Memur- Sen Konfederasyonu tarafından 81 il ve 100 ilçede başlatılan ‘Memur-Sen’e Davet, Tercih Evet’ buluşmalarının son toplantısı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi.
‘Memur-Sen’e Davet, Tercih Evet’ buluşmasına Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Memur-Sen İstanbul Temsilcisi Durali Baki’nin yanı sıra çok sayıda sendika üyesi katıldı.
Buluşmanın açılış konuşmasını yapan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Memur-Sen ailesi olarak, üyemizin sosyal haklarını, ekonomik durumunu ve onun hak ve menfaatlerini korumak, kollamak, büyütmek, onun hak ettiği payı büyütmek ve onun hak ettiği payı almak için mücadele ederken ulusal anlamda ülkenin korku tünelinden çıkması, vesayetten kurtulması, 82 model askeri anayasayla asgari demokrasi olur, böyle bir demokrasiyi kabul etmiyoruz. Ham demokrasi değil, tam demokrasi diyerek mücadele vermesi, ülkede demokrasinin korku tünelinden çıkarken teneffüs imkanı yakalaması için ter döken, vesayete karşı direnen milletin ve milli iradenin yanında yer alan duruşuyla, konum alışıyla bu ülkeye katma değer üretirken evrensel anlamda dünyanın neresinde bir mazlum ve mağdur varsa o bizim mücavir alanımızın içindedir. Nerede bir insan haksızlığa uğruyorsa o bizim sorumluluk alanımızın içerisindedir yaklaşımıyla, gözyaşı ve alın terinin rengi dünyanın her yerinde aynıdır. Ten rengimiz farklı olabilir ama dünyanın her yerinde kan rengimiz aynı. Mazlumun ve mağdurun dini sorulmaz, emeğin ideolojisi olmaz, emek mücadelesinin ideolojisi olmaz diyerek bütün mazlum ve mağdurlar için sesini ve sözünü yükselten, nöbet tutan ve kamu vicdanını, toplum vicdanını temsil eden bir kitleyiz" ifadelerini kullandı.
İki aydır sadece emek için değil ’evet’ için de çalıştıklarını ifade eden Yalçın, "Ülke kritik bir eşiğe doğru giderken, sayılı saatler kalırken bu teşkilatın bir başkasının yorumuna ihtiyaç duymaksızın, olanları doğru okumak, olaylara karşı doğru tavır almak ve yola çıkmak gibi bir sorumluluğu vardı ki, Cumhurbaşkanımız henüz maddeleri onaylamamışken, Memur-Sen ailesi bunun ne anlama geldiğini bilerek iki ay önce 16 Şubat’ta kararını açıklayarak, 2 ay sadece emek için değil, hararetle evet için çalışacağız deyip sefere çıkmış, besmele çekmiş ve yüz binlerle buluşmuş bir teşkilattır. Onun için bu teşkilatın bütün liderlerini huzurunuzda yürekten kutluyorum" şeklinde konuştu.
Türkiye’nin 16 Nisan’dan sonra yoluna koşar adım devam edeceğini vurgulayan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ise, “Türkiye tarihi bir dönüm noktasından geçiyor. 2007’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde parlamentoda cumhurbaşkanını milletvekillerine seçtirmeyen o vesayetçi düzenin yaptıklarına nasıl halk oylamasıyla millet el koydu, ’bundan sonra cumhurbaşkanını biz seçeceğiz’ dediyse ve cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin Türkiye’de milli iradenin gelişmesi bakımından ne kadar büyük önemi varsa, bu tarihi dönemeçte pazar günü oylayacağımız ve evet diyerek millet tarafından kabul edilecek olan bu anayasa değişikliğinin de bu kadar tarihi bir önemi vardır. Türkiye hem yeni bir hükümet modeline kavuşacak, hem de bu evetle birlikte sırtındaki bütün yükleri bir kenara bırakıp yoluna koşar adım devam edecektir. Şimdiden bereketli olmasını, uğurlu olmasını temenni ediyoruz, 16 Nisan Türkiye için bereketli, uğurlu olsun" diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi Eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın ’tek adam’ eleştirisini hatırlatan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"O kadar anlamsız argümanlar geliştirdiler ki, acziyetlerini ortaya koyuyor. Bunların içinde en akıllılarından birisi olan eski genel başkanları dedi ki, ’tek adama bu kadar yetki fazla.’ ’Beşer şaşar, peygamber olsa haşa şaşar’ dedi.
Haşayı da o söylemedi, biz söylüyoruz. Ya arkadaş, bu memlekette niye Cumhuriyet Halk Partisi’nin, cumhurbaşkanının seçilmekten ümidini kestiği buradan anlaşılıyor."
Türk milletinin emperyalistleri ve emperyalistlerin uşaklarını denize dökeceğini belirten Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:
"Arkasından hızını alamadı bir başkası çıktı. Dedi ki; ’16 Nisan’dan sonra evet diyenleri denize dökeceğiz’ dedi.
Bu memleketin lügatında denize dökmek tabiri var. Muhtemelen başka hiçbir memleketin lügatında denize dökmek diye bir tabir yoktur. Çünkü denize dökme tecrübesi yoktur. Bu millet denize döker mi döker, kimi döker, emperyalistleri döker, emperyalistlerin uşaklarını denize döker. 15 Temmuz’da olduğu gibi İstanbul’da, Ankara’da, Türkiye’nin her yerinde emperyalistlerin uşaklarının, kölelerinin karşısına çıkar, yumruklarıyla göğüslerini siper ederek tankları, uçakları durdurur."
Eyalet sistemi tartışmalarına da değinen Kurtulmuş, "Dün akşamdan itibaren sürdürülen bir başka tartışmanın bazı çevrelerce nasıl rotasından saptırıldığını gördüğümüz için şu uyarıyı da yapmak mecburiyetindeyiz. Türkiye’de bazı çevreler anayasa değişiklik teklifinin içerisinde eyalet sistemiyle ilgili bir teklif varmış gibi konuyu saptıracak ve evet noktasına gelmiş olan insanların zihinlerinde şüpheler uyandıracak, bazı sözleri özellikle sosyal medya üzerinden yayıyorlar. Çok açık söylüyorum, Türkiye’de AK Parti’nin anayasa çalışmalarının hepsini başından itibaren bilen birisi olarak söylüyorum, AK Parti’nin anayasa çalışmalarının hiçbirinde bir eyalet sistemi konusu gelmediği gibi hiçbir metninde böyle bir çalışma söz konusu olmamıştır, olmayacaktır" dedi.
‘Memur-Sen’e Davet, Tercih Evet’ buluşması yapılan konuşmaların ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Kurtulmuş Açıklaması 'Türkiye, 16 Nisan'dan Sonra Yoluna Koşar Adım Devam Edecektir'
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Pazar günü oylayacağımız ve evet diyerek millet tarafından kabul edilecek olan bu anayasa değişikliğinin de bu kadar tarihi bir önemi vardır. Türkiye hem yeni bir hükümet modeline kavuşacak, hem de bu evetle birlikte sırtındaki bütün yükleri bir kenara bırakıp yoluna koşar adım devam edecektir. 16 Nisan Türkiye için bereketli, uğurlu olsun” dedi.