanışmanı Sefer Turan'ın kullandığı Başbakanlık İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı adına kayıtlı resmi telefon ile kendi adına kayıtlı telefonu, yine Başdanışman Mustafa Varank'ın kullandığı kendi adına kayıtlı telefonu 22 Kasım-18 Aralık 2013 tarihleri arasında herhangi bir hukuki gerekçeye dayanmadan kararlar üzerine teknik takibe alınarak, görüşmeler hard disklerde depolandı.
Eski AK Parti Milletvekili Faruk Koca'nın biri kendi adına kayıtlı olmak üzere kullandığı 6 telefonu, 30 Kasım 2012'den 18 Aralık 2013'e kadar farklı zaman aralıklarında dinlenildi.
Kemal Öztürk'ün Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü görevini yürüttüğü sırada resmi telefonu 13 Nisan 2012 ile 10 Ağustos 2012 arasında teknik takibe alındı. Öztürk'ün bu telefonu 16 Eylül 2013'te de ikinci kez teknik dinleme altına alınarak, 18 Aralık 2013'e kadar yapılan görüşmeleri kaydedildi.
- "Suç unsuru içermeyen görüşmeler"
İddianamede, bu konudaki değerlendirme şöyle:
"Müştekilerin konumları ve görevleri gereği özellikle o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere en üst düzey devlet yetkilileri ve bürokratlarıyla görüşme yapmalarının kuvvetle muhtemel olduğu açıktır. Bu durum müştekilerin 'terör örgütü üyesi' sıfatıyla dinlenilmesini talep eden şüphelilerce de bilinmektedir. Dinleme talebi için hazırlanan raporlarda belirtilen görüşmelerde Cumhurbaşkanı'nın en yakınında bulunan müştekilerin terör ya da başka bir suç kapsamında dinlenilmesini gerektirecek herhangi bir suç unsuru yoktur. Dosya kapsamında müştekilerin sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü ile bağlantısının olabileceğini ya da bu isimde herhangi bir terör örgütü bulunduğunu gösterir herhangi bir delil bulunamamıştır. Soruşturma dosyası hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir.
Resmi görevleri gereği Erdoğan'ın yakınında bulunan kişilerin ve özellikle de başdanışmanlarının herhangi bir suç unsuru içermeyen, hatta bazılarının gıyaplarında yapılmış telefon görüşmelerini gerekçe göstererek, kullandıkları telefonlar hakkında teknik takip kararı talep edilerek, takibe alınmıştır. Takiplerin gerçekleştiği tarihlerde Erdoğan'ın görüşmelerinin de dinleneceği, başdanışmanlarının Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ulusal ve uluslararası yararları bakımından önemli olan ve gizli kalması gereken görüşmeler yapabilecekleri ve dinleme işlemi ile bu gizli bilgilerin kayda alınacağı açıkça ortada olmasına rağmen örgütle irtibatlandırılarak teknik takip (dinleme) altına alınmıştır."
- Erdoğan'ın görüşmeleri
İddianamede, Erdoğan'ın danışmalarının telefonlarından yaptığı görüşmeler de belirtildi. Buna göre, o dönem Erdoğan'ın, Başdanışmanı Sefer Turan'ın Başbakanlık İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı adına kayıtlı telefon hattından Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Filistin Başbakanı İsmail Heniye ile yaptığı görüşmeler kayıt altına alındı.
Başdanışman Mustafa Varank'ın kendi adına kayıtlı telefon hattından da Erdoğan'ın Abdülkadir Kart, İsmail Kahraman ve Ahmet Mahmut Ünlü ile yaptığı görüşmeler tespit edilerek kaydedildi.
İddianameye göre, Erdoğan'ın toplam 20 telefon konuşması dinlenerek, kayıtları depolandı.
Hard disklerde yapılan incelemeler sonucunda kayıtların ulusal ve uluslararası yararlar bakımından gizli kalması gerektiği değerlendirildi. Savcılığın durumu sorduğu Cumhurbaşkanlığı'nın kayıtların "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgiler kapsamında olduğu'' şeklindeki cevabı üzerine, kayıtlara iddianamede yer verilmedi.
- Ahmet Davutoğlu'nun dinlenilmesi
İddianamede, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da Dışişleri Bakanlığı döneminde Başbakanlık İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı adına kayıtlı Ali Sarıkaya ve Basın Danışmanı Osman Sert ile yaptığı toplamda 62 telefon görüşmesinin dinlenilip kaydedildiği belirtildi.
Kumpasçılar, Erdoğan'ın 20 Telefon Görüşmesini Dinledi
İSTANBUL - "Selam Tevhid'de kumpas" iddianamesine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakanlığı döneminde sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü ile irtibatının tespiti iddiasıyla 20 telefon görüşmesi dinlenilerek, kayıt altına alındı.