Kurumsal Duygusal Hafızaların Ortaya Çıkarılması Çalışanlarının Duygusal Bağlılıklarını Artırıyor

Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halit Keskin ve Prof. Dr. Ali Ekber Akgün, geçtiğimiz yıl, 'Journal Of Product Innovation Management' isimli uluslararası bir dergide yayınlanan, 'Örgütsel Duygusal Hafızanın Bilimsel ve Prosedürel Hafıza ve Firma Yenilikçiliği Üzerine Etkisi' isimli makaleleriyle uluslararası literatüre, “Kurumların Duygusal Hafızası” kavramını ve ölçeğini kazandırdılar. Bilim adamları bu makalelerinde, kurumların kolektif hisleri de depoladığını, örgütlerdeki hafızanın temelini görünmeyen ama tüm örgüte nüfuz etmiş duygusal deneyimlerin ve tecrübelerin oluşturduğu konusunu gündeme taşıyarak, kurumların da “Duygusal Hafızaları” olduğunu ve ölçülebildiğini ortaya koydular.

Kurumların duygusal hafızalarının ölçümleri ve ölçümle birlikte tespit edilebilinecek pozitif yada negatif sonuçların kurumlara yansımaları ilgili konuşan Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halit Keskin, kurumların duygusal hafızasının, bir işletmede, bir kurumda görünmeyen ama örgütün tamamına nüfus etmiş kollektif tecrübelerin depolandığı bilgiler olduğunu belirterek, kurumların duygusal hafızasının ölçümüyle, kurumlardaki kollektif hislerin, duyguların, tecrübelerin ortaya çıkartılacağını ve daha somut hale getirilip tanımlanacağını ifade ederek şunları söyledi:
"Kurumların duygusal hafızasının ölçümüyle, kurumlarınızdaki kollektif hisleri, duyguları, tecrübeleri, deneyimleri ortaya çıkartacaksınız ve bunları daha somut hale getirip tanımlayacaksınız. Tüm çalışanlar açısından paylaşılabilir hale getireceksiniz, çalışanlarınızı cesaretlendireceksiniz. Çalışanlarınızın daha fazla girişimci olmasını sağlayıp, alt kademe çalışanlarınızın girişimci yeteneklerini teşvik edeceksiniz. Kurumlarınızı, birlikte çalışma kültürünü işletmelerinizde oluşturarak, daha fazla öreni oluşturan ve daha fazla yenilik üretebilen bir hale getireceksiniz."
Duygusal hafızanın paylaşılmasının o kurumun rekabetçi yeteneğini ve kurum çalışanlarının kurumsal bağlılıklarını artıracağını belirten Prof. Dr. Keskin, "Duyguzsal hafızaların paylaşılması, bu noktada deneyimlerin, kollektiftlerin hislerin, tecrübelerin paylaşılması, öğrenme kanallarının açık tutulması, çalışanların bu konuda desteklenmesi, bilinçlendirilmesi ve birlikte çalışma kültürünün oluşturulması o kurumun rekabetçi yeteneğini artırır. Ama diğer noktadan olaya yaklaşacak olursanız; aslında kurumsal duygusal hafızanın ortaya çıkartılması, gerekli teşviklerin yapılması ve önlemlerin alınması kurumların çalışanlarının duygusal bağlılıklarını da artırmaktadır. Bu beraberinde, işi kendi işiniz, kurumu kendi kurumunuz gibi görmeyi getiriyor. Daha fazla sahipleniyorsunuz, daha fazla fedakarlık yapıyorsunuz, daha fazla üretken oluyorsunuz" dedi.

Öte yandan duygusal bağlılığın az olduğu kurumlarda ise çalışanların işi sahiplenmesi konusunda problemler meydana gelebileceğini söyleyen Prof Dr. Keskin, şöyle konuştu:
"Duyguları harekete geçirmeyen kurumlarda, duygusal bağlılığı az olan kurumlarda yavaş yavaş çalışanların işi sahiplenmesi noktasında problemler meydana gelecektir. Çalışanlar belki sadece verilen işi yapacaktır, kuruma ekstra katkı koyma noktasında, öneri getirme noktasında bir gayret içerisine girmeyeceklerdir. Kurumlarda, duyguların teşvik edilmesi, duygusal ortamın oluşturulması, duygusal hafızasının tetiklenmesi, cesaretlendirilmesi aslında bir anlamda daha fazla duygusal bağlılığı artırabilir. O da daha fazla fedakarlığı, sahiplenmeyi, birlikte çalışma kültürünü, üretkenliği meydana getirir."
Kurumsal duygusal hafızanın artırılması için kurumların en azından yılda bir kez öz değerleme çalışması yapmasında fayda olduğunun altını çizen Keskin, bu çalışmanın, çalışanın kuruma olun bağlılığı, motivasyon düzeyi, iş tatmini düzeyi, kurumun yönetim felsefesini beğenip beğenmemesi, kurumun kariyer politikalarını beğenip beğenmemesi gibi somut göstergeler verdiğini ifade etti.