Likya Yolu'nu Sanayide Yaptırdığı Protezlerle Geçti

Marmara Depremi'nde yıkılan evinin enkazından 3 gün sonra kurtarılan ancak iki ayağını da kaybeden serbest dalış rekortmeni Ufuk Koçak, 509 kilometrelik Likya Yolu yolculuğunu sanayide yaptırdığı protez ayaklarıyla tamamladı.

Yaklaşık 4 ay doğada yaptığı hazırlıkların ardından 15 Nisan'da çıktığı yolculuğu 28 Mayıs'ta tamamlayan 39 yaşındaki Ufuk Koçak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun süredir Likya Yolu'nu yürümeyi planladığını, yürüyüş için arkadaşı Özcan Şarlı ile 4 ay antrenman yaptığını söyledi.

Kocaeli'de, yürüyeceği yola benzer parkurlarda çalıştığını ifade eden Koçak, orada yürüyebilmesi için ilave protezler yapılmasına ihtiyaç duyduğunu kaydetti.

Protezlerden birini İzmit'te bir şirkete tasarlattığını, diğerini de kendi tasarladığını anlatan Koçak, sanayide yaptırdığı bu protezlerle 15 Nisan'da Likya Yolu'nu yürümeye başladığını dile getirdi.

- "Bir parkuru 4 gün emekleyip sürünerek tamamladım"

Koçak, yolun beklediğinden daha zorlu çıktığını aktararak, "Doğayla barışık bir insan olduğum için sadece bu yolu adımlamak yetmeyecekti bana, engellenen insanları anlatmam gerekiyordu. Doğaya ve hayata dair ne kadar spor varsa onları yapmam gerekiyordu. Bir parkuru 4 gün emekleyip sürünerek tamamladım. Yelkenli, rüzgar sörfü, at ve atv ile geçtiğim parkurlarım oldu. Bunların içinde dalış yaptım. İnsanlarla buluştuğum yerlerde engellilik konusunda brifingler verdim. Yaşam hikayemi anlattım" şeklinde konuştu.

Yürüyüş sırasında 2 bin 365 metre ile zirveye çıktığını, dalış yaparak yerin 44 metre de altına indiğini anlatan Koçak, yolculuk boyunca su altında kalan batık şehirleri de ziyaret ettiğini bildirdi.

Koçak, yolun dünyanın en uzun ve zor 10 parkurundan biri olarak gösterildiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Bu kadar çok sporu bir arada yapıp, parkuru tamamlayan benim gibi hiç kimse yok. Guinness veya dünyadaki resmi belgelenecek yerlere müracaat etmedim çünkü bu işin doğası ve ruhu var. Arkamda dolaşan bir hakemin orada olmasını istemedim. Tabiatla uyum içinde yaşayabilirsiniz. Bizler yanımda metre ve hakem olmadan hareket ettik. Amacımız, engel ve engellilik kavramının aşılmasıydı çünkü bana engel olan kayanın akşam arkasına girip yattım. Bana sığınak oldu. Aslında yaşama bu açıdan da bakabiliriz. Engellenen kardeşlerim biraz daha hayatın içine girebilirse toplum da farkındalık oluşturabilir. Bu yola yokluklarımızı birer renk olarak kabul edip, 'rengarenk bir ülkemiz olsun' dedik. Kiminin kolu yok, benim ayağım yok, kiminin boyu uzun bunların hepsi bizim farklılıklarımızdır, bunları renk olarak algılayıp rengarenk bir dünyamız olması gerektiğini düşünüyorum."

- "Kısa protezlerimle kaplumbağa adımları atarak ilerledim"

Yolu 8,5 milyon engelli için yürüdüğünü anlatan Koçak, "Parkur bana bitecek gibi gelmedi. Kısa protezlerimle kaplumbağa adımları atarak ilerledim. Bittikten sonra içimi huzur kapladı. Türkiye ve dünyaya insanların engelli değil, engellenen olduğunu anlatabilmenin mutluluğu vardı" dedi.

"Bu yolun sonunda belgeselimiz, kitabımız ve engelsiz Likya Yolu haritamız olacak" diyen Koçak, "Yapacağım çalışmalardan sonra engellenen kardeşlerimin hangi parkurları ne tür cihazlarla geçebileceklerini işaretleyeceğim ve dünyada ilk kez olacak engelsiz bir Türkiye haritamız olacak. Dünyanın hiçbir yerinde bu zorluktaki bir yolu birçok sporu yaparak bitiren daha önce engelli kimse olmadı. İlk olmanın üzerimde gururu var" ifadelerini kullandı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile