Radikal, TBMM'deki Kürt milletvekillerine 'savaşsız' çözüm için önerilerini sordu. Bütün çözüm önerilerinde anayasada yapılacak değişiklikler kilit önemde.
Yurtdışında ikâmet olabilir
AKP Ankara Milletvekili Burhan Kayatürk: Kürtler anayasadan her şeyden önce vatandaşlık tanımı ile ilgili şikâyetlerinin sonlanmasını bekliyor. Koruculuk sistemini kaldırmak da kolay olmayacak. Artık bir gelir kapısı oldu. Korucular başka alanlarda istihdam edilebilir.
Sorunun bütün tarafları, ‘Artık yeter, çözülsün’ diyor ama rant elde etmeye çalışan gruplar da her zaman engel çıkartıyor. PKK’lıların ille de Türkiye’ye getirilmesi şart değil. İlle genel af da şart değil. Akla gelen en uygun mekanizma yurtdışında ikamet edilmeleri.
Devletin güven tesis etmesi, söylemlere bağlı. Şu anda PKK ve unsurları bölgede güvensizlik yaymaya çalışıyor. Son yıllarda Türkiye’de bir Kürt milliyetçiliği oluştu. Zaten Türk milliyetçiliği vardı. Siyasetçiler dikkatli olmalı. Menfi boyuta çıkmış Türk milliyetçiliği bu ülkede bölünme ve parçalanmaya neden olabilir.
Ergenekon süreci tasfiye etti
AKP Batman Milletvekili Mehmet Emin Ekmen: Son 8 yılda adım adım gelişen ve son iki yılda da ete kemiğe bürünen demokratikleşme çabalarının çözümün kendisi olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra Türkiye’nin başta bölünme olmak üzere kendi korkularından arınması lazım. Önümüzdeki süreçte Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı tanımının ve anayasanın temel mantalitesinin bu tanım mantığıyla gözden geçirilmesi önemlidir.
PKK’nın dağdan indirilmesi konusunda en büyük aktör Kürtler. Son 8 yılda siyasal ve hukuksal gelişmelerde silahlı mücadeleyi anlamsız kılıyor. Kürtlerin PKK’ya bunu yüksek sesle söylemesi gerekiyor. Makul, uzlaşılabilir bir yasayla, PKK mensuplarının Avrupa’da veya Kuzey Irak yönetimi ile birlikte normal hayata karışabilecekleri bir sürecin önünü açmak gerekir.
8 yıllık Ergenekon süreciyle, devlet namına savaş ağalığı yapanların önemli ölçüde tasfiye olduğunu düşünüyorum. Ama bölgenin lokal şartlarında oluşan savaş ağalarının tasfiyesi zor olacak. Kürt milliyetçiliğinin sona ermesi, devletin sıradan bir Kürt’e sahip olduğu doğal insani haklarını teslim etmesiyle olur.
Adaptasyon sorunu saçma BDP Van Milletvekili Fatma Kurtulan: Her şeyden önce sorunu terör algısından kurtarmak lazım. Farklı kimliklerin varlığı, anadilde eğitim, demokratik özerklik gibi taleplerimizin anayasal teminatı Kürt sorununun demokratik çözümünde kilit niteliği taşımaktadır. Demokratik özerklik olarak tanımladığımız çözüm projemiz, anayasal düzenlemelerle yaşam şansı bulabilir.
Koruculuk devletin Kürt mücadelesini bastırmak için oluşturduğu bir suç örgütü niteliğini taşımaktadır. İleride devlete karşı kazan kaldırmamalarının tedbirleri alınmalı, bir an önce bu uygulama lağvedilmeli. PKK’nın şehir hayatına nasıl adapte olacakları sorusu çok anlamsız geliyor bana. PKK’lılar o dağlarda doğmamışlar. Metropolden, yurtdışında eğitimden gelenler var. Bence şehir yaşamına adaptasyonlarını bir yana bırakalım onlara demokratik bir ortamda siyaset yapma koşullarını yaratmaya çalışalım.
Kim kimi affedecek ki?
BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan: Kürt sorununun demokratik yollardan çözümü muhataplık ve diyalog süreciyle mümkündür. Öcalan ve PKK gerçeği dikkate alınmalı, talepler dikkate alınmalıdır. Şu andaki mevcut anayasa tamamen değişmeli. Bu, darbeci faşistlerin hazırladığı bir anayasa. Korucular çaresiz durumda olan insanlardır.
Çoğu da Kürttür. Koruculuğun mutlaka kaldırılması, o insanların farklı bir yönde istihdam edilmesi gerekiyor. Dağa çıkan insanlar tabii ki güle oynaya çıkmadı. Bunlar, Türkiye’de demokratik siyaset yapabilecek zeminlerinin oluşturulmasıyla birlikte geri getirilebilir. Af demiyorum. Çünkü kimin kimi affedeceği konusunda karar vermiş değilim. Ben bu savaşta eşimi kaybettim. Bugün karşıma eşimi öldüren insan çıkarsa ve özür dilese yine de affedebileceğimi sanmıyorum. İstihdamları, ekonomik özgürlükleri sağlanacak bir ortamın oluşturulması, taleplerinin dikkate alınması gerekiyor.
Siyasi talepleri ver gerisi gelir BDP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis: Bir sorunu terör algısıyla değerlendirirseniz yapacağınız tek şey var: Şiddet kullanarak tasfiye etmek. Bugüne kadar da böyle oldu.
Demokratik özerklik, bugüne kadar düşünülen yöntemlerden, Türkiye’de bütünlüğü sağlayacak en önemlisi. Anayasal çerçevede Kürtlerin eşit yurttaş hakları değerlendirilmeli. Af ile maaş ile 10 bin kişiyi dağdan indiremezsiniz. Sorun dağa çıkanların siyasi taleplerinin karşılık bulması. Gerisi kendiliğinden gelir.
Anayasayla oynamayın CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin: Kürt sorununun çözümü silahla olmaz. Bunun çözüm yolu ekonomik, sosyolojik ve psikolojik önlemler. Demokratik özerklik tartışması Türkiye için çok zararlı. Bunun devamı bölünmedir. Anayasada yapılacak değişiklikler de bölünmenin ayak sesleridir. Anayasaya ne yazarsan yaz, sorunları giderecek önlemler almazsan bir etkisi olmaz. Dağda yaşamaya, teröre, insan öldürmeye alışmış kişilerin dağdan indirilip aramıza dönmesi zor. Ciddi bir rehabilitasyondan geçmeleri lazım. Kaldı ki sadece onlar için değil. Teröre karşı mücadele veren güvenlik güçleri için de bu lazım.
Bir milliyetçilik başlayınca alternatifini de doğuruyor. Kürt milliyetçiliği ve ülkeyi bölmeye dönük terör var. Türkiye’nin bölünmemesi için çaba gösteren Türk milliyetçiliği var. Her iki kutbu da ortadan kaldırmak zamanla mümkün olur. Birdenbire bu duygulardan arındırılması mümkün değil.
‘Gönderin dağlara fidan diksinler’
Sayıları 50 bini bulan korucuların ‘çözüm’ sağlandığında ne olacağı da önemli sorunlar arasında. BDP’li Şerafettin Halis’e göre çaresi iş: “Korucuların silahları ellerinden alınmalı ve sosyal güvenceye bağlanarak yeniden illegal işlere bulaşmalarının yolu kapanmalıdır. Bir işle istihdam etmek lazım. Dağlar bomboş, göndersin fidan diktirsinler.”
Kürt vekillerin çözümü
Radikal, TBMM'deki Kürt milletvekillerine 'savaşsız' çözüm için önerilerini sordu. Bütün çözüm önerilerinde anayasada yapılacak değişiklikler kilit önemde.