Küstüm Çiçeği solarsa felaket olur...

Başrollerini Adile Naşit, Münir Özkul, Şener Şen ve Ayşen Gruda’nın oynadığı, 1978 yapımı “Neşeli Günler” filmi mutlu bir ailenin sudan bir sebepten nasıl dağıldığını mizahi bir dille anlatır. Geçtiğimiz hafta TRT 1 ekranında “Neşeli Günler”in sıcaklığını anımsatan “Küstüm Çiçeği” dizisi başladı. Üstelik başrollerinde de Füsun Demirel ve Ali Erkazan gibi iki usta oyuncu rol alıyor. Kilis’te birbirine düşman iki ailenin gençlerinin kaçarak evlenmesi, İstanbul’da bir lokanta açışları, dört çocuk sahibi olup yıllar sonra bir inat uğruna boşanmalarını konu alan dizinin Harem’deki setine konuk olduk. Dizi ekibi bizi son derece kibar karşıladı. Çekim yapılıyordu ama herkes çok sakindi. Setten sadece kahkahalar yükseliyordu. Füsun Demirel ve Ali Erkazan çok yakın arkadaş olmanın tüm konforundan yararlanıyorlar. Sürekli sohbet edip, sahnelerine hazırlanıyorlar. Az sonra muhabbete Erdal Tosun, Ayfer Dönmez ve Sezin Akbaşoğulları da katılıyor. Tek dertleri bir aile, mahalle komedisini titizlikle işleyip ekrana yansıtmak, “Bunun için canla başla çalışmaya varız, yeter ki seyirciye layık bir iş yapalım” diyorlar.

DEPREM ÇIĞLIĞI PANİK YARATTI

Ana teması, “Eğer küstüm çiçeği bir anda küserse yandık! Çünkü küstüm çiçeği büyük depremlerden önce çiçeklerini kapatır” olan dizinin İstanbul Selimiye’de gerçekleştirilen ilk bölüm çekimlerinde korkulu dakikalar yaşandı. Senaryo gereği, Füsun Demirel çiçeklerinin küstüğünü görünce, mahallede “Deprem olacak, dışarı çıkın, çocuklarınızı açık alanlara gÖtürün!” diye çığlık atmaya başladı. Rolünü o kadar gerçekçi oynadı ki, semt sakinleri kendilerini balkonlara ve sokağa attı. Bir süre sonra dizi çekimi olduğunu fark eden mahalleli, derin bir nefes aldı ve çekimleri izlemeye başladı.