Kurban Bayramı ve Dünya Hayvanları Koruma Günü

Sinmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü'nün Kurban Bayramı'na rastladığını belirtti.

Kurban Bayramı'nda yaklaşık 800 bin büyükbaş ve 2 milyon küçükbaş hayvanın nakli ve kesiminin yapılacağını ifade eden Sinmez, şöyle devam etti:
"Bu kadar çok sayıda hayvanın kısa sürede nakledilmesi ve kesilmesinin, gerekli tedbirler alınmadığı ve gerekli altyapı oluşturulmadığı takdirde, insan sağlığı, hayvan sağlığı ve çevre ile ilgili sorunları da beraberinde getireceği aşikardır. Ayrıca kullanılamayan hayvansal yan ürünler nedeniyle büyük ekonomik kayıplar oluşmaktadır. Özellikle, veteriner hekim kontrolü dışında yetiştirilen, sevki yapılan, satışa sunulan ve kesilen hayvanlar, bulaşıcı ve salgın hayvan hastalıklarının yayılma riskini artırmakta ve bu hayvanlardan elde edilen etler insan sağlığı açısından önemli bir risk oluşturmaktadır."
Sinmez, kurban edilecek hayvanların, eziyet görmeden nakledilmeleri, iyi şartlarda barındırılmaları ve dini kuralların gerektirdiği özel koşullar dikkate alınarak korkutmadan, ürkütmeden, en az acı verecek şekilde, usulüne uygun olarak kesimlerinin yapılması gerektiğine dikkati çekerek, bu bağlamda Hz. Peygamberin öğütlerinin kurban kesiminde referans olabilecek estetik ve duyarlılıkta bir yaklaşımı sergilediğini kaydetti.

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda "Hayvanların kesilmesi; dini kuralların gerektirdiği özel koşullar dikkate alınarak hayvanı korkutmadan, ürkütmeden, en az acı verecek şekilde, hijyenik kurallara uyularak ve usulüne uygun olarak bir anda yapılması" hükmünün yer aldığını vurgulayan Sinmez, "Bu hükümlere aykırı hareket edenlere hayvan başına 910 lira idari para cezası uygulanmaktadır. Aynı kanunun 14. maddesine göre; "Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek' yasak olup bu hükme aykırı davrananlara 454 idari para cezası verilmektedir" diye konuştu.

- "Kurbana kötü muamele, et kalitesini bozuyor"
Yrd. Doç. Dr. Çağrı Çağlar Sinmez, hayvanlara yapılacak eziyetin vicdani, insani ve hukuki olarak uygun olmadığı gibi etin kalitesini de bozduğuna dikkati çekerek, refah içerisinde iyi muamele edilerek acısız kesim işlemine tabi tutulan hayvanların et kalitesinin daha yüksek olduğu bilimsel verilerle desteklendiğini anlattı.
Dünyada hayvansal kaynaklı hastalıklarla mücadelenin, önemli çalışma alanlarından birini oluşturduğunu dile getiren Sinmez, şunları anlattı:
"Kasaplık hayvanlar birçok hastalığın kaynağı olabilir ve bu hastalıkları insanlara bulaştırabilirler. Hayvanlardan insanlara bulaşan bu hastalıkların Kurban Bayramı'nda görülme sıklığının arttığı ileri sürülmektedir. Kist hidatik, anthrax, bruselloz, tuberkuloz, sistiserkoz, toksoplazmoz gibi hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar (zoonoz) halk sağlığını tehdit etmektedir. Kurban Bayramı'nda artan hayvan hareketleri ve kesim faaliyeti söz konusu risklerin ortaya çıkma olasılığını önemli derecede arttırmaktadır."
- Antibiyotik verilen kurbanlıklara dikkat
Sinmez, hayvanların kesim öncesi canlı muayenesi ve kesimden sonra yapılması gereken et muayenesinin halk sağlığı açısından çok önemli bir konu olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Hayvansal kökenli birçok hastalığın teşhisi ancak bu konuda yetkin veteriner hekimler tarafından yapılacak etkin bir et muayenesi ile yapılabilir. Veteriner sağlık raporu olmayan, küpesiz ve büyükbaş hayvan kimlik kartı bulunmayan, çok zayıf olan, gebe olan, yeni doğum yapmış olan, yüksek ateşi olan, çok genç ve etleri olgunlaşmamış olan, kılları karışık ve mat halde olan, bakışları ve dış görünümü canlı olmayan, salya ve gözde akıntısı bulunan, pis kokulu ishali olan, öksürük, nefes darlığı, pis kokulu burun akıntısı olan, çevreye karşı aşırı tepkili veya çok duyarsız olan, yara, şişlik ve ödemi olan hayvanların satın alınmaması gerekmektedir. Buna ek olarak vücutta arınma süresi bitmeden antibiyotik uygulanmış hayvanların kesilmesi insan sağlığı açısından önemli risk taşıdığı unutulmamalıdır."
Son yıllarda ülkemizdeki küçük ve büyükbaş hayvan varlığının hızla azalarak, canlı hayvan ve et ithalatı yapıldığını kaydeden Sinmez, bunun bir sebebinin de, dişi hayvanların çok erken veya genç yaşta kesilerek kasaplık olarak değerlendirilmesi olduğunu ifade etti.

Yrd. Doç. Dr. Çağrı Çağlar Sinmez, bayramda halkımızın dişi hayvan kesmemelerini tavsiye ederek, "Eğer dişi hayvan kesimi söz konusu ise muhakkak bir veteriner hekime gebelik testi yaptırılmalı veya hayvan satıcısından hayvanın eşgali ile kulak numarası yazılmış gebe olmadığına dair bir veteriner hekim raporu istenmelidir. Ayrıca, yeni doğum yapmış (cinsiyet organlarından kanlı akıntı görülmesi ve bunun kuyruk ile bacaklar üzerine bulaşık halde bulunması gibi belirtilere sahip hayvanlar gibi), meme dokusunda kızarıklık, şişkinlik ve akıntı görünen hayvanlar alınmamalıdır" diye konuştu.

- Kurban atıkları
Kesim sonrası gıda maddesi olarak tüketilemeyen kemik, kan, deri, boynuz, tırnak gibi kısımlar, işkembe ve bağırsak içerikleri, hastalıklı organ ve kısımlarının çevreye atılmaması, belediyelerin atık toplama araçlarına verilmesi gerektiğini vurgulayan Sinmez, çevre temizliği ve halk sağlığı açısından bu tür atıkların kedi, köpek gibi sokak hayvanlarının erişemeyeceği şekilde üzerine toz kireç dökülerek derin çukurlara gömülmesi, akarsulara ve kanalizasyon sularına dökülmemesi gerektiğini anlattı.
Sinmez, insan sağlığı, hayvan refahı, çevre sağlığı ve ekonomik açıdan son derece önem taşıyan kurban hizmetlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için gerek resmi otoritelere, gerekse tüketicilere büyük sorumluluk düştüğüne dikkati çekerek, "Bu vesileyle aziz Türk milletinin Kurban Bayramı'nı kutlar, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü'nün doğayı bizimle paylaşan dostlarımızın yaşama haklarının korunması, sağlıklı ve refah içinde yaşamaları için herkesi vicdani ve hukuki görevlerini yerine getirmesini temenni ederim" dedi.