İstanbul 13 . Ağır Ceza Mahkemesi ' nde görülen Birleştirilen Ergenekon davasının öğleden sonraki bölümünde de sanık emekli Tuğgeneral Levent Ersöz , yazılı savunmasını okumaya devam etti . Gizli tanık ifadelerini eleştirdiği bölümde Kuzey Irak ' a geçip Cemil Bayık ile görüştüğü iddiasını yalanlayan Ersöz , bu tür ifadeleri , ' hayal gücü geniş kişilerce ezberletilen senaryolar ' olarak tanımladı . Böyle bir görüşme yapmadığını savunan Ersöz , " Teröristi gördüğümde yakalar adalete teslim ederdim . Çatışma esnasında da onu vururdum . 24 Ağustos 2009 tarihinde terör örgütü PKK adına açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi , bu görüşmeleri kara çalma , çamur at izi kalır tutumunu ifade etmektedir . Ergenekon savcısı doğrularla yanlışları iç içe dizerek samimiyeti konusunda ciddi kuşkular yaratmaktadır diyerek bu düzmece yalanları ortaya koymuştur . Açıklama internette yayınlanmıştır . Böyle bir açıklamanın önünüze getirilmesinden de duyduğum üzüntüyü ifade etmek istiyorum ve bu şahsa ifade verdirenlerin düşünce yapısını takdirlerinize sunuyorum . " dedi .
BÜYÜKANIT HAKKINDA ÇALIŞMA YAPILDI MI?
Şener Eruygur ' un emekli olmasının ardından Jandarma Genel Komutanlığı ' na atanan Orgeneral Fevzi Türkeri ' nin kendisi ve Tuğgeneral Ali Esenler ' i makamına çağırdığını belirten sanık Ersöz , " Yaşar Büyükanıt hakkında bir çalışma yapılıp yapılmadığını sordu . " diye konuştu . İki kişinin Büyükanıt ' ın soyağacı konusunda araştırma yaptıkları bilgisinin geldiğini söyleyen Ersöz , bu kişilerin tespiti için yaptıkları çalışmalarda bir sonuca varamadıklarını söylediğini ifade etti . Ersöz , " Büyükanıt ile ilgili başka bir bilgim olup olmadığını sorunca , emekli bir askerin , bir personelimizle sohbet esnasında Yaşar Paşa ' nın mal varlığı ile ilgili dışarıda bazı kişilerce bir takım söylentilerin sistemli olarak yayıldığını ve muhtelif konuşmalar olduğunu söyledim . " dedi . Durumu komuta katına arz ettiklerini belirten Ersöz , verilen emir üzerine durumu bir de Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman ' a ilettiğini söyledi .
Ersöz , Özden Örnek ' e ait olduğu ileri sürülen günlüklerin 6 Aralık 2003 tarihli notunda jandarma sosyal tesislerinde yapılan toplantıda 6 başlıklı bir eylem planı yapmaya karar verdiklerinin iddia edildiğini söyledi . Ersöz , " K . K . K . ' nın Aralık ayında Cumhurbaşkanı ve Başbakan ' la yaptığı görüşmeden sonuç çıkmayınca , istifa gibi en doğal ve yasal hakkını kullanmak istediği ve kararlaştırdıkları eylem planının içinde kuvvet kullanmayı ve planlamayı ihtiva edecek eylem ve ifadelerin yer almadığı hususlar , nasıl olur da sözde darbe planı diye adlandırılabilir? " diye sordu .
Davaya konu darbe planlarının iddianamenin bir bölümünde Jandarma Genel Komutanlığı ve ekibi tarafından , bir bölümünde doğrudan Cumhuriyet Çalışma Grubu ( CÇG ) tarafından hazırlandığının ileri sürüldüğünü söyleyen Ersöz , " Bu planlar şayet CÇG ' nca hazırlandıysa bu grupta yer aldığı iddia edilenlerin bazıları niçin kovuşturma dışında bırakılmıştır . Bu da bir çifte standarttır . " dedi .
Davanın sanıklarından emekli Ongeneral Hurşit Tolon ' un 15 Şubat 2007 ' de Gaziantep Anadolu Ulusal Uyanış ve Dayanışma Platformu ' nun danışmanı sıfatıyla " Günümüzde irticai tehdidi bazı kimseler kabul etmiyorlar , ancak kaygı verici boyutlara ulaşmıştır " şeklindeki sözlerini hatırlatan Ersöz , bu konuşmayla Orgeneral Hilmi Özkök ve Orgeneral Yayar Büyükanıt ' ın söyledikleri arasında fark olmadığını öne sürdü .
Levent Ersöz , Büyükanıt ' ın 27 Nisan 2007 ' de Genelkurmay ' ın resmi internet sitesinde , kamuoyunca e-muhtıra diye isimlendirilen bildirisini de hatırlattı . Ersöz , " Ergenekon operasyonunu yapan , yaptıran , destekleyen , Türkiye ' de ilk defa darbe yargılanıyor diyenler , madem 27 Nisan e-muhtırası hukuk dışı idi , Hükümet neden gereğini yapmadı? Hani Genelkurmay hükümet ' e bağlı idi? 2003-2004 yılları arasında kim veya kimlerce hazırlandığı bilinmeyen ve operasyon öncesi internet , dergi ve gazetelerde yayınlanarak kamu tarafından öğrenilen , gizliliği kalmayan slaytlar nedeniyle sözde darbe teşebbüslerini sorgulayarak bu kadar insanı tutuklatanlar , sahibi belli olan 27 Nisan e-muhtırasını neden yargılamıyorlar? Bu muhtırayı sözde Ergenekon mu verdirdi? Aradaki bağlantı neydi? Hukuken kimin ve neyin soruşturma ve yargılama konusu yapılıp yapılamayacağına kim karar veriyor? Yargı mı yoksa başkaları mı? 27 Nisan ' ı , 28 Şubat ' ı yargılayamıyorsunuz . Peki 12 Eylül Darbesini niçin yargılayamıyorsunuz? Soruma cevap istiyorum . " diye konuştu .