Parlamentodan yapılan yazılı açıklamada, Körfez bölgesinde artan silahlı çatışma riskiyle siyasi ve güvenlik krizine işaret edilerek gelişmelerin yakından takip edildiği belirtildi.
Açıklamada, bu durumun en üst düzeyde dikkatli ve ihtiyatlı olunmasını, bölgenin çatışma ve anlaşmazlık çemberine girmesini engelleyecek uygulamaların benimsenmesinin yanı sıra vatandaşların ve ülkede ikamet edenlerin söz konusu tehlikelerden ve krizlerden korunması için gerekli tedbirlerin alınmasını gerektirdiği kaydedildi.
Parlamentoda geçen perşembe bu konuda özel bir oturum düzenlendiği hatırlatılan açıklamada Kuveyt hükümetinin acil durumlarla ilgili tüm birimlerle ortak çalışması ve koordineli olmasının zorunlu olduğu dile getirildi.
Vatandaşlara ve ülkede ikamet edenlere, sorunlara ve tehlikelere karşı koymak için ulusal birliği desteklemeleri ve güçlendirmeleri çağrısında bulunulan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Ülkenin resmi tutumu bölgedeki emniyetin ve güvenliğin güçlendirilmesini desteklemekte, mevcut çatışmalara karşı olumlu tarafsızlığın benimsenmesini ve anlaşmazlıkların diyalog yoluyla barışçıl bir şekilde çözülmesini önemsemektedir."
- ABD-İran gerilimi
Körfez bölgesi, son günlerde ABD ile İran arasındaki gerilim hattında yer alıyor.
ABD, kısa süre önce İran'dan gelebilecek tehditlere karşı tedbir amacıyla USS Abraham Lincoln Uçak Gemisi Taarruz Grubu ile 4 nükleer kapasiteli B-52 bombardıman uçaklarından oluşan Bombardıman Görev Gücü'nü Basra Körfezi'ne sevk etmişti.
Ayrıca 12 Mayıs'ta 2'si Suudi Arabistan'a ait 4 ticari gemi Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) kara suları yakınlarında sabotaja uğramış, 14 Mayıs'ta da Suudi Arabistan'daki iki petrol pompa istasyonuna "drone" saldırısı düzenlenmişti. BAE, ticari gemilere yönelik sabotajın İran tarafından yapıldığını iddia etmişti.
Son olarak, Riyad yönetimi, Husilerin Suudi Arabistan'a yönelik saldırısının ardından Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ve Arap Birliği üyesi ülkelerin liderlerini, Mekke'de 30 Mayıs'ta olağanüstü düzenlenmesi planlanan iki zirveye davet etmişti.
Kuveyt, Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki Körfez krizinde de ara bulucu rolüyle dikkati çekmişti.
Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn ve BAE, 5 Haziran 2017'de aldıkları ortak kararla Katar'la diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurmuştu. Gelişen süreçte bu ülkeler Katar'a karşı ekonomik ve siyasi ambargo uygulamaya başlamıştı.
Kuveyt Parlamentosundan 'Barışçıl Çözüme' Destek
Kuveyt parlamentosu, bölgedeki çatışmalara karşı olumlu tarafsızlığın benimsenmesini ve anlaşmazlıkların diyalog yoluyla barışçıl bir şekilde çözülmesini önemsediğini vurguladı.
