Laodikya Antik Kenti'ndeki Kazılar

Kazı başkanı Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Arkeoloji Enstitüsü Müdürü ve Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, gazetecilere yaptığı açıklamada, antik kentin Stadyum Caddesi ile Merkezi Propylon üzerinde devam eden çalışmalar sırasında, Athena'nın heykel başını toprağın yaklaşık 10 santimetre altında bulduklarını söyledi.

Bölgedeki tarımsal faaliyetlerin 2003 yılında durdurularak kazı çalışmalarının başladığına dikkati çeken Şimşek, heykel başlarının yüzeye yakın bir noktada bulunmasının resmi kazılar öncesi kaçak kazıların yapıldığını ortaya koyduğunu, resmi kazıların başlamasıyla kaçakçıların bölgeye yaklaşamadığını tahmin ettiklerini bildirerek "Biz kazıya başlamadan önce kaçakçılar heykel başını bulmuşlar, tekrar toprağa gömmüşler. Herhalde satmak için pazar arıyorlardı. Bu heykeli bulmak kazı ekibi olarak bizi gerçekten çok sevindirdi" dedi.

Kazılarda Laodikya'nın antik dönemde önemli bir tekstil merkezi olduğunun ortaya çıktığını, 2015 yılındaki en büyük buluntunun dokuma tanrıçası Athena olduğunu vurgulayan Şimşek, "Geçen yıl yapılan kazı çalışmalarında dokuma tezgah ağırlıkları ile bin 500 yıl öncesine tarihlendirilen yün kumaşları bulmuştuk. Şimdi ise bunların boyanmasında kullanılan boya malzemelerini de ortaya çıkarttık. Kentte dokuma tanrıçasının çok sevildiğini, onun adına festivaller düzenlendiğini görüyoruz. Yeni bulunan tekstil tanrıçası özellikle de bir genç kız gibi yapılmış. Dikkat edilecek olursa yüz hatları çok hisli bir şekilde işlenmeye çalışılmış ve adeta canlıymış hissi uyandırıyor" diye konuştu.

Prof.Dr. Şimşek, şu bilgileri paylaştı:

"Çalışmalarda, Traianus'a armağan edilen çeşme önündeki meydanın ve güneyinde yer alan atriumlu mekanın kaideli heykellerle süslendiğini tespit ettik. Bulunan çok sayıdaki heykel parçası, alanda onlarca heykelin varlığını ortaya koymaktadır. Heykellerimiz geç antik çağda kente hizmet veren vali ve üst düzeydeki yönetici memurlara ait heykellerdir. Roma tanrısı Janus'a ait bulunan ikiz büst başı ise geçmiş ve geleceği ifade etmesi yanında kente giren ve çıkanları da denetleyen özelliği ile ortaya çıkmaktadır. Başın bir yüzü olgun, diğer yüzünün ise genç yaşta ifade edilmesi ise MS 2. yüzyılın ikinci yarısının özelliklerini yansıtmaktadır. Kentin dokuma tanrıçası Athena heykeline ait miğferli baş eseri stil olarak MS 2. yüzyılın ikinci yarısında yapıldığını tahmin ediyoruz. Kazı çalışmaları, Denizli'nin geçmişinin binlerce yıl öncesine dayanan birçok geleneklerini somut olarak ortaya çıkarmamızı sağlamıştır."