Çanakkale’de yaşayan Metin Batı’ya henüz 4 aylıkken fenilketonüri teşhisi konuldu. Doğuştan gelen metabolik bir hastalık olan fenilketonüri (PKU) hastası genç, protein içeren gıdalar yiyemiyor. Gıdalarda bulunan protein, PKU hastalarında zihinsel geriliğe yol açıyor. Doktorun izin vermesi halinde bir yumurtayı iki günde yiyebileceğini ifade eden Batı, yurt dışından getirilen besinlerden oluşan bir diyet programı uyguluyor. Ancak gümrük vergisinden dolayı oldukça pahalı olan bu gıdalar, maddi olarak da sıkıntıya düşürüyor.
‘Protein içeren tüm gıdalar, hayvansal besinler yasak’
Rahatsızlığının doğuştan gelen metabolik bir hastalık olduğunu söyleyen Metin Batı, “Et, süt, yumurta, zeytin, peynir, balık bu tarz besinler kesinlikle yasak. Yenildiği takdirde de tehlikeli sonuçlara yol açıyor bu hastalık. Hastalığın adı fenilketonüri, kısaltılmışı PKU. Protein içeren tüm gıdalar, hayvansal besinler vesaire yasak. Serbest diyet uygulandığında azar azar olarak yiyebiliyoruz. Diyet programı İngiltere’den Amerika’dan yurt dışından gıdalar geliyor. Bu ürünlerle de beslenmemizin geri kalan protein ihtiyacımızı bu şekilde karşılamamız gerekiyor. Yapay protein içeren besinler. Diyet programındaki yiyeceklerin maliyeti, bir asgari ücretle geçinen bir aileyi kıyasladığımız takdirde yaklaşık aylık bin 200 lira civarı. Diyet programındaki yiyecekler gene bizim bildiğimiz yiyecekler ancak genleriyle oynanmış yiyecekler. Proteini tamamen uzaklaştırılmış yiyecekler” dedi.
‘Keşke bu insanların yerinde olabilsem diye istiyorum’
Doya doya en çok yemek istediği besinlerin genellikle balık ürünleri, deniz ürünleri olduğunu ifade eden Batı, “Yani restoranların lokantaların önünden geçiyoruz, genellikle onları benim canım çok çekiyor. Ama fazla yiyemem benim zihinsel engelli olmama sebebiyet veriyor. Lokanta ve restoranların önünden geçerken, keşke bu insanların yerinde olabilsem diye istiyorum. Yani onların yerinde olmak istiyorum. Bir insanın canı acır aynı o şekil bir durum bu da. Bu metabolik kalıtsal bir rahatsızlık olduğu için ömür boyu diyetle devam eden bir hastalık. Yani ömür boyu diyet tedavisi uygulanması gerekiyor. Diyet programına uyulursa normal bir insan zekasını yüzde 5 kullanabiliyorsa bu çocuklar yüzde 10 kullanıyor zekasını. Yani hem okul hayatına bu başarısı yansıyor, hem de normal hayatına bu çocuğun başarısı yansıyor. Bu gibi yararları oluyor bize. İnsanların balık yiyişi falan, onlar gibi yiyemediğim için hasret kalıyorum bu yiyeceklere. Et ürünlerine hasret kaldığımı bildirmem lazım. Kendi adıma konuşmuyorum tüm fenilketonüri hastası kardeşlerimde bu şekilde yani. Diyet programındaki gıdalar ülkemize yabancı ülkelerden girdiği için gümrük vergisi yüzünden epey pahalı oluyor. Yarım kilo makarna 20 lira civarı bir ücret oluyor. Ülkemizde gıda yönünden büyük firmalardan bir isteğimiz var, fenilketonüri hastalarına özel çikolatalar, cipsler, krakerler bu tarz şeylerin üretilmesini çok istiyoruz. Bize yardımcı olmalarını diliyoruz” şeklinde konuştu.
Lokantada Yemek Yiyenlere Hasretle Bakıyor
Henüz 4 aylıkken fenilketonüri teşhisi konulan Çanakkale’de yaşayan 23 yaşındaki Metin Batı, genellikle yurt dışından gelen yiyeceklerle, özel bir diyet programı uyguluyor. Yolda gezerken lokantalarda yemek yiyenlere hasretle baktığını söyleyen Batı, “Çok imreniyorum, ama yiyemiyorum. Eğer onlardan yersem, zeka geriliğine yol açacak. Gıda firmalarından fenilketonüri hastalarına özel çikolatalar, cipsler, krakerler bu tarz şeylerin üretilmesini talep ediyorum” dedi.