Filistin’i işgal eden, Mescid-i Aksa’yı yıkmaya çalışan ve binlerce Müslüman’ı katleden Siyonist İsrail’in öteki yüzünü gören tüm dünyadan itiraz sesleri yükseliyor. Saadet Lideri Kurtulmuş, “İsrail kendi etrafında yaldızlı bir yüz oluşturdu. Bugün burada bu yaldızlar dökülüyor, İsrail’in maskesi düşüyor” dedi.
Saadet Partisi Lideri Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, partisinin İstanbul İl Teşkilatı tarafından Eyüp’te kurulan “Kudüs Nöbeti Çadırı’nı ziyaret etti ve aynı saatlerde çadırı ziyaret eden Gazze’ye Özgürlük Konvoyu temsilcileriyle birlikte bir basın toplantısı düzenledi. Kudüs Nöbeti Çadırı’nın İsrail’in Mescid-i Aksa’yı yıkma girişimlerine, Filistin’de ihlal edilen insan haklarına dikkat çekme amacını taşıdığını dile getiren Kurtulmuş, “Biz insanlık için barış için kardeşlik için bu topraklarında birlikte yaşayan farklı dinlere mensup insanlar olarak yeniden bir araya geliyoruz. Burada Yahudi ve Hıristiyan arkadaşlarımızla kucaklaşırken sadece Filistin davasına sahip çıkmıyor yeryüzünde insanlık davasına sahip çıkıyoruz” dedi.
Filistin mücadelesi uğurunda ölen Şeyh Ahmet Yasin ile Rachel Corrie’nin fotosunun yan yana olduğunu dile getiren Kurtulmuş, “Bizim için Siyonistlerce katledilen Şeyh Yasin’le Corrie’nin hatırası bakımından hiçbir farkı yoktur. Bunların her birisi oradaki insanların hakkını korumak için mücadele etmişlerdir ve bu uğurda ölmüşlerdir. Onların verdikleri mücadele her geçen gün güçlenerek büyümektedir. Bugün buna şahit oluyoruz. Burada olsak bile Filistin topraklarında yapılan zulümlere her zaman karşı olduğumuzu, Gazze’de, Batı Şeria’da insan hakları için mücadele ettiğimizi söylemek istiyoruz. Dünyada bundan sonra sorun, zulümden yana olanlarla, zulme karşı mücadele edenler arasında olacaktır. Biz nerede olursa olsun mazlumdan yana olacağımızı ilan ediyoruz” diye konuştu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nın organize ettiği “Kudüs Nöbeti” için kurulan çadıra gelerek bir basın toplantısı düzenledi.
Eyüp Meydanı’nda kurulan nöbet çadırına, Kurtulmuş’un yanısıra, dünyanın dört bir yanından yola çıkan Gazze’ye Özgürlük Konvoyu’yla, Filistinlilerle dayanışmaya gidenlerden Londra eski Belediye Başkanı, İngiltere parlamenteri George Galloway, Anti Siyonist Yahudi hareketi olan Neturei Karta’nın biri haham üç Yahudi üyesi, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Erol Erdoğan, Filistin İstanbul Başkonsolos’u Dr. Abdulkerim El Hatip, İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, AGD İstanbul İl Başkanı Kerem Öncel ve Prof. Ahmet Ağırakça katıldı.
Saadet Lideri Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Dünyanın dört bir tarafından Siyonist rejimin yüzündeki sırları dökmek için gelen ve anti Siyonist Yahudi arkadaşlarımız ve Avrupa’dan bu konvoya katılan değerli misafirlerimizi Kudüs nöbeti çadırında ağırlamaktan çok mutluyum. Arkadaşlarımız tarihi bir konvoyu buraya kadar getirdiler ve inşallah buradan da tarihi bir misyonu yerine getirmek üzere Gazze’ye girecektir. Bu yol esnasında arkadaşlarımızın emniyet içerisinde Gazze’ye ulaşmalarını ve bu yapmakta oldukları büyük tarihi misyonun tamamlanması için dua ediyorum. Yapılan az bir iş değildir. Filistin davasına başından beri duyarlı davranan, Filistin’e yardım konusunda her türlü yardımı esirgemeyen ve ev sahipliği yapan İHH’ya teşekkür ediyorum. Siyasi hayatımızda çok toplantılara katıldık. Benim için en anlamlılarından biri budur” dedi.
İşgal zihniyeti kaybetmeye mahkum
Siyonist İsrail’in gücünün sanıldığı gibi askeri gücü olmadığını dile getiren Kurtulmuş, “En büyük güçleri dünya kamuoyunda yaptıkları propagandalar ve propagandalarla yapmış oldukları insan ayıplarını soykırımlarını örtmek ve gizleyebilmek başarısıdır. Dünya kamuoyunda kendilerini yardımcı olabilecek diplomatik yardımlardır. İsrail kendi etrafında yaldızlı bir yüz oluşturdu. Bugün burada bu yaldızlar dökülüyor. İsrail’in yaptığı saldırgan tutuma karşı söz söylenenler anti semitik olmakla suçlanıyor. Hemen, ‘bunu söyleyenler Yahudi düşmanıdır’ diyorlar. Bugün Yahudi oldukları halde anti Siyonist olan Yahudi arkadaşlarımız ve yine aynı dine mensup olmadığımız halde bizimle aynı dili konuşan ve burada kucaklaştığımız İngiltere’den gelen arkadaşlarımızla bu sır dökülüyor. Bizim yaptığımız burada Yahudiliğe karşı yapılmış bir mücadele değildir. Biz tüm dinlerin temsilcileri ile birlikte bu topraklarda yüzlerce yıldır beraber barış içerisinde yaşıyoruz. Sorun Ortadoğu topraklarında Filistinlilerin, Yahudilerin ve Hıristiyanların yaşaması değil, bunların bir arada yaşamasını istemeyen Siyonizmin işgal zihniyetidir” ifadelerini kullandı.
Filistin davasına sahip çıkıyoruz
Kurtulmuş konuşmasına şöyle devam etti: “Selehaddin Eyyübi Kudüs’ü fethettiğinde ilk yaptığı iş, orada yaşayan Hıristiyan ve Yahudilerin ibadethanelerinin yapılmasına yardım etmesi oldu. Osmanlılar 400 sene bu geniş coğrafyada Filistin topraklarında hüküm sürdü ve hiçbir etnik kavga olmadı. Hiç kimsenin ibadetlerine karışılmadı. Şimdi Ortadoğu’daki sorun kendisi gibi düşünmeyenlere hayat hakkı tanımayan işgalci Siyonist zihniyetin kodlarıdır. Siyonistlerin şimdi tüm dünya önünde bu yaldızı döküyor. Biz insanlık için barış için kardeşlik için bu topraklarında birlikte yaşayan farklı dinlere mensup insanlar olarak yeniden bir araya geliyoruz. Burada Yahudi ve Hıristiyan arkadaşlarımızla kucaklaşırken sadece Filistin davasına sahip çıkmıyor yeryüzünde insanlık davasına sahip çıkıyoruz”
Neden Kudüs Nöbeti?
Saadet Partisi’nin Kudüs nöbetine neden başladığını anlatan Kurtulmuş, “Bu nöbet bizim için birkaç anlam taşıyor. Kudüs, Mescid-i Aksa’ya ev sahipliği yapan kutsal bir beldedir. Kudüs’ün İstanbul’dan Mekke’den ve Medine’den farkı yoktur. Kalbinde Mescid-i Aksa sevgisi olmayan Müslüman’ın gerçekten kendi değerlerine sahip çıkmadığını görmüş oluruz. Biz Kudüs nöbetiyle bir şeye dikkat çekiyoruz. Mescidi Aksa’nın altında yapılmakta olan bir takım kazılarla Siyonist İsrail rejimi belki bir müddet sonra Mescid-i Aksa’yı da yok edecek yıkacak bir çalışmanın içerisindedir. Bu Kudüs nöbetiyle bütün dünyaya Mescid-i Aksa’yı işaret ediyor buna dikkat çekmeye çalışıyoruz. İkinci olarak Kudüs nöbetimiz aynı zamanda bir insan haklarına saygı nöbetidir. Şeyh Ahmet Yasin ile Rachel Corrie’nin fotosu yan yanadır. Bizim için Siyonistlerce katledilen Şeyh Yasin’le Corrie’nin hatırası bakımından hiçbir farkı yoktur. Bunların her birisi oradaki insanların hakkını korumak için mücadele etmişlerdir ve bu uğurda ölmüşlerdir. Onların verdikleri mücadele her geçen gün güçlenerek büyümektedir. Bugün buna şahit oluyoruz. Burada olsak bile Filistin topraklarında yapılan zulümlere her zaman karşı olduğumuzu, Gazze’de, Batı Şeria’da insan hakları için mücadele ettiğimizi söylemek istiyoruz. Dünyada bundan sonra sorun, zulümden yana olanlarla, zulme karşı mücadele edenler arasında olacaktır. Biz nerede olursa olsun mazlumdan yana olacağımızı ilan ediyoruz” dedi.
İsrail’in yaldızları dökülüyor
Siyonist İsrail rejiminin yüzündeki sırların ve yaldızların artık dökülmeye başladığını dile getiren Kurtulmuş, “Sadece İslam dünyası için değil tüm dünya için dökülüyor. İşte İsrail eski Dışişleri Bakanı Livni ile ilgili verilen savaş suçlusu kararı, bu yönde atılmış çok ileri bir adımdır. Gazze ile ilgili miting yaptığımızda, 11 maddelik bir teklifte bulunmuştuk. Bu tekliflerden birisi Gazze’ye atılan fosfor bombalarının, kimyevi bombaların, savaş suçlusu olan İsrailli yetkililerin Uluslar arası Savaş Suçluları Mahkemesi’ne çıkarılmasını istemiştik. Şimdi görüyoruz ki İngiltere’deki mahkeme bu kararı ile sesimize karşılık vermiştir. Sadece İslam ümmetinin değil bu mazlumların haksızlığa karşı ayağa kalkışının ifadesidir. Yeter ki kararlılıkla mazlumun yanında zulmün karşısında olalım. Yeter ki, başta İslam dünyasının siyasetçileri, yöneticileri ve kitleleri olarak herkes insan hakları ihlallerine karşı olduğunu ifade etsin” diye konuştu.
Konvoyu düzenleyenlere teşekkür
“Ben bu güzel konvoyu organize eden, bütün dünyada tarihi bir adıma imza atan, dünyaya insanlık dersi veren değerli arkadaşlarımızı yürekten tebrik ediyorum” diyen Kurtulmuş, “Bu gayretlerinin karşısında söylenecek bir söz yok. Ayrıca buna gönülden destek olan başta İHH olmak üzere bütün kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Bu davaya işaret eden Saadet Partisi İstanbul teşkilatına da ayrı yeten teşekkür ediyorum. Bu toplantı hem Filistin’e dikkat çekmiş hem de dünyada Siyonist rejimin maskelerini düşürmüş, sırlarını dökmüştür. Biz insanlıktan yana olan Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler bir arada duruyor ve insanlığın karşısında kim olursa olsun hepsini ve Siyonist İsrail rejimini telin ediyoruz. Ve inanıyoruz ki bir gün, hem de çok yakın bir günde Başşehri Kudüs olan özgür Filistin devletinde özgür Filistinliler, özgür Yahudiler ve özgür Hıristiyanlar olarak bir araya geleceğiz ve her birimiz kendi dinimizce ibadetimizi yapacak ve barış şarkıları söyleyeceğiz” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin Selahaddin’i Kurtulmuş
İngiliz parlamenter George Galloway de, “Ben Hamasçı değilim. Ama demokrasiden yanayım, insan haklarından yanayım. Filistin halkı bir seçimde bulundu diye 3 yıldır İsrail tarafından cezalandırılıyor. Böyle bir anlayışı kabul etmiyorum. Filistin halkı kendi kendini yönetebilir, kendi yöneticilerini seçebilir. Bu noktada İsrail’i ve onu destekleyen yönetimleri şiddetle kınıyorum” dedi ve Türkiye’deki herkesi konvoya destek vermeye davet etti.
Galloway, “Selahaddin Eyyübi Kudüs’ü kurtarmaya dışarıdan gelmişti. Tıpkı şimdi bizim dışarıdan gittiğimiz gibi. Maalesef şimdi Marakeş’ten Bahreyn’e kadar Arap Alemi uyuyor. Biz bu konvoyu düzenleyerek bütün İslam âleminin girdikleri komadan uyanmasını sağlamaya çalışıyoruz. Avazımın çıktığı kadar bağırıyorum. Bütün Arap alemi ve Müslümanlar uyansın ve artık bu zulüm bitsin” dedi ve mikrofonu Saadet Partisi Lideri Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’a takdim ederken, “Şimdi hep birlikte Türkiye’nin Selahaddin’i Numan Kurtulmuş’u dinleyeceğiz” ifadesini kullandı.
“O toprakların adı İsrail değil Filistin’dir”
Saadet Partisi’nin kurduğu Kudüs Nöbeti çadırına, Gazze’ye Özgürlük Konvoyu’yla Filistin’e giden Anti-Siyonist bir Yahudi hareketi olan Neturei Karta’nın üç üyesi de geldi. Grup adına konuşan Haham Ysroel Dovid Weiss, ‘Gazze’de 60 yıldır bir soykırım’ olduğunu söyleyerek “Biz, mazlum Filistinlilere destek vermek için konvoya katıldık. Biz o toprakları İsrail olarak değil Filistin olarak adlandırıyoruz. O kadim toprakların adı Filistin’dir” dedi. Siyonist İsrail devletinin Yahudilikle ilgisinin olmadığını savunun Weiss, “Tevrat bir Yahudi devleti istemez. Bu kutsal kitabımız olan Tevrat’ta açıkça söyleniyor. Yahudilik din istemez” ifadelerini kullandı.
Yahudi Haham Weiss: “Siyonist devleti kaldırın Yahudi düşmanlığı bitsin”
İsrail devletinin Yahudileri kimliğinden kopardığını söyleyen Weiss, “Siyonizm’in bizim dinimizle hiçbir alakası yok. Siyonizm dinin maddeleştirip bir ideoloji haline getirilmesidir. Siyonist ideolojinin kurucusu Thedor Herzl Allah’a inanmayan biriydi. Bunu açıkça gazetelerinde yazıyordu. Siz yaptığınız bu çalışmalarla aslında Yahudilere de dostluk yapıyorsunuz” şeklinde onuştu. 60 yıldır Filistinlilere yapılanların kabul edilemez olduğunu ifade eden Weiss “Biz yeniden Filistin topraklarında Müslüman kardeşlerimizle birlikte barış içinde yaşamak istiyoruz. Dünyada Filistinlilere yapılan zulümler ses çıkaranla antisemitik yaftası vuruyorlar. Dünyada Yahudi düşmanlığının arttığından bahsediyorlar. Yahudi düşmanlığının sebebi Siyonist İsrail devletinin mazlum Filistin halkına yaptıklarıdır. Siyonist devleti kaldırın Yahudi düşmanlığı da kalksın” dedi.
Kurtulmuş:İsrailin maskesi düşüyor
Kurtulmuş, Eyüpte kurulan Kudüs Nöbeti Çadırını ziyaret etti