Kurtulmuş: Kürtçe seçmeli ders olabilir

HAS Genel Başkanı Prof.Dr. Numan Kurtulmuş, resmi dil Türkçe olmak şartıyla bütün yerel lehçelerin öğretilmesi konusunda anayasal düzenlemeler yapılması gerektiğini belirterek, 'Kürtçe, seçmeli ders olabilir' dedi.

İSTANBUL - İHA - Halkın Sesi Partisi (HAS) Genel Başkanı Prof.Dr. Numan Kurtulmuş, resmi dil Türkçe olmak şartıyla bütün yerel lehçelerin öğretilmesi konusunda anayasal düzenlemeler yapılması gerektiğini belirterek, 'Kürtçe, seçmeli ders olabilir' dedi.

Kurtulmuş, Eminönü'nde bulunan Mısır Çarşısı'nı ziyaret etti. Kalabalık bir grup tarafından karşılanan Kurtulmuş, dükkanları tek tek gezerek esnafla sohbet etti. Esnafın çeşitli ikramlarda bulunduğu Numan Kurtulmuş'a, bir kuyumcu altın kaplama nazar boncuğu hediye etti.

Ziyareti sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Numan Kurtulmuş, 2010 yılının acı tatlı hatıraları ile sona erdiğini belirterek, 'Umuyorum ki 2011 yılında Türkiye hem siyasi hem ekonomik açıdan önündeki sorunları aşar ve halkı refaha kavuşturur. 2010 yılı, Türkiye'de uygulanan ekonomik programın yanlışlıklarının son görüntüleri ile birlikte kapanıyor. Bunlardan bir tanesi de dün yapılan zamlardır. Türkiye'de maalesef bütçe gelirlerinin büyük bir kısmını vergilerden ve zamlardan oluşturan 2011 yılı bütçesi kendisini denkleştirmek için yine halka müracaat etmiş ve maalesef birçok kalemden Türkiye'de ulaşımdan benzine akaryakıta kadar bir çok alanda zamlar gelmiştir' dedi.

Asgari ücreti, 'asgari kölelik maaşı' olarak nitelendiren Numan Kurtulmuş, 'Türkiye maalesef bir taraftan gelişiyor kalkınıyor gibi görünse de bu kalkınmada halka yansıyan bir taraf yoktur. Türkiye'de nüfusun en zengin yüzde 20'si gelir dağılımının yüzde 49'unu almaktadır. En yoksul yüzde 20'si ise sadece yüzde 4.5'ini almaktadır. Bu kadar adaletsiz gelir dağılımının olduğu bir ülke asla barış, esenlik ve kardeşlik yurduna dönüşemez' diye konuştu.

Numan Kurtulmuş, konuşmasında Kürt meselesine de dikkat çekerek, Türkiye'nin bu konuda adım atması gerektiğini savundu. Türkiye'nin derin çeteler ve uluslararası terör siyasetinin arasına sıkışıp kaldığını iddia eden Kurtulmuş, 'Türkiye'nin 2011 yılındaki bir diğer beklentisi ise özellikle doğu ve güneydoğu Anadolu'daki tartışmaların belli bir noktaya getirilmesi ve adına ne derseniz deyin, isterseniz Kürt sorunu isterseniz doğu ve güneydoğu Anadolu sorunu deyin ne derseniz deyin 30 yıldır devam eden bu fitnenin sona erdirilmesi için Türkiye gerekli adımı atmalıdır. Herkesin özgür ve eşit yurttaş olduğu anayasal bir süreç içerisinde Türkiye doğu ve Kürt sorununu çözmek zorundadır. Son günlerde yapılan tartışmalarda kullanılan 2 üslubu da benimsemiyoruz. Bir tarafta önümüzdeki seçime ilişkin taban kazanmaya çalışmalarına yönelik olduğu intiba uyandıran demokratik toplum kongresinin ortaya attığı büyük çoğunluk tarafından kabul edilemez bir takım görüşler ve temenniler var. Diğer tarafta ise parlamento içerisinde başta Sayın Başbakan'ın ortaya koymuş olduğu üslup gibi konulara kuşatıcı, kapsatıcı, birleştirici bir üslup yerine sertlikle giden üslubu da benimsemiyoruz' ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, şöyle konuştu:

'Türkiye bu sorunu çözmek istiyorsa önce üç temel sorunu çözmek zorundadır. Bunlardan bir tanesi bölgedeki ve Türkiye'deki bütün insanları kapsayan ve eşit tutan yeni bir anayasal ve reform sürecinin başlatılmasıdır. Kimsenin kendini ikinci sınıf veya sözde vatandaş hissetmediği bir Türkiye'nin inşası boynumuzun borcudur. Ve 2011 yılının en önemli hedefi olmak zorundadır. Eğer Türkiye ileri reformu gerçekleştirebilirse, çoğunluğun kabul etmediği bu özerklik tartışmaları da gündemden kalkar. Biz bu anti demokratik siyasal sistemimizle yapılacak olan özerklik tartışmalarının ya da verilecek olan bir özerkliğin aslında bürokratik oligarşinin yanında bölgede de yeni oligarşilerin çıkmasını sağlayacağını biliyoruz. Üçüncü ve Türkiye'yi meşgul eden konu dil meselesidir. Biz dillerdeki farklılıkların yaradılışın hikmetlerinden biri olduğuna inanıyoruz. Hiç birimiz kendi ana lisanımızı seçme şansımız varmış gibi dünyaya gelmedik. Onun için ana lisanı ana sütü gibi helaldir. Herkes ana dilini özgürce kullanmalıdır. Ancak Türkiye'nin resmi dili Türkçedir. Resmi dil Türkçe olmak şartıyla bütün yerel lehçelerin öğretilmesi konusunda anayasal düzenlemeler yapılmalıdır. Sadece lisanın kullanılması değil, yine eğitim dili Türkçe olmak şartı ile seçmeli ders olarak Kürtçe ve başka bir çok yerel lisanın öğretilmesinin imkanı sağlanmalıdır. Seçmeli ders olarak herkes kendi yöresine özgü kültürü öğrenmelidir'.

Kurtulmuş, yanına gelen Dünya Bektaşileri Genel Temsilcisi Hüseyin Başar Baba'nın sorusu üzerine, ''Bizim için başörtüsünden dolayı üniversiteye gidemeyen kızlarımızın sorununu sahiplenmek, onun davasını yapmak ne kadar sorumluluğumuzsa cemevleri ve alevi Bektaşi dergahlarının sorununu hal etmek ve yasal bir statüye kazanmak o kadar vazifemizdir'' dedi.

MEHMET ALTUNIŞIK



Kaynak: Türkiye Gazetesi

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile