Katı, sıvı, gaz ve aerosol haldeki malzemelerin içerdiği bileşenlerin elementsel analizini yapan cihazın yerlisinin üretilmesiyle, söz konusu işlemler için her yıl yurt dışına giden 20-30 milyon dolarlık bütçenin ülkede kalması planlanıyor.
BEAM Ar-Ge şirketi ve KOÜ Lazer Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (LATARUM) kurucusu Prof. Dr. Arif Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, lazerle oluşturulan plazma spektroskopi tekniğinin malzemelerin hem nitel hem de nicel analizini gerçekleştirmede kullanıldığını söyledi.
Demir, lazer ışınları mikrometre mertebesinde alana odaklanabildiği için numuneyi tahrip etmeden analiz gerçekleştirilebildiğini dile getirerek, bu sayede diğer tekniklerle yapılamayan uzaktan analiz imkanının risk faktörünün ortadan kaldırılmasını sağladığını kaydetti.
- "Yüzde 50 daha ekonomik"
Hızlı ve yerinde analiz imkanı sağladığı için bu tekniğin daha fazla tercih edildiğine dikkati çeken Demir, malzeme analiz cihazlarında dışa bağımlı Türkiye'nin bu alandaki açığını kapatmak için 2010 yılında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK'tan destek alarak yerli lazerle malzeme element analizi spektroskopi cihazı geliştirme çalışmalarına başladıklarını vurguladı.
Demir, BEAM Ar-Ge araştırmacıları olarak yaptıkları çalışmalar neticesinde söz konusu cihazı yerli imkanlarla tasarlayıp, geliştirdiklerini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geliştirdiğimiz bu cihazın marka tescilini gerçekleştirerek, 'Baki-Libs' adında teknolojik ürün haline dönüştürdük. Şu anda yüzde 65 yerli olan lazerle malzeme element analiz cihazımız mevcut. Cihazın yazılımı, optik bileşenleri, tasarımı, kaplamaları, elektronik kartları ve birtakım filtrelerini kendimiz geliştirdik. Yalnızca lazer kısmını ithal etmekteyiz. Hedefimiz, önümüzdeki 2 yılda yüzde 100 yerli lazerle malzeme analiz cihazı üretmek. Baki-Libs, yurt dışında üretilen benzerleriyle aynı özellikte analiz sonuçları vermekte, fiyatı da yüzde 50 daha uygun."
- "Yılda 20-30 milyon dolar yurt dışına gidiyor"
Türkiye'deki üniversite ve araştırma merkezlerinde bu cihazların kullanıldığını, cihaza sahip olmayanların da bu analizleri yüksek ücretler karşılığında yaptırdığına işaret eden Demir, "Yaptığımız piyasa araştırmasına göre, Türkiye'de malzeme analizleriyle ilgili yılda 20-30 milyon dolar yurt dışına gidiyor. Bu analizlerin yerli ürünle yapılabilir olması, yurt dışına giden bu paranın ülkede kalmasını sağlayacak. Ürünün satışıyla ilgili de pazarlama çalışmalarına başladık, yılda 2-3 tane satmayı hedefliyoruz" diye konuştu.
Demir, cihazın çalışma prensibini şöyle anlattı:
"Cihaz, ilk önce malzeme üzerine lazer ışınını odaklayarak yüzeyde yaklaşık 100 mikrometre çapında plazma oluşturuyor. Daha sonra bu plazmadan yayılan ışınlar, mercek sistemleri ve fiber optik kablolar vasıtasıyla cihazın beynini oluşturan spektrometreye taşınarak optik elemanlarla dalga boyları ayrıştırılıyor. Bu sürecin sonunda farklı elementlerden yayılan farklı dalga boyundaki ışınlar birbirinden ayrıştırılıyor ve elementlerin çeşidi cihaz içinde yer alan veri bankasıyla belirleniyor."
Cihazın sağlık sektöründe böbrek taşı tedavisinde ve arkeolojik numunelerle çevre kirliliğine yol açan atık bakterilerin analizinde de kullanılabildiğini anlatan Demir, cihazı şu anda Danimarka Teknoloji Enstitüsünün ince film analizlerinde kullandıklarını sözlerine ekledi.
Lazerle Malzeme Analizinde 'Milli' Dönem
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Teknoparkı bünyesinde faaliyet gösteren Ar-Ge firması, ağırlıklı olarak üniversite ve araştırma merkezlerince kullanılan lazerle malzeme element analiz cihazının yerlisini geliştirdi.