'Lozan Antlasmasi'na Aykiri Olarak Silahlandirilan Yunan Adalari, Yunan Tarafinin Saldirgan Tutumunu Göstermektedir'

'Lozan Antlasmasi'na Aykiri Olarak Silahlandirilan Yunan Adalari, Yunan Tarafinin Saldirgan Tutumunu Göstermektedir'

KKTC Cumhurbaskanligi Uluslararasi Iliskiler ve Diplomasi Özel Danismani Prof. Dr. Hüseyin Isiksal, "Lozan Antlasmasi’na aykiri olarak silahlandirilan Yunan adalari, Ege’de aidiyeti belli olmayan ancak Yunanistan tarafindan isgal edilen 152 ada, adacik ve kayalik, karasulari 6 mil olmasina ragmen uluslararasi hukuka aykiri olarak 10 mil seklinde deklare edilen Yunan hava sahasi ve Bati Trakya’daki yasayan soydaslarimizin her gün maruz kaldigi insan haklari ihlalleri Yunan tarafinin saldirgan tutumunu göstermektedir” dedi.

Akdeniz Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Uluslararasi Iliskiler Bölümü, Avrupa Birligi Arastirma ve Uygulama Merkezi ve Uluslararasi Siyaset ve Diplomasi Toplulugu is birligiyle “Dogu Akdeniz’de Güncel Gelismeler Isiginda Türk-Yunan Iliskileri” konulu konferans düzenlendi.

Idari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Yavuz Tekelioglu Konferans Salonu’nda gerçeklestirilen konferansa konusmaci olarak KKTC Cumhurbaskanligi Uluslararasi Iliskiler ve Diplomasi Özel Danismani Prof. Dr. Hüseyin Isiksal katildi.

Türk-Yunan iliskilerindeki temel iki sorunun Lozan’a aykiri olarak silahlandirilan adalar ve Kuzey Kibris Türkiye Cumhuriyeti’nin Yunanistan tarafindan taninmamasindan kaynaklandigini belirten Prof. Dr. Hüseyin Isiksal, “Yunanistan’i anlamadan aramizdaki gerginligi anlamamiz mümkün degildir. Yunanistan’in Osmanli Imparatorlugu’ndan bagimsizligini kazandigi 1829’dan sonra Megali Idea (Büyük Fikir) siyaseti altinda Yunanca konusan tüm bölgeleri yeni kurulan devlete katma amaci, Yunan dis politikasinin bugüne dek süren temel yapi taslarindan biri olmustur. Yunan devletinin sinirlarinin o tarihten sonra neredeyse 4 kat daha genislemis olmasina ragmen bu fikir hiçbir zaman doyuma ulasmamistir. Sonuç olarak Lozan Antlasmasi’na aykiri olarak silahlandirilan Yunan adalari, Ege’de aidiyeti belli olmayan ancak Yunanistan tarafindan isgal edilen 152 ada, adacik ve kayalik, karasulari 6 mil olmasina ragmen uluslararasi hukuka aykiri olarak 10 mil seklinde deklare edilen Yunan hava sahasi ve Bati Trakya’daki yasayan soydaslarimizin her gün maruz kaldigi insan haklari ihlalleri Yunan tarafinin saldirgan tutumunu göstermektedir” seklinde konustu.



"Uluslararasi siyasette yaygaraci bir dil kullaniyorlar"

Yunanistan’in uluslararasi siyasette yaygaraci bir dil kullanarak amacina ulasmayi denediginin altini çizen Prof. Dr. Isiksal, “Saldirgan taraf kendileri olmalarina ragmen Yunan siyasi kanat Türkiye’yi saldirgan olmakla ve uluslararasi hukuka saygi duymamakla suçlarken, medya kanadi Yunanlilarin deniz gelenegine sürekli atiflarda bulunarak Ege’nin bir Yunan gölü olduguna inanmis durumda. Türkiye’nin Dogu Akdeniz’de son yillarda yaptigi askeri, siyasi ve diplomatik hamlelerden hiç memnun kalmayan Yunanistan’da Türkiye karsiti, provoke edici demeç ve kamuoyu algisinin arttigini gözlemlemekteyiz. Ancak Türk dis siyaseti oyunu kurallarina göre oynuyor ve ne yaptigini çok iyi biliyor” diye konustu.

Konferans sonrasinda ögrencilerin sorularini cevaplayan Prof. Dr. Isiksal, programa katilmaktan büyük onur duydugunu ifade ederek, kendisini dikkatlice dinleyen ögrencilere, “Bu davaya sahip çikarsak mutlaka kazanan bizler olacagiz. Çünkü hakli olan biziz. Burada sizlere büyük görev düsüyor. Arastirin, kendinizi gelistirin ve bizlere destek olun. Birlik olursak her zorlugun üstesinden gelebiliriz” ifadelerini kullandi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile