Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Pakistan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çavuşoğlu, ABD, AB, Yunanistan, Karabağ, Çin, Libya, Körfez ülkeleri ile ilişkileri değerlendirirken, koronavirüs aşısının teslimatına dair soruya da yanıt verdi. Çavuşoğlu, Biden döneminde ABD ile izlenecek yola dair, 'Problemler de belli, atabileceğimiz olumlu adımlar da. İlişkilerimiz açısından daha öngörülebilir bir süreç olacağını düşünüyorum.' dedi. Çavuşoğlu, Macron'un Başkan Erdoğan'a el yazısı ile bir mektup yazdığını, görüşmelerin başlayabileceğini de sözlerine ekledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 20 ocakta göreve başlayacak olan Başkan Biden döneminde Türk-Amerikan ilişkilerinin daha öngörülebilir olmasını beklediklerini söyledi ve ekledi: Bir yol haritası hazırlıyoruz ama gerçekleri de biliyoruz. Ön yargılı değiliz.
Çavuşoğlu, ABD, AB, Yunanistan, Karabağ, Çin, Libya, Körfez ülkeleri bağlamında Türkiye'nin güncel pozisyonuna ilişkin sorularımızı şöyle yanıtladı:
-ABD'de Biden dönemi başlıyor. Türkiye, yeni yönetim ile çalışmaya hazır mı?
Biz hazırız. Önyargılı da değiliz. Ama aynı zamanda gerçekleri de biliyoruz. İlişkilerimizde yaşadığımız sorunlar da var fırsatlar da. Yeni yönetimdekiler tanıdığımız, daha önce çalıştığımız insanlar. Bildiğimiz insanlar diye 'ilişkiler birden düzelecek' dersek gerçekçi olmayız. İlişkileri hangi alanda nasıl geliştiririz, kendi aramızda yol haritası hazırlıyoruz. İlişkilerimizi etkileyen en önemli konu terör örgütü PKK/YPG'ye verilen destek. Onların da S 400 sorunu var. Başkan Trump gitmeden önce yaptırım kararı aldı. Bakalım onlarla bu süreci nasıl yürüteceğiz? 'Bir çalışma grubu oluşturalım, NATO ile de çalışılsın' teklifimizi yenileyeceğiz. Problemler de belli, atabileceğimiz olumlu adımlar da. İlişkilerimiz açısından daha öngörülebilir bir süreç olacağını düşünüyorum.
- Biden yönetimi ile temas kuruldu mu?
Hayır. Onlar herkese, 'Biden'ın talimatı var, görevi devralmadan kimseyle görüşmüyoruz' dediler. Büyükelçiliğimizle temaslar oldu ve Büyükelçimizle sohbet ederken, 'Görevi devraldıktan sonra Türkiye'yle de temasa geçeceğiz' demişler.
-Biden'ın ilk görüşeceği liderler arasında Sn Cumhurbaşkanımızın olması yönünde bir girişimde bulunuldu mu?
Göreve başladıktan sonra Sn Cumhurbaşkanımız da arar, tebrik eder, görüşelim der, davet eder. Ama nerede olacağını şu an bilemem.
- Yunanistan'la istikşafi görüşmeler başlayacak. Miçotakis, 'Sadece deniz yetki alanları konuşulacak' diyor. Ankara'nın masaya bütün sorunları getirme talebi var...
İstikşafi görüşmelerin 61'incisini yapacağız. 60 görüşmede ne görüşüldüyse, 61'incisinde bunlar görüşülecek. Onlar, 'bunları konuşmak istemiyoruz' derse, istikşafi görüşmenin bir anlamı yok. Kapsamda sadece deniz yetki alanları yok. 'Deniz yetki alanları için ayrı bir görüşme' önerseler, o zaman 'evet ya da hayır' deriz. O ayrı bir şey. Ama kendileri başından beri istikşafi görüşmeye yanaşmadılar. Son zamanlarda sanki onlar istiyormuş gibi bir hava estirdiler. Bu da doğru değil. Biz başından beri 'ön şartsız görüşmelere hazırız, tüm meseleleri konuşacağız' dedik. İstikşafi görüşmelerin içinde itilaflı tüm konular var.
- Sn Cumhurbaşkanımızın Doğu Akdeniz Konferansı önerisi oldu... AB tarafında bir yumuşama mı var?
Konferans ile 'hakça paylaşım' diyoruz. Biz, herkesin katılımını istedik. Orada şirketi olan ülkeleri de dahil ettik buna. Teklifimize henüz AB'den cevap gelmedi. Onlar için tereddüt sebebi KKTC'nin katılması olabilir. Biz de Kıbrıs'la hakça paylaşım olacağı için 'iki lider de katılır, siz KKTC'yi kabul etmiyorsanız biz de Rum tarafının katılmasına izin vermeyiz' dedik. 21 Ocak'ta Brüksel'de bunu ele alacağız. Konferansta, iki taraf gelir paylaşımını görüşecek. KKTC için gözlemci konumu kabul etmemiz mümkün değil.
- Yunanistan tarafında, Ayasofya konusundaki hazımsızlığını masaya getirme eğilimi var mı?
İlk başta AB toplantılarında çok gündeme getiriyorlardı. Şimdi bu gündemden düştü. Ruslar arada soruyor. Ruslar zaten dedi ki 'Sizin kendi tercihiniz. Biz, ikonalar dahil oranın korunmasını ve ziyarete açık olmasını tercih ederiz.' UNESCO'nun uzman heyeti geldi. Bir daha geleceklermiş, sıkıntı yok zaten onu da biliyorlar.
- Türk askeri Karabağ'da nerede konuşlanacak?
Ortak Gözlem Merkezi için yer belirlendi, konteynırlar geldi, inşaat başladı. İlk etapta 60 Türk, 60 Rus askerinin eşit sayıda olacağı bir merkez yapılıyor. Bu merkez Ağdam'da. Temas hattına yaklaşık 8 km uzakta. Azerbaycanlılar da memnun. Askerlerimiz de gitmeye başladı. Orası büyük bir karargah gibi olmayacak gözlem merkezi olacak. İleride ihtiyaç olursa Azerbaycan'la ikili anlaşma yaparak, gerekli desteği her zaman verebiliriz. Biz ayrıca Karabağ'daki Rus barış gücünün statüsüne ilişkin anlaşma imzalanması için Rusya'yı da teşvik ediyoruz.
- Rus askeri sayısının mutabakattan daha fazla olduğu iddiaları var...
Bu konuda Azerbaycan'dan bir şikayet gelmedi. Esas mesele Rusların, Laçin koridorundan geçişlere izin verme rolü. Oysa bunun için Azerbaycan'dan izin alınmalı. Karabağ, Azerbaycan toprağıdır. Yarın herhangi bir statüko tanımlansa da yine Azerbaycan sınırları içinde olacaktır. O yüzden Azerbaycan'dan izinsiz bunları yapmaması gerekiyor. 'Siz, barış gücü olarak varsınız kimlerin gidip geleceği konusunda karar vermenin sorumluluğu sizde değil' dedik.
- Nahçıvan'dan açılacak koridorla ilgili bir problem söz konusu mu?
Bir problem yok. Moskova'daki Rusya-Azerbaycan-Ermenistan zirvesinde de bu teyit edilmiş.
- 'Türkiye, Akile Salih ile görüşmek üzere Tobruk'a bir heyet gönderecek' iddiası çıktı...
Tobruk'a bir heyet gönderme girişimi yok. Ancak Akile Salih özel temsilcisini gönderdi ve 'Kendisi başkan olursa ilk ziyareti Türkiye'ye gerçekleştirecek' mesajı geldi.
- Türkiye-Fransa ilişkilerinde yeni bir dönem mi başlıyor?
Fransa ile ilişkilerimiz, Peygamber efendimize ve Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırılar, devlet binalarında afişlerin asılması ve bunların, ifade özgürlüğü gibi nitelendirmesinden sonra gerildi. Biz de cevaplarımızı verdik. Kendi milli eğitim bakanlarıyla ilgili bir iki karikatür olunca onları hemen yasakladılar. Ama bizim kutsalımıza gelince ifade özgürlüğü diyorlar. En son Fransa Dışişleri Bakanı Le Drian ile yaptığımız görüşmede 'bir yol haritası üzerinde çalışalım' diye mutabık kaldık. Sonra Cumhurbaşkanımız, Sn Macron'a bir geçmiş olsun mektubu gönderdi ve yeni yılını tebrik etti. Ve arkasından Fransızlar 4 alanda istişarelere başlayalım diye bize geri döndüler, biz de tamam dedik. İki gün önce de Macron'un mektubunu aldık, gayet olumlu. İlişkileri geliştirme isteği, Türkiye'ye atfettikleri önemin yanı sıra Avrupa için Cumhurbaşkanımızla görüşmeyi de arzu ettiğini vurgulayan, güzel pozitif, hatta hitabı Türkçe bir mektup aldık. (Mektup, el yazısı ile 'Değerli Tayyip' diye başlıyor) Cumhurbaşkanımız da 'memnuniyetle görüşürüz' dedi. Önce video konferans ve telefon görüşmesinden bahsediliyor.
- Yol haritasının kapsamı nedir?
Bunlar, 1- İkili düzeyde istişareler. 2- Terörle mücadele. 3- Bölgesel konular, Suriye ve Libya dahil. 4- Eğitim işbirliği.
- Türkiye'den imam gönderilmesini kısıtlayacak yasa hazırladılar...
İmam eğitme konusunda onlara teklifimiz vardı. Strazburg'da bir ilahiyat fakültesinin açılması, Fransa'da ve bazı Avrupa ülkelerinde görev yapacak imamların burada yetiştirilmesi yönünde. Biz gerçek İslam'ı öğretiyoruz. Bizimle işbirliği yapmak herkesin faydasınadır.
- 21 Ocak'taki Brüksel ziyaretinizde hangi somut hangi adımlar atılabilir?
1- Borell ile yapacağımız görüşme, Ursula von der Leyen ile Charles Michel'in Türkiye ziyaretinin hazırlığı niteliğinde olacak. 2- Doğu Akdeniz Konferansı'nın hazırlığı, 3- Göç mutabakatının yenilenmesi. 4- Vize serbestisi. 5- Gümrük Birliği'nin güncellenmesi. Vize serbestisi, Merkel'in söylediği gibi zor bir konu ama AB'nin sözünü yerine getirmesi lazım. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi iki tarafın da yararına.
- Yeni fasıl açma konusu gündeme gelmeyecek mi?
Yeni fasılların açılması göç mutabakatının içinde var. Ama açılıp açılmayacağı bizden kaynaklanmıyor. Açılış kriterlerini resmen bildirseler, 'Türkiye bunu yerine getirmek için reform yapacak' deseler olay doğal seyrinde gitmiş olacak. Türkiye, kapanış kriterlerini yerine getirmezse de kapatma kardeşim. Şu andaki tıkanma siyasi saiklerle çıkarılan engeller.
- Çin aşısıyla ilgili bir sıkıntı var mı?
İkinci aşamanın da siparişi verildi. Biz de bunun ihracat izninin alınması konusunda temaslarımızı başlattık. Firma üretimi tamamlayıncaya kadar o formaliteler de tamamlanmış olacak. Planlandığı gibi gidiyor.
- Körfez'in, Katar'la ilişkileri yumuşadı, Türkiye'ye sıcak mesajlar da oldu. Ne öngörüyorsunuz?
Körfezdeki normalleşmeden memnunuz. Özellikle Kuveyt'i çabalarından dolayı tebrik ediyoruz. Bu sürecin bölgeye olumlu etkisi olacaktır. Suudi Arabistan ile daha pozitif bir atmosfer yaratılmasına katkısı sağlayacaktır. BAE'den de pozitif mesajlar geliyor. Ama biz somut şeyler de görmek istiyoruz. Aynı şekilde Mısır ile de ilişkilerimizi yoluna koyma noktasında olumlu adıma, olumlu cevap veririz.
Macron efendi yola geldi! Bakan Çavuşoğlu duyurdu!
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Pakistan ziyareti sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye'nin ABD, AB, Yunanistan, Karabağ, Çin, Libya, Körfez ülkeleri ile ilişkileri değerlendiren Mevlüt Çavuşoğlu, koronavirüs aşısının teslimatına dair merak edilenleri de cevapladı. Çavuşoğlu ayrıca, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a el yazısı ile bir mektup yazdığını (Mektup, el yazısı ile 'Değerli Tayyip' diye başlıyor) görüşmelerin başlayabileceğini de ifade etti.