Le Monde: Türkiye Artık Mülteci Yükünü Tek Başına Çekmemeli

Anthony Giddens, Fuat Keyman ve Hany El Banna ortak imzasıyla yayınlanan makalede, 300 milyon dolarlık harcama yapan Türkiye'nin, "yakınlarını, evlerini kaybetmenin ve iç savaşta dökülen kanın acısını yaşayan Suriyelileri mükemmel şartlarda ağırladığı" vurgulandı.BM'nin Suriye’de insani yardıma ihtiyaç duyabilecek insan sayısının 2013 yılının ilk günlerinde 2,5 milyondan 4 milyona yükselebileceği açıklamasına atıf yapan yazarlar, "Bu ciddi insani kriz ortamında, ayrıca Suriye krizi herkese göre farklı bakış açılarıyla farklı şekillerde algılanırken kaçmaktan başka çareleri kalmayan Suriyelilere yardım etmek için daha fazlasının yapılması gerektiğine inanıyoruz." denildi.Makalede şu ifadelere yer verildi: "Türkiye’nin, artan mülteci sayısı karşısında bu insani yardımın yükünden etkilenmeye başlamasını anlıyoruz. Bu krizi göğüslemek, daha önce görülmemiş çabalar gerektiriyor. Kızılhaç, Türkiye’nin krize karşı koymak için birkaç milyon dolarlık dış yardıma ihtiyacı olduğunu kaydediyor. Türkiye, bu yükü artık tek başına çekmemeli. Uluslararası topluluğun ve bağışçı ülkelerin, özellikle de Körfez ülkelerinin, Türkiye’ye ve Suriyeli mültecileri ağırlayan diğer ülkelere yardımı acilen artırmaları gerektiğine inanıyoruz. Bu, kara kışa girerken her zamankinden daha önemli."
BM’nin Suriyeli mültecilere yönelik 488 milyon dolar tutarındaki eylem planına sadece üçte bir oranda finansman sağlanmasının kabul edilemez olduğuna dikkat çekilen yazıda, "Uluslararası toplum artık Suriyeli mültecilere yardım operasyonlarının finansmanını sağlamalı. Mültecileri ağırlayan tüm ülkeler, uluslararası sivil toplum kuruluşlarının sınırları içinde faaliyet göstermesine izin vermeli. Türkiye’yi, Ürdün’e ve Lübnan’a katılmaya, bu kuruluşların Türkiye’nin gayretlerine destek olmalarına, tecrübelerini ve teknik imkânlarını sunmalarına izin vermeye çağırıyoruz." denildi.

Türkiye ile insani yardım kuruluşları arasında tam bir iş birliğinin sağlanmasında siyasi, hukuki ve bürokratik engeller bulunduğu da öne sürülen yazıda, istisnalar haricinde, Türk ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının Türkiye’deki mülteci kamplarına giremediği belirtildi. Le Monde'da yayınlanan makalede şöyle denildi: "Uluslararası yardım kuruluşlarının ve BM’nin insani yardım ajanslarının Türkiye’de faaliyet göstermelerine izin verilmesi artan mülteci sayısının ülkedeki yerleşik topluluklar üzerinde oluşturduğu etkiyi hafifletecektir. Ayrıca ek Avrupa fonları çıkarılması sağlanacak ve mültecilerin travmaların üstesinden gelmesine yardımcı olabilecek teknik tecrübe sağlayacaktır. Türkiye, bazı dış aktörlerin siyasi takvimleri takip etmelerinden veya kendi egemenliği için bir tehdit oluşturmalarından korkuyor olabilir. Ancak bu profesyonel insani yardım kuruluşlarının faaliyetleri, Kenya’daki Somalili mülteciler veya Tunus’taki Libyalı mülteciler gibi, pek çok kriz ortamında tarafsızca yürütülmüş olan uzun bir tecrübeye dayanmaktadır. Bu kuruluşlar, evrensel değerler ve Cenevre Sözleşmeleri’nin ilkeleri doğrultusunda hareket etmektedir. Dünyanın, Türkiye’ye destek vermesinin ve ülkenin, sivil savaştan kaçmak için hâlâ bekleyen binlerce Suriyeliyi ağırlayabilmesi için uluslararası toplumdan yardım almasının zamanı geldi. Umudumuz ve dileğimiz, mültecilerin Türkiye’de güvenli bir sığınak bulmaya devam etmeleridir. "