Libya'nın öldürülen lideri Muammer Kaddafi'ye karşı ufak çaplı isyanı yönlendirdiği için Pekin'de sürgünde bulunan Belhac, eşiyle birlikte 2004 yılında İngiltere'ye uçakla gitmeye çalışırken, İngiliz istihbarat servisinin uyarısıyla Amerikalı ve Libyalı ajanlar tarafından Bangkok'ta gözaltına alındığını, daha sonra Trablus'taki Ebu Salim cezaevine gönderildiğini belirtti.
Burada 6 yıl kaldığını, Amerikalılar ve Libyalılardan işkence gördüğünü anlatan Belhac, bu süre içinde El Kaide terör örgütü sempatizanı olduğu gerekçesiyle İngiliz ve Amerikalı ajanlar tarafından sorgulandığını kaydetti.
Belhac, 15 dakika süren duruşma sonunda Kaddafi'ye karşı silahlı isyan başlattığı gerekçesiyle ölüm cezasına çarptırılmadan önce cezaevinde dövüldüğünü ve insanlarla bağlantısının koparıldığını belirtti.
Libyalı komutan, cezaevinde idamını beklerken Kaddafi'nin oğlu Seyfül İslam tarafından başlatılan ''uzlaşma süreci''ne katılmayı kabul etmesinin ardından 2010 yılının Mart ayında nihayet serbest bırakıldığını kaydetti.
Hamile eşinin de Libya'da 4 ay boyunca cezaevinde tutulduğunu ve doğumdan kısa bir süre önce serbest bırakıldığını belirten Belhaj, ''Başıma gelenler yasa dışıydı ve bir özrü hak ediyorum'' dedi.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı iddiaların araştırıldığını kaydetti.
Libyalı Komutandan İngiliz Hükümetine Davaankara
Libya ordusunda komutanlık yapan Abdülhekim Belhac, Kaddafi rejimi sırasında, İngiliz güvenlik birimlerinin kendisini Libya`ya ``yasa dışı şekilde transfer ettiği ve işkence gördüğü`` iddialarıyla İngiliz hükümetine dava açtı.