Madde 1: Terörü benimseyen hiçbir anlayış kabul edilemez

Madde 1: Terörü benimseyen hiçbir anlayış kabul edilemez

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, teröre karşı 11 maddelik ulusal mutabakat önerdi.

TBMM Başkanı Çiçek, ajansların Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Çiçek, toplantıda yaptığı konuşmada anayasa değişikliğiyle ilgili olarak, 'Bu anayasayı yapan insanları yargılıyorsunuz. Yargılandığınız insanların yaptığı anayasa ile yürüyemezsiniz ' diye konuştu.

Kamuoyunda tartışılmak üzere 11 maddelik ''Teröre Karşı Ulusal Mutabakat'' önerisinde bulunan Çiçek, ''Terörle mücadelede etkin ve kalıcı başarının sağlanmasında ulusal bir mutabakat ortamının tesisi büyük önem taşımaktadır'' dedi.

Çiçek, mutabakat metninde terör örgütüne katılmış herkese yasalarda tanınan imkanlardan yararlanarak silahlarını bırakmaları çağrısında bulunduklarını belirterek, 'Hepimiz bir araya gelip konuşabilmeliyiz. Konuşamazsak bu meseleyi nasıl çözeceğiz ' ifadesini kullandı.

Çiçek, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili, 'Bu konu zaman zaman tartışılmıştır. Ama iş uygulamaya gelince dışarıdaki söylemler, içerdeki eylem farklı olmuştur” dedi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, partilerin biraraya getirilmesiyle ilgili olarak da, 'Kendi kendinize gelin güvey olmanın bir anlamı yok. Ama bize bir görev düşerse her zaman hazırız ' diye konuştu.

PKK-BDP kucaklaşmasına ilişkin de Çiçek, 'Hiç doğru bulmuyorum. Milletvekilleri olması gereken yerde olmalı. Bu tip görüntüler yaşamayı zorlaştırır.

-“Teröre Karşı Ulusal Mutabakat”-

Çiçek'in tartışmaya açtığı 11 maddelik “Teröre Karşı Ulusal Mutabakat” ilkeleri şunlar:

1- Şiddeti ve terörü benimseyen hiçbir anlayış veya hareket tarzı kabul edilemez. Bu nedenle, hangi maksatla olursa olsun, terör ve şiddet yöntemlerine başvurulmasını, bunun mazur gösterilmesini, desteklenmesini ve teşvik edilmesini reddediyoruz. Bu anlayışla terör örgütlerine katılmış herkese, yasalar tanınan imkanlardan yararlanarak silahlarını bırakmaları çağrısında bulunuyoruz.

2- Terör devletin bekasını ve bireysel hak ve özgürlükleri tehdit eden ve toplumun tüm kesimlerinin katılacakları çok yönlü mücadeleyi gerekli kılan bir sorundur. Bu sorun sadece güvenlik tedbirleriyle çözülebilecek bir nitelik taşımamaktadır. Bu çerçevede, terörle mücadele hükümetin, TBMM'de yer alan veya TBMM'de temsil edilmeyen tüm siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve toplumun her kesiminin ortak bir sorumluluk anlayışı çerçevesinde birlikte ve uyum içerisinde hareket etmelerini gerektiren bir görevdir.

3- Bu anlayış doğrultusunda terörle mücadele demokratik hukuk devletinin temel ilkeleri ve insan haklarına saygı sınırları çerçevesinde yürütülecek, bu temelde yaklaşım çerçevesinde benimsenecek tedbirler partiler üstü bir anlayış ve yaklaşımla ve her halükarda tüm siyasi mülahazaların dışında tutularak bu konudaki toplumsal dayanışmayı sergileyecek surette ele alınacak ve uygulanacaktır.

4- Her türlü terör eylemi ve şiddete karşı çıkılması hükümetin ve siyasi partilerin olduğu kadar tüm demokratik kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin ve bütün yurttaşların da görevidir. Bu çerçevede tüm sivil toplum kuruluşlarının ve bütün yurttaşların özellikle gençlerin ve kadınların terör eylemlerine ve terörizmin her türüne karşı duruşlarını toplumsal dayanışmayı ortaya koyacak mahiyetteki barışçı ve demokratik yöntemlerle sergilemeleri büyük önem taşımaktadır.

5- Terörle mücadele devletin, vatandaşının can ve mal güvenliği ile temel hak ve özgürlüklerinin korunması konusundaki anayasal görevi ve bu çerçevede ilgili yasaların güvenlik güçlerine verdiği yetki doğrultusunda kararlılıkla sürdürülmeye devam edilecektir. Bu bağlamda güvenlik güçlerinin ihtiyaç duyacakları imkan ve yeteneklerin geliştirilmesi öncelikli öneme haizdir.

6- Daha demokratik, daha eşitlikçi ve daha özgürlükçü bir devlet toplum ilişkisi tesisi için yurttaşlarımızın bireysel hak ve özgürlüklerini çoğulculuk anlayışı çerçevesinde ve daha geniş bir bakış açısıyla güvence altına alacak yeni bir anayasa toplumun tüm kesimlerinin katılımı ve mutabakatı da sağlanmak suretiyle süratle hazırlanacaktır.

7- Güneydoğu Anadolu bölgesinin temel sorunlarından biri ekonomik kalkınmadır. Kalkınma hedefi bütüncül bir yaklaşımla ele alınacak bu doğrultuda toplumsal ve kültürel yaşamdan idari yapılanmaya, ekonomik kalkınmadan bölgesel gelişmeye kadar bir dizi, iktisadi ve kültürel tedbir etkin bir şekilde uygulamaya konulacaktır. Bu tedbirlerin uygulanmasında üniter ve ulus devlet yapısına, idarenin bütünlüğüne ve idari vesayet ilkelerine zarar vermeyecek şekilde, yerel yönetimlerin daha güçlü bir idari ve mali yapıya kavuşturulması yaklaşımı benimsenecektir.

8 - Terörle mücadelenin bir diğer önemli veçhesi de etkin uluslararası işbirliğinin sağlanmasıdır. Bu bağlamda gerek ülkelerle temaslarda, gerek bölgesel ve uluslar arası örgüt ve platformlarda, terörle mücadelede sergilenen işbirliği ve ülkemizde bu alanda milli bir mutabakat çerçevesinde yürütülen ortak mücadelenin anlatılması için birlikte çalışılacaktır.

9 - Şehit ailelerinin, terör mağdurlarının ve bunların yakınlarının durumlarının daha da iyileştirilmesi için gerekli tedbirler alınacaktır.

10 - Bu mutabakata taraf olan siyasi partiler ve STK olarak, bu mutabakattaki ilkeler doğrultusundaki her türlü işbirliğine partiler üstü bir yaklaşımla yaklaşacağımızı ilan ediyoruz.

11 - Bu çerçevede bütün yurttaşların başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerini korumak ve daha da geliştirmek için birlikte çalışacağımızı beyan ediyor ve toplumun tüm kesimlerini bu mutabakatta ifadesini bulan yaklaşımı benimseyip desteklemeye devam ediyoruz.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile