Lübnan'da 'Rejimin Devrilmesi Ve Kaos' Endişesi Yaşanıyor
Siyasi analist Simon Ebu Fadıl: 'Hükümet düşmedi, cumhurbaşkanı ve rutin çalışmalarına devam eden bir meclis var. Ancak bugün sorun şu ki, bu yüzler alınan reform kararlarının gerçekten uygulanacağı konusunda göstericileri ikna etme gücüne sahip değil. İş işten geçmeden muhakkak acilen yeni yüzlerden ve uzmanlardan oluşan bir alternatif hükümet kurulmalı' Gazeteci ve siyasi analist Gassan Cevad: 'Halkın yaşadığı baskı ve acının seviyesini ifade eden bu tür gösterilerin benzeri muhtemelen Lübnan tarihinde görülmemiştir. Göstericilerin bir önderi yok ancak taleplerin çıtası çok yüksek' Yolsuzluğa Karşı Halk Gözlemevi Üyesi ve Avukat Vasıf Hareki: 'Lübnan'ı iflas ettiren vergi, hırsızlık ve yolsuzluk hükümeti düzeni devrilinceye kadar sokaktan ayrılmayacağız. Göstericilerin bilincine güveniyoruz. Eğer bir kaos yaşanırsa bu yönetimde gösterilerden zarar gören kesimler tarafından kasıtlı olarak çıkarılmış olacaktır'
Lübnan'da 17 Ekim'den bu yana devam eden gösteriler nedeniyle bankalar, okullar ve şehirler arası ana yolların kapatılması sonucu hayat durma noktasına geldi.
Hükümet, ekonomik krizi hafifletmek amacıyla bazı kararlar açıklasa da gösterilerin hızı kesilmedi.
Siyasi uzmanlar, halkın gösterilere devam etmesi ve kırmızı çizgileri aşarak rejimin değişmesini talep etmesi sonucu ülkede boşluk ve kaos ortamının oluşabileceğini belirtiyor.
- "Alternatif hükümet kurulmalı"
AA muhabirine konuşan siyasi analist Simon Ebu Fadıl, ülkedeki gösteriler nedeniyle kaos endişesinin yersiz olmadığını ancak rejimin gözden geçirilmesini gerektiren aşamaya gelinip gelinmediğinin henüz netlik kazanmadığını söyledi.
Ebu Fadıl, "Hükümet düşmedi, cumhurbaşkanı ve rutin çalışmalarına devam eden bir meclis var. Ancak bugün sorun şu ki, bu yüzler alınan reform kararlarının gerçekten uygulanacağı konusunda göstericileri ikna etme gücüne sahip değil. İş işten geçmeden muhakkak acilen yeni yüzlerden ve uzmanlardan oluşan bir alternatif hükümet kurulmalı." dedi.
Göstericilerin yeni hükümet kurulmadan sokakları terk etmeyecek gibi göründüğünü belirten Ebu Fadıl, "Her ne kadar bazı partiler siyasi amaçlarla gösterilere katılmaya çalışsa da göstericilerin siyasi bir referansı yoktur. Lübnan’ın kuzeyinden Beka Vadisi'ne kadar uzanan protesto hareketi hiçbir partinin yönlendiremeyeceği kadar güçlü." diye konuştu.
- Taleplerin çıtası yüksek
Gazeteci ve siyasi analist Gassan Cevad da "Halkın yaşadığı baskı ve acının seviyesini ifade eden bu tür gösterilerin benzeri muhtemelen Lübnan tarihinde görülmemiştir. Göstericilerin bir önderi yok, ancak taleplerin çıtası çok yüksek." değerlendirmesinde bulundu.
Bununla birlikte rejimin değişmesi talebine sıra gelmeyeceği öngörüsünde bulunan Cevad, "Lübnan rejimi, mezhepsel arka planı nedeniyle bölgedeki en güçlü rejimlerden biridir. Bu rejimde mezheplerin önemli bir kısmının yer alması ona direnç ve güç kazandırıyor." dedi.
- Rejim değil sistem değişikliği
Yolsuzluğa Karşı Halk Gözlemevi Üyesi ve Avukat Vasıf Hareki ise rejim değişikliği ile mevcut siyasi sistemin değişmesini birbirinden ayırmak gerektiğini söyledi.
Hareki, "Bugün göstericilerin talebi, halkın güvenini kaybettiği entegre bir sistem olarak iktidarın devrilmesidir. Sloganlar, vatandaşları asgari onurlu yaşam imkanlarından mahrum bırakan hükümetin devrilmesini talep etme seviyesine yükseldi." ifadesini kullandı.
Asıl olarak yönetimin hedefte olduğunu kaydeden Hareki, "Mezhepsel kotasız seçim yapılması, senatonun oluşturulması ve siyasi mezhepçiliğin kaldırılması için süre tanıyan Taif Anlaşması uygulanmış olsaydı ülke bugün bu hale gelmemiş olacaktı." diye konuştu.
Hareki, kurucu bir konferansın veya yeni bir sistemin, gösteriler devam ederken öne sürülemeyeceğini, ancak sakin ve uzun süreli tartışmalarla gerçekleştirilebileceğini aktardı.
Göstericilerin talepleriyle ilgili ise Hareki, "Lübnan'ı iflas ettiren vergi, hırsızlık ve yolsuzluk hükümeti düzeni devrilinceye kadar sokaktan ayrılmayacağız. Göstericilerin bilincine güveniyoruz. Eğer bir kaos yaşanırsa bu yönetimde gösterilerden zarar gören kesimler tarafından kasıtlı olarak çıkarılmış olacaktır." görüşünü dile getirdi.
Hareki, "Lübnan, fakir ya da iflas etmiş bir ülke değildir. Lübnan, yağmalanmış bir ülkedir. Sorun, yolsuzluk düzeni tarafından yönetilen ekonomik sistemdedir." değerlendirmesinde bulundu.