"Kurban bağışı kesim ihalelerinde yolsuzluk" yaptıkları iddiasıyla haklarında dava açılan Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Mehmet Cengiz, LÖSEV Yönetim Kurulu Başkanı Üstün Ezer, TOBB Başkan Yardımcısı ve Ankara Et Borsası Başkanı Faik Yavuz ile Mehmetçik Vakfı Genel Müdürü Salih Güloğlu'nun da aralarında bulunduğu 45 kişi hakkında rekor hapis cezaları istendi. Kesilmeyen her kurban için ceza istenen üç sanık hakkında toplam 1 milyon 508 bin 590 yıl hapis cezası talep edidi.
'Usulsuz dinleme' şikayeti
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanıklar ve Cengiz, Ezer ile Güloğlu'nun da aralarında bulunduğu tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Süleyman İnce'nin, bir kısım sanık avukatlarının, müvekkillerine ait telefon konuşmalarının usule aykırı dinlendiği iddiasıyla, bu kayıtların dava dosyasındaki deliller arasından çıkarılmasını talep ettiklerini belirtmesi üzerine, Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin, talebin reddine karar verilmesini istedi. Kayıtların deliller arasından çıkarılıp çıkarılmayacağına hükümle birlikte karar verileceğini açıklayan İnce, duruşmaya devam etti.
Söylediklerimiz dışında eylemimiz yok
Duruşmada, ilk olarak ifade veren Mehmetçik Vakfı Genel Müdürü Güloğlu, Türkiye'de vekaleten kurban kesme uygulamasını başlatan kurumun kendi vakıfları olduğunu belirtti. Kurbanların Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görüşü doğrultusunda dini esaslara göre kesildiğini, kesim ve dağıtımın kamuoyuyla paylaşıldığı anlatan Güloğlu, "Dolayısıyla söylediklerimizin dışında yaptığımız bir eylem yoktur" dedi. Güloğlu, özel sektörden daha pahalı fiyat veren Et ve Balık Kurumu'na kesim için öneri götürdüklerini kaydederek, kabul edilseydi, fiyatlara rağmen bu kurumla çalışacaklarını belirtti. Vakfın kesim yaptığı 17 bölgede 2 bin 411 şehit ve gazi ailesine et dağıtıldığını kaydeden Güloğlu, diğer etlerin bedellerinin vakıf kasasında tutularak şehit ailelerine ve gazilere yardımda bulunulduğunu söyledi.
Şeffaflık adına ihale yaptık
Mehmetçik Vakfı'nın, Devlet İhale Kanunu ve Kamu İhale Kanunu’na tabi olmadığını belirten Güloğlu, "Buna karşın şeffaflık adına ihaleye gittik. İhaleye fesat karıştırma gibi bir düşüncemiz olsaydı ihale yapmazdık" diye konuştu. Güloğlu ayrıca Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün yaptığı denetlemelerde vakfın herhangi bir kamu kaynağı kullanmadığının belgelendiğini söyledi. Mahkeme Başkanı İnce’nin, "Önceki yıllarda 3 ayrı ihale yaparken neden tek ihale yapmaya başladınız?" sorusu üzerine Güloğlu, geçmişte hayvan alımı, kesimi ve dağıtımına ilişkin 3 ihale yaptıklarını, 2009'dan itibaren en uygun fiyatı veren tek firmanın söz konusu 3 işi de yapması şartını getirdiklerini hatırlattı. Vakfa bağışta bulunan vatandaşlara kurban etlerinin tamamının yoksul vatandaşlara dağıtılacağı yönünde vaatte bulunmadıklarını belirten Güloğlu, vatandaşlara 17 bölgedeki 2 bin 411 şehit ve gazi ailesine et yardımında bulunacaklarını, diğer gelirleri ise vakfın amaçları doğrultusunda kullanacaklarını vadettiklerini ifade etti.
Kesimleri maaşlı görevlilerimizle denetledik
Kesimlerin nasıl denetlendiğine ilişkin soruya "Kesimler sırasında, vakıftan maaş alan 3'er kişiyi denetleme yapmak amacıyla görevlendirdik" yanıtını veren Güloğlu, "bu kişiler, kesimlerin kurallara uygun yapılıp yapılmadığını denetledi. Nitekim bu kontrol mekanizması işledi. Tutanaklar elimizdedir. Burada da usulsüzlük yoktur" dedi
Milyon yıl hapis cezası isteniyor
Kesilmeyen her kurban için ayrı ayrı ceza istenen iddianamede, Güloğlu'nun 1 milyon 100, Ezer'in 364 bin, Cengiz'in ise 44 bin 590 yıla kadar hapsi talep ediliyor. İddianamede, Yavuz ile May-Et firmasının sahibi Mahmut Ay'ın ise "çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet vermek, resmi belgede sahtecilik" suçlarından 200'er yıla kadar hapse mahkum edilmesi isteniyor.
Kurban yolsuzluğuna 1 milyon yıl hapis istendi
Kesilmeyen her kurban için ceza istenen üç sanık hakkında toplam 1 milyon 508 bin 590 yıl hapis cezası talep edidi.