Nirvana Hotels’in Group CEO’su Korhan Alsan, Türkiye’nin 2022 yilina çok büyük bir beklentiyle sezona girdigini belirterek, Ukrayna-Rusya savasi nedeniyle nisan, mayis aylarinin sikintili geçtigini söyledi.
Belirsizliklerin haziran ayi itibariyle Türkiye’nin yaptigi çalismalarin etkisi ve ürün fiyat kalitesinin dengesiyle çok talep aldiklarini ifade eden Alsan, “Gelinen son durum itibariyle Türkiye’nin 2022’deki sezon finalinin asagi yukari 50 milyon turist, 44 milyar dolarlik bir gelirle sonlanacagini öngörebiliyoruz. Bu çok önemli bir basaridir. Bizim tavan yil adlandirdigimiz 2019 yili var ülkemiz açisindan, o zaman en yüksek verilere ulasmistik. Suanda Türkiye 50 milyon baremini yakalamis olacak, ciro anlaminda 2019’da yakalanan en yüksek cironun dahi takriben 10 milyar dolar üzerine çikarak, bir rekor yila imza atmak üzeredir” diye konustu.
Antalya özelinde de degerlendirmelerde bulunan Korhan Alsan, Antalya’nin yil sonu itibariyle 14 milyon turisti görebilecegini isaret etti.
En iyi döneminde Antalya’ya 15.5 milyon turist geldigini hatirlatan Alsan, “Bu da geçen sene 9 milyonun üzerine 5 milyonluk bir rakamla son derece basarili bir realizasyondur. Önümüzdeki yillar içinde erken rezervasyon satislari basladi.
Türkiye 2023 yilinda adindan çok söz ettirecek turizm destinasyonlari arasina girmeye aday bir ülkedir. Antalya’nin da yeni rekorlara imza atacagindan süphemiz yoktur” dedi.
"Kaybi telafi ettik"
Kültür ve Turizm Bakanligi’nin yaptigi çalismalar çerçevesinde ana hedeflerinden birinin pazar çesitlendirilmesinin olduguna deginen Alsan, “Biz ne kadar pazar çesitlendirilmesini sig tutarsak, ana kaynak pazarlara mahkum bir durum sergilemek durumunda kaliyor sektör. Bu pazarlarda olusabilecek kirilgan yapi ve risklerde de çok çabuk etkileniyoruz. Bu sene Türkiye Turizm Tanitim ve Gelistirme Ajansi’nin(TGA) iki yildir devam ettirdigi agresif pazarlama çalismalariyla birlikte pazar çesitlendirilmesini kismen görmeye basladik. Ileride bu devam edecektir. Rusya bizim kritik bir pazardir, savastan dolayi beklenen misafirler gelmemistir. Buradaki kaybi biz Avrupa ülkeleri ve Orta Dogu,Dogu Avrupa ve Ingiltere pazari ile telafi etmis görünüyoruz” ifadelerine yer verdi.
Iç pazarin her zaman sektör için cam simidi niteliginde oldugunun altini çizen Alsan,2022 yilindaki rakamlarin iyi oldugunu bu alana da gereken önemi vermeye devam edeceklerini belirtti.
"Sürdürülebilirligin önemi"
Dünyada enerji, su kaynaklarinin hizla tükendigini aktaran Alsan, “Karbon salinimiyla ilgili ciddi tehditler var. Yapmis oldugumuz ticaretin, tarihsel varligimizin, kültürel degerlerimizin gelecek nesillere aktarilmasi için ve krizlere dayanikli olabilmemiz için enerji ve su kaynaklarimizi dogru yönetmemiz gerekir. Çevre olmadan turizm düsünülemez. Tarih, kültür, tarim, insan olmadan turizmden söz etmem mümkün degil. Sosyal ve kültürel yapisi turizmle çok entegre olmak zorunda sehirlerin. Bu konuda dünya genelinde bazi kurallar gelmeye basladi.
Kültür ve Turizm Bakanligi’nin öncülügünde küresel ölçekte sürdürülebilirlik sertifikasyonu yapan bir kurulusla ülke genelinde bir çalisma baslatildi. Sürdürülebilirlik bize tasarruf sagliyor. Doga, tarihimizi, gastronomimizi koruyoruz. Bu isin içine sosyal yapiyi da entegre ederek gelecek nesillere turizmin dogru sekilde artan ivmeyle devamliligi için mutlaka sürdürülebilirlik kavramini ön plana almamiz gerekiyor. Enerji kaynaklarin da yenilenebilir enerji noktasinda daha hizli ilerlememiz gerekiyor. Son iki Akdeniz bölgesindeki büyük otelciler, günes ve rüzgar enerjisine dogru bir egilim gösteriyorlar” dedi.
Alsan, yeni dönemdeki tüketici davranislarinda tatil alicisinin gittigi yer ve destinasyonda sürdürülebilirlik kavramlarinin ne kadar ciddiyetle uygulandigini sorgulayacagina dikkat çekti.
"Türkiye söz sahibi ülkeler arasina girecek"
Kis döneminde Avrupa’dan Türkiye’ye kismi de olsa bir talebin olacagini kaydeden Alsan, “Ama bu bütün otelleri dolduracak, Avrupa’daki bütün insanlar Türkiye’deki destinasyonlara akacak gibi bir algi çok dogru olmaz. Biz baskalarinin krizlerinden beslenerek degil, basarimizla, yaptigimiz ürünün kalitesiyle, ülkemizin güzelligiyle öne çikmak isteyen bir destinasyonuz. Bu konuda da Türkiye, dünyada önümüzdeki 5 sene içinde söz sahibi ülkeler arasina girecek. Ama bunun yani sira Türkiye iklimsel avantaji nedeniyle kis geçirmek hem fiyat kalite olarak çok keyiflidir. Antalya’da 10 ay bahar, bir ay yaz, bir ay kis var. Böyle bir ülkeye enerji kriz dönemlerinde degil, her daim insanlar gelecektir. Türkiye ve Antalya tanindikça çok daha öne çikacagiz. Bir dünya markasi olma yolunda hizli adimlarla ilerliyoruz. Tek bir destinasyona 15-16 milyon kisinin gelmesi çok özel bir durum” ifadelerine yer verdi.
"Turist dogaya yöneldi"
Antalya’nin hem büyüksehir hem de içinden dahi denize girilebilir olmasiyla farkli özelliklere sahip bir destinasyon olduguna deginen Alsan, “Tarihsel güzellikler, kültürel miraslarin sehre kattigi degerler var. Deniz, kum günes üçlemi ve havalimani, operatör, acenta, otel dörtleminden, biraz daha turistik cazibeyi disari dogru, ürün çesitlendirilmesiyle sehre yaymamiz gerekiyor. Bu kültürle, sanatla, gastronomi, nitelikli alisveris mekanlari, doga ve çocuk etkinlikleriyle olacak. Su anda dogaya karsi bir dönüs var. Insanlar artik dogaya yöneliyorlar lüks kavrami degisti. Lüks kavrami eskiden varak bir avize, deri koltukken, su anda bir agacin kabuguna dokunabilmek, yalinayak ahsabin üzerinde yürüyebilmeye dönüstü. Dogallik, yerellik çok öne çikti. Seyahat eden insanlar sehirdeki dokuya adapte olmak istiyorlar” diye konustu.
"Para da harcamalarini hedefliyoruz"
Bu gelisen trendlerin farkinda olan bir grup olduklarinin altini çizen Korhan Alsan, “Bu dogrultuda ürün çesitlendirilmesini odagimiza aldik. Pet friendly otel niteligine büründük. O yüzden spora bisiklete ciddi bir yatirim yapiyoruz. Ayrica yerleskede yeni nesil bir tiyatro insa ettik. Dünyada bile örnegi bulunamayacak bir mekan olustu. Bu Türkiye’nin gururu, bizim bünyemizden çikmis bir mekan burasi. Antalya’ya gelen turist bir sekilde uçak, paket tur maliyetini ödüyor. Onlarin cebindeki potansiyel parayi alip bir de memnuniyet olusturabilirsek, bize kisi basi gelirlerin arttirilmasina ciddi katki saglayacaktir. Bu tip yatirimlara siddetle ihtiyaç var, güzel bir rol model oluruz. Buraya turistler gelir keyifle ülkelerine dönerler ve ülkemizin tanitimini yaparlar” açiklamalarinda bulundu.
Lüks Kavrami Degisti, Turist Artik Dogaya Yöneliyor
Turizmci Korhan Alsan, Antalya’nin 14 milyon turist sayisina çok rahat ulasacagini belirterek, "Türkiye 2023 yilinda adindan çok söz ettirecek turizm destinasyonlari arasina girmeye aday bir ülkedir. Su anda dogaya karsi bir dönüs var. Lüks kavrami eskiden varak bir avize, deri koltukken, su anda bir agacin kabuguna dokunabilmek, yalinayak ahsabin üzerinde yürüyebilmeye dönüstü" dedi.



















