`kürt Meselesinin Demokratik Çözümü İçin Sözümüz Var Çalıştayı` Sona Erdi
Kürt sorununun demokratik çözüme kavuşması için 16 çağrıcı kurumun organizesiyle, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi`ndeki 714 Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcilerinin Diyarbakır`da bir araya gelerek başlattığı çalıştay sona erdi.
Merkez Yenişehir ilçesinde bulunan Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti`nde bir araya gelen STK Temsilcileri çalıştayın sonuç bildirgesini okudu. Sonuç bildirgesini okuyan Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı (GÜNSİAD) Şahismail Bedirhanoğlu, Kürt sorununun, demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümünden uzaklaştığını söyledi. Duydukları kaygıdan dolayı bir gün süren bir çalıştay düzenlediklerini belirten Bedirhanoğlu, bu çalıştayda, soruna ilişkin tüm hususların değerlendirildiğini bununla beraberöneri ve sonuçlara varıldığını kaydetti. Kürt meselesinin demokratik barışçıl çözümünden yana çalışma yapan, fikir üreten başta Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve STK`lar olmak üzere demokratik siyaset yapan kurumlara yönelik gözaltı ve tutuklamaların ciddi tehdit oluşturduğunu aktaran Bedirhanoğlu, "Bu kurumlar faaliyet yürütemez duruma getirilmek istenmektedir. Bu da demokratik zemini ortadan kaldırmakta, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünü sınırlandırmaktadır. Buduruma neden olan temel husus devletin, hukuk dışı ve anti demokratik uygulamalarıdır. Devlet askeri ve siyasi operasyonlara son vermeli ve demokratik zeminin güçlendirilmesine katkı sunan bir tarzı esas alarak yeni bir süreç başlatmalıdır. Bunun için de ilk adım olarak KCK adı altında başlatılan siyasal tasfiye operasyonlarına son vermeli ve bu süreçte tutuklananların serbest bırakılması için gerekli yasal çalışmaları başlatmalıdır" dedi. Bu adımın, görüşme ve müzakere sürecinin daha sağlıklı bir zemindeyeniden başlanmasını da güçlendirecek ve daha elverişli bir iklimin oluşmasını sağlayacağını belirten Bedirhanoğlu, şunları söyledi: "Devlet, İmralı`da ve Oslo görüşmeleri adı altında başlatmış olduğu görüşme ve müzakerelere kesildiği yerden yeniden devam etmelidir. Bunun için de vakit yitirilmeksizin Öcalan üzerindeki tecrit ve izolasyona son verilmeli, bütün süreçlerde etkin rol alabilmesi için gerekli koşullar oluşturulmalıdır. Sorunun görüşme ve müzakere yöntemiyle çözümüne paralel, eşzamanlı olarak çift taraflı ateşkes ortamının oluşması için tarafların etkin bir çaba içine girmesini bekliyoruz. Bölge sivil toplum örgütleriolarak bu karanlık ve umudun azaldığı dönemde bile `söyleyecek sözümüz var` diyerek bir araya geldik. Ayrıca bir gün süresince yaptığımız çalışma sonunda sözümüzün yanı sıra yapmamız gerekenlerin de olduğunu düşünerek uzun erimli bir eylem planı üzerinde de hem fikir olduk. Çıkaracağımız takvim doğrultusunda bu çalışmalarımızı da kamuoyuyla paylaşacağız. Önemli bir dönemde yapacağımız bu çalışmalara basın kuruluşları başta olmak üzere akıl vicdan ve sorumluluk sahibi olan herkesi ve herkesimi katkı sunmayadavet ediyoruz."