Kursiyerler Ve Öğreticilere Organ Bağışı Ve Önemi Anlatıldı

Milas Halk Eğitim Merkezi Çok Amaçlı Salonu’nda gerçekleşen etkinlikte ilk sunum Milas İlçe Sağlık Müdürlüğü Organ ve Doku Nakli Birimi Koordinatörü Dağıstan Daniş tarafından yapıldı.

Sunumuna organ naklini “görev yapamayacak kadar hasta bir organın, yenisi ve sağlamı ile değiştirilmesi işlemi” şeklinde tanımlayarak başlayan Daniş, ülkemizde son zamanlarda organ bağışına verilen desteğin arttığını fakat yine de yeterli olmadığını belirterek “Ülkemizde şuan itibariyle toplam 28 bin civarında kişi organ bağışı bekliyor. Bu hastalar böbrek, kalp, karaciğer, akciğer, ince bağırsak, pankreas, kornea nakline ihtiyaç duyan hastalar. Bu hastalar organ ve doku bağışlarıyla hayata tutunacaklar” dedi.

Organ ve doku bağışının “canlıdan ve ölüden yani kadavradan” olmak üzere iki şekilde gerçekleştiğini belirten Daniş, organ naklinin yapılması için beyin ölümünün gerçekleşmiş olması ve donörün ailesinin bağış için onay vermesi gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca halk arasında beyin ölümü ve bitkisel hayatın bir biriyle karıştırıldığını ifade eden Daniş, “Bitkisel hayatta solunum devam eder ama beyin ölümünde hastanın kendisi solunum yapamaz. Bu nedenle hasta solunum cihazına bağlıdır. Bitkisel hayat durumunda hasta aylarca, yıllarca yaşayabilir ama beyin ölümünde vakalar tıbben ölüdür. Bitkisel hayatta hasta hayata dönebilir ama beyin ölümünde hastanın hayata dönmesi mümkün değildir” diye konuştu.

“Muğla genelinde 16 bin civarında bağışçı var. Muğla’da ilçeler arasında Milas, en çok bağışçıya sahip bir yer. Akli dengesi yerinde olan, 18 yaşını doldurmuş her vatandaş organ bağış yapabilir. Organ bağışında bulunmak isteyen vatandaşlar, Organ Doku ve Bağış Birimi Koordinatörlüğüne müracaat ettikten sonra form doldurmaları gerekiyor” diyerek organ bağışıyla ilgili istatistiki bilgiler paylaşan Daniş, ülkemizdeki başarılı nakiller hakkında da bilgi aktardı.

Danış’ın ardından söz alan Milas Müftü Vekili Salih Rıfat Şen, ise ‘organ naklinin dini boyutu’ hakkında bilgi aktardı.

Şen, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 1952’de otopsi, 1953’te kan nakli, 1960’ta kornea ve 1980’de organ naklinin caiz olduğuna ilişkin fetva verdiğini belirtti.