Kuruyemiş Tüketirken Bu 3 Kurala Dikkat

Kuruyemiş Tüketirken Bu 3 Kurala Dikkat

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Mine Şenarslan Toraman kuruyemişin faydalarından yararlanmak için dikkat edilmesi gereken 3 önemli kuralı anlattı.

Kuruyemişler, kalp hastalığı ve kanser riskini azaltıyor, kan şekerini düzenliyor, kan basıncını düşürüyor. Sindirim sistemini destekleyen kuruyemiş, kemiklerimizi de güçlendirirken yüksek enerji veren ve protein ile doymamış yağ asitlerince de zengin olurken faydaları aslında saymakla bitmiyor. Vitamin ve mineral açısından da zengin olan bu yağlı tohumlar aynı zamanda kişiyi gün içerisinde tok tutacak kadar iyi birer posa kaynağı olarak biliniyor. Üstelik yağ içeriklerinin yüksek olması ‘kilo aldırır’ endişe oluştursa da aslında ideal miktarda tüketildiklerinde özellikle karın bölgesinden yağ yakmaya da yardımcı oldukları yapılan çalışmalarla kanıtlanmış durumda. Ancak kuruyemiş ideal miktarda tüketildiğinde sağlık üzerinde pek çok fayda sağlarken, aşırıya kaçıldığında ise kilo almak kaçınılmaz oluyor.

Tüketilen miktara dikkat

Konuyla ilgili bilgi veren Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Mine Şenarslan Toraman, “Yağlı tohumları kavrulmamış yani çiğ olarak tüketmeye özen gösterin. Bunun nedeni ise hem kavrulan yağlı tohumun besin içeriğinin azalması hem de kavrulma nedeniyle içerikteki yağın trans yağa dönüşme ihtimali. Ayrıca kavrulan yağlı tohumları tatlandırmak için yüksek oranda tuz kullanılıyor, bu da tansiyon gibi sağlık problemlerine neden olabiliyor. Yapılan bir araştırmada 6 ay boyunca yeterli ve dengeli beslenen bir gruba günde 1 avuç içi yağlı tohum tüketimi yaptırıldığında yağ yüzdelerinin yüzde 2 ila 4 oranında düştüğü ve bu yağın özellikle karın bölgesinden azaldığı saptanmış. Sağlıklı yağları tüketerek yağ yakmak mümkün. Bunun için günde 20-25 gr, bir başka deyişle yaklaşık bir avuç içi kadar tüketilmeleri durumunda yeterli ve dengeli beslenmede önemli bir adım atılmış olacaktır. Bu miktar aşıldığında kilo almak kaçınılmaz olacaktır” dedi.

“Alerjik reaksiyon ihtimali bulunuyor”

Mine Şenarslan Toraman, “Vücudumuz birçok farklı besine karşı alerjik reaksiyon gösterebiliyor. Bu alerjiler doğuştan gelebileceği gibi ilerleyen dönemlerde de ortaya çıkabiliyor. Kuruyemişler, et ve yumurtanın yanı sıra Türkiye’de en fazla alerjik reaksiyon gösterilen besinler arasında yer alıyor. Bu nedenle kuruyemiş tüketirken alerjik reaksiyon ihtimalini daima hatırınızda tutun. Yer fıstığı, badem, hindistan cevizi, fındık ve ceviz alerjen kuruyemişler arasında yer alıyor. Yağlı tohumların alerjen özelliği çok ciddi bir risk olan anaflaktik şoka kadar gidebiliyor. Bu yüzden ev dışındaki ortamlarda ve paketli ürün alımlarında içerik çok iyi sorgulanmalı” ifadelerini kullandı.

Kuruyemişler tam bir sağlık deposu

Hangi kuruyemişin nelere iyi geldiğini de anlatan Toraman, “Ceviz, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu bitki bazlı omega-3 yağ asidini barındıran tek kabuklu kuruyemiştir. İçeriğinde bolca barındırdığı lif, protein ve potasyum sayesinde alzheimer hastalığının önlenmesinde etkili olduğu gibi, prostat kanserinin oluşma riskini azalttığı da tespit edilmiş. Badem içeriğinde bulundurduğu tekli doymamış yağ asitlerinin yanı sıra lif, antioksidan, magnezyum ve kalsiyum gibi minerallerden zengin olan badem kan şekerini dengelemede yardımcı oluyor ve kötü kolesterolün düşmesini sağlıyor. Yer fıstığı enerji içeriği diğer yağlı tohumlara oranla daha yüksek olduğu için sporcu beslenmesinde önemli bir yere sahip. Ayrıca yüksek lif içeriği sayesinde bağırsak sağlığımız için oldukça yararlı. Antep fıstığı yağlı tohumlar içerisinde antioksidan içeriği en yüksek olanı. Böbrek ve safra kesesi ağrılarını dindirici etkisi var. Kaju fıstığı bol miktarda magnezyum içeriği sayesinde kan basıncını dengelemeyi destekliyor ve yüksek tansiyonun düşmesine yardımcı oluyor. Tahin-susam da atıştırmalık olarak çok fazla tercih edilmeseler de yemeklerde, kahvaltılarda veya sos olarak kullanılan tahin ile susam sindirim sisteminin çalışmasına yardımcı oluyor. Ayrıca kadınlarda östrojen hormonunun üretilmesini destekliyor ve bu sayede anne sütünün artmasına katkı sağlıyor. Kabak çekirdeği, yüksek oranda magnezyum, bakır, demir ve çinko içeren kabak çekirdeği hafızanın güçlenmesini ve kalbin sağlıklı kalmasını destekliyor. Lif açısından oldukça zengin olduğu için kabızlık sorunu olanların en iyi yardımcılarından biri olarak nitelendiriliyor” şeklinde belirtti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile