Küresel Isınma Ve İklim Değişikliği

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, bu yıl İstanbul'da nisan ayının biraz kurak geçeceğini belirterek, "Devam eden yaz aylarının mevsim normallerinde olacağı görülüyor. Çok kurak bir yaz bizi beklemiyor."dedi.

Kandilli Rasathanesi ve Üsküdar Belediyesi iş birliğinde, Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Küresel Isınma ve İklim Değişikliği" konulu açık ders düzenlendi.

Tek, Kandilli Rasathanesi'nin kuruluşunun 150. yılı nedeniyle çeşitli etkinliklere imza atıldığını, kürsel ısınma konulu açık dersin de bu amaçla düzenlendiğini ifade ederek, 100 yılı aşkındır rasathanenin ölçümlerinin kesintisiz devam ettiğini söyledi.

Son yıllarda dünyanın bekleyen en önemli sorunlardan birinin küresel ısınma olduğunu aktaran Tek, şöyle konuştu:

"Biz dünyayı kızdırıyoruz, aslında dünya gülen bir dünya. Kızan dünyadan kastımız sıcaklıkların artması. Sıcaklıkların artmasını önlemeliyiz. Eğer bunu başaramazsak, buharlaşma hızlanacak, yağışların karakteri değişecek, buzullar eriyecek ve deniz seviyesi yükselecek. Bununla birlikte kıyılarda ekilebilir alanlar sular altında kalacak. Sonra da gıda ve temiz suya erişme ile sağlık sorunları baş gösterecek. Bugün amacımız da bu temel bilgiyi topluma aktarmak ve kişisel olarak küresel ısınmayı önlemek için neler yapılabileceğini anlatmak." diye konuştu.

- "Ortak akılla sorunun çözülmesi şart"

Tek, insanın refah seviyesini artırması için enerjiye ihtiyacı olduğunu dile getirerek, insanoğlunun da bu enerjiyi daha çok fosil yakıtlardan elde ettiğini ifade etti.

Fosil yakıtların da dünyayı ısıttığının altını çizen Tek, "Önümüzdeki yüzyıllar boyunca bu problem artarak devam edecek. Bunu önlemek için dünyadaki tüm devletlerin bir konsensüs oluşturması lazım. Fosil yakıtlardan gelen sera gazlarına nasıl müdahale edileceğinin belirlenmesi gerekiyor. Sera gazları sıcaklığı artırıyor. Bu artış karada, denizde ve buzulda olumsuz etkiler meydana getiriyor. Bu nedenle ortak akılla sorunun çözülmesi şart." şeklinde konuştu.

İstanbul'da geçen yıl yaz aylarında görülen aşırı yağışlara dikkati çeken Tek, şunları kaydetti:

"Atmosfere insanoğlu sürekli ısı veriyor. Bu enerjinin bir şekilde boşalıp dengeye gelmesi lazım. Geçen yılki dolu yağışına baktığımızda, kuzeyden gelen soğuk hava, aşağıda sıcak hava ile bir anda karşılaşınca o enerjiyi boşaltmak için dolu meydana geldi. Dolu ve aşırı yağışların sebebi küresel ısınmadır. Sıcaklık artışında yükselen bir trend olduğunu görüyoruz, bununla birlikte yağışlar da artıyor. Yağışlar artıyor derken o aheste, dingin, normal yağışlardan bahsetmiyoruz. Daha kuvvetli yağışları kastediyoruz.

Bu yıl İstanbul'da nisan ayı biraz kurak geçecek, devam eden yaz aylarının mevsim normallerinde olacağı görülüyor. Bu yıl çok büyük sapmalar olmayabilir. Çok kurak bir yaz bizi beklemiyor. İstanbul genelinde geçtiğimiz aylarda ortalamanın üstüne çıkan yağışlar gördük. Önümüzdeki dönem için İstanbul'da bir su sıkıntısı görünmüyor, barajlardaki dolululuk oranı yağışlarla birlikte istenilen seviyeye gelmiş durumda. Yaza baktığımızda bu seviyenin kendini koruyacağını söylemek mümkün. Ancak bu gelecek süreçte İstanbul ve Türkiye için su sıkıntısı olmayacağı anlamına gelmiyor. Küresel ısınmayı önlemek için enerjiyi minimum seviyede kullanmak gerekiyor."